İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Serkan Özakbaş, MS hastalığının merkezi sinir sisteminin tamamını etkileyen, özellikle sinir liflerinin miyelin kılıflarını hedef alan ilerleyici bir hastalık olduğunu açıkladı. Genellikle 20-40 yaş arasındaki gençlerde görülen MS, bulanık görme, çift görme, dengesizlik ve bağırsak sorunları gibi semptomlarla ortaya çıkabiliyor. Özakbaş, “MS, kontrol altına alınabilir bir hastalıktır. Ataklı formda başlama oranı yüzde 85, ilerleyici formda ise yüzde 10’dur. Erken teşhis ve tedavi ile MS, tamamen kontrol altında tutulabilir” dedi.
Tedavi yöntemlerinde büyük ilerleme
Prof. Dr. Serkan Özakbaş, MS hastalığının koruyucu tedavisinin son 30 yılda büyük ilerlemeler kaydettiğini belirtti. 1993 yılında interferon ile başlayan koruyucu tedavi süreçleri, günümüzde daha güçlü infüzyon ve ağızdan alınan ilaçlarla devam ediyor. “30 yıl önce bir MS’liye tanı konduğunda kortizondan başka tedavi seçeneği yoktu ve bu kişiler büyük olasılıkla tekerlekli sandalyeye mahkum oluyordu. Ancak günümüzde tedavi yöntemleri sayesinde MS’lilerin yaşam kalitesi önemli ölçüde arttı ve engellilik riski azaldı” diye konuştu.
MS ve yaşam süresi
İyi kontrol altına alınmış bir MS hastasının MS nedeniyle yaşamını kaybetmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Özakbaş, “Geçmişte tanı konmuş ve yeterince tedavi edilmemiş hastalarımız da var. Bu hastalar enfeksiyonlar ve hareketsizlik nedeniyle dolaylı olarak yaşam süresini kısaltabilir. MS hastalığı genetik yatkınlık gösterebiliyor. Türkiye’de MS olma ihtimali 2 bin 500’de 2 bin iken, ailede MS olan bir kişinin bu hastalığa yakalanma olasılığı 500’de 1 ile 1000’de 1 arasında değişiyor” dedi. İzmir’in, göçler nedeniyle Türkiye genelinden daha fazla MS hastasına sahip olduğuna dikkat çekti.
