Haber Ekspres Gazetesi’nden Turgay Kılıç’ın haberine göre, İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz ve Genel Sekreteri Zöhre Dalkıran’a tehdit ve hakaret ettiği öne sürülen Türker Eriş gözaltına alındıktan sonra adli kontrolle serbest bırakılmıştı. Ancak elektronik kelepçe ile ev hapsi cezası verilen Eriş, avukatlardan gelen tepkilerin üzerine Eriş, dün çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz ise, Bayraklı Adliyesi önünde kendisini ve yardımcısı Av. Zöhre Dalkıran’ı tehdit eden şahsın ardından yaşanan hukuki süreci avukatların da yoğun katılımıyla değerlendirdi.
Başkan Yılmaz, baro avukatlarıyla Bayraklı Adliyesi önünde yaptığı açıklamada tehditlerin giderek büyüdüğüne dikkati çekerek “Suç duyurusunda bulunmamızın ardından bana ve Zöhre Dalkıran’a tehdit ve buna bağlı bazı kişisel verilerin ele geçirilme ile aile ve çocuklara yönelik tehditler devam etti. Denetimli serbestlik ve ev hapsiyle ile elektronik kelepçe cezası alan şahıs, dün mahkemece tutuklandı” dedi.
‘Savunma mesleğine tehditler devam ediyor’
Başkan Yılmaz, sözlerinin devamında tehditlerin avukatlara yapıldığında hassasiyetin geciktiğine dikkati çekerek şunları söyledi:
“Burada onlarca basın açıklaması yaptık. Sözümüzde, avukatların yaşadığı şiddeti yurttaşa sık sık anlattık. Avukatların, barolarının ve savunma mesleğinin ne kadar itibarsızlaştırıldığını, cezasızlık politikalarıyla nasıl ödüllendirildiğini, yurttaşın da bu sebeple nasıl bir cesaretle tehdit ve şantajlarına nasıl devam ettiklerini anlatmaya çalıştık. Geçen hafta yaşanan da buydu. Savunma mesleğine karşı şiddet ve tehditler devam ediyor. Bunun için de önce kararlı olmak gerekiyor. Bu iradenin yansıyacağı alanlar da mahkemeler, Sul Ceza mahkemeleridir. Bu yüzden anlatımlarımız, bu şiddet sarmalının son bulmasının yegane sonucu ve çözüm odağı hukukun kendisidir. Ilk günden bu yana yanımızda olan veya olmayan meslektaşlarımız, yanımızda olduklarını söyledi. Bizler, her zaman avukata yönelik şiddetin yargılanacağı eylemlerin avukatlık kanunun 57. Maddesine tabii olması gerekir. Bizler, baro yönetimi, genel sekreter ve ben, şahsı tanımayız. En ufak temasımız yok. Sokakta çevirme yapıldığında bir vatandaşın hakkında tutulan tutanakla, şahıslar çok basit suçla tutuklanabiliyor. Duruşma salonlarında savcılara, hakimlere en ufak söylemlerde şahıslar tutuklanabiliyorken avukatlara sosyal medyada veya sokakta şiddet gösterildiğinde, ne yazık ki aynı hassasiyet gösterilmiyor, ya da gecikmeli olarak gösteriliyor. Bizler için gecikmeli uygulanan bu hukuki süreç, herkes için gereklidir. Herkes yasalar önünde eşittir. Dayanışma gösterenlere bir kez daha teşekkür ederiz, dayanışma yaşatır.”
