Yenidoğan çetesinin ardından sağlığın geldiği noktayı “Kâr odaklı yönetim anlayışı” olarak niteleyen İzmir Demokrasi Güçleri tarafından yapılan basın açıklamasında “En büyük hayal olarak ifade edilen devasa hastanelere aktarılan bütçenin, diğer alanda duyulan ihtiyaçlar için harcanmaması tercihi, aslında sayısını tam olarak bilemediğimiz kaybettiğimiz bebeklerin ailelerinin hayallerini yıkmış, hayatlarını cehenneme çevirmiştir. Bir bebeğimizin daha bu nedenlerle ölümüne tahammülümüz yoktur. Yıllardır bıkmadan usanmadan söylediğimiz gibi sağlıkta ticaret ölüm getirmiştir. Kâr odaklı bu yönetim anlayışı canımızı yakmaktadır ve yakmaya da devam edecektir” denildi.

Haber Ekspres gazetesinden Turgay Kılıç’ın haberine göre; İzmir Demokrasi Güçleri, Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelerek "yenidoğan çetesi"nin para uğruna bebekleri öldürmesine tepki gösterdi. Hastanelerin ticarethane ve hastanın ise müşteri hâline geldiğine işaret edildi.

Basın açıklamasını okuyan İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Seha Yüksel, “İstanbul’da çok sayıda bebeğin, aralarında hekimlerin ve sağlık çalışanlarının da olduğu bir çete tarafından tıbbi gereklilik olmadığı halde anlaşma yaptıkları özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerine yönlendirildiği, bu sayede Sosyal Güvenlik Kurumundan ve ailelerden haksız kazanç elde edildiği ve daha da vahimi bebeklerin bir kısmının yoğun bakım takipleri sırasında hayatlarını kaybettiğine ilişkin haberler kanımızı dondurmuş, hepimizde derin bir üzüntü ve öfkeye yol açmıştır” dedi.

İzmir 5 Ocak elektrik kesintisi | 7 ilçede kesinti olacak! İzmir 5 Ocak elektrik kesintisi | 7 ilçede kesinti olacak!

“Sorumlular bellidir”

Dr. Yüksel, “Kamu yöneticilerinin sistemin yarattığı bu kara tabloyu, işini hakkıyla yapan hekim ve sağlık çalışanlarına yükleyerek, suçu üstlerinden atma çabaları gerçeğin üstünü örtme gayretinden öte değildir. Gerçek, sağlıkta dönüşüm programının halk sağlığı üzerindeki yıkıcı etkisidir. Gerçek, koruyucu sağlık hizmetlerinin yok sayılmasıdır. Gerçek, aşı bulamamak, ilacı parasız alamamaktır. Gerçek, çöken bir sağlık sistemidir ve bunun sorumluları bellidir. Yaşananlar, yıllardır kamuoyunu ve yetkilileri uyardığımız bir gerçeği, Sağlıkta Dönüşüm Programı doğrultusunda uygulanan politikaların halkın yararına olmadığı ve sağlık sisteminde yıkıcı sonuçları olduğu gerçeğini inkâr edilemeyecek şekilde ortaya koymuştur” diyerek sağlıkta ticarileşmeye vurgu yaptı.

“Sağlık Dönüşüm Programı çökmüştür”

Yüksel, konuşmalarında şunları ifade etti:

 “Sağlık hizmetini sıradanlaştıran, niteliğe değil niceliğe önem veren, hastaneleri ticarethane ve hastaları müşteri haline getiren, sağlığı piyasa kurallarına teslim eden Sağlıkta Dönüşüm Programı sağlık sistemimizi çökertmiştir. Halk sağlığına, hekimlik değerlerine ve sağlık çalışanlarına zarar veren, ülke kaynaklarının bir avuç insanın çıkarına boşa harcanmasına yol açan ve bu son olayda gördüğümüz gibi insanlık değerlerinin ayaklar altına alınmasına neden olan politikalar bir an önce terk edilmelidir.”

Kaynak: Haber Merkezi