İstanbul'dan Marmara Denizi’ne doğrudan deşarj edilen kanalizasyon suları, sualtı kamerası ile kayda alındı. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Sarı, dip akıntısına bırakılan bu kanalizasyon borularını sualtı kamerasıyla görüntüleyerek, İstanbul'dan Karadeniz'e gittiği düşünülen kanalizasyon sularının, Marmara'yı tehdit ettiğine dikkat çekti.
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan sert eleştiriler
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, İstanbul'un çevre sorunlarına dair sert eleştirilerde bulundu. Marmara Denizi'ne zarar veren kanalizasyon sularının arıtılmadan doğrudan denize bırakılmasının, bölgedeki ekosistemi tehdit ettiğini belirten Büyükakın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu suçladı. Büyükakın, "Ekrem İmamoğlu hem İstanbul’a hem de Türkiye’ye yalan söylüyor. Arıtma tesisi yapmadın diyorum, kendi döneminde başlayıp ilave ettiği bir arıtma tesisi yok" dedi.
Müsilajın sebebi olarak kanalizasyon suları gösteriliyor
Marmara'daki müsilaj (deniz salyası) sorununun en büyük nedenlerinden biri olarak, arıtılmadan denize bırakılan kanalizasyon suları gösteriliyor. İstanbul’da her gün en az 2,5 milyon metreküp kanalizasyon suyunun denize deşarj edilmesi, çevre aktivistleri ve bilim insanları tarafından büyük bir tehdit olarak değerlendiriliyor.
"Ekrem İmamoğlu hem İstanbul'a hem Türkiye'ye yalan söylüyor"
Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, deşarj olan kanalizasyon sularının özellikle İzmit Körfezi'ni yok ettiğini belirtti. Kocaeli'de bir damla atık suyu denize deşarj etmediklerini, dip çamur temizliği yaptıklarını ancak İstanbul'dan gelen kanalizasyon suyunun tüm bunları yok ettiğini, Marmara'yı da öldürdüğünü kaydetti. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Melen Çayı'na kanalizasyon suyu bulaştığı iddialarıyla birlikte Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın'ın Marmara Denizi ile ilgili çağrısına “Kötü siyasetçiler” diyerek cevap verdi.
Bir süredir Marmara Denizi ile ilgili konuşmadığını hatırlatarak İmamoğlu'nun açıklamalarına cevap veren Büyükakın, "Ben Marmara Denizi ile ilgili konuştukça birileri de rahatsız oluyorlar. Marmara Denizi hepimizin denizi. Marmara hepimizin. AK Partililerin, CHP'lilerin, şunun, bunun değil; hepimizin. Marmara ölüyor ve Ekrem İmamoğlu hem İstanbul'a yalan söylüyor hem Türkiye'ye yalan söylüyor. 'Arıtma tesisi yapmadın' diyorum ben buradan. Bir daha söylüyorum. Yapmadı. 5 yıl boyunca yapmadı. 'Yaptım' dedikleri daha önceki dönemde inşa edilmeye başlanmış, hani var ya metro tünelleri. Bazılarını kapattı. Bunları kapatamadı, durduramadı da. Bitenler onlar. Kendi döneminde başlayıp, bunlara ilave ettiği bir tane arıtma tesisi yok. Marmara'nın bunlara çok acil ihtiyacı var. Kendisi zaman geçiriyor, zaman kaybettiriyor. Bize de kötü siyasetçi diyor. Tabii biz konuştukça masken düşüyor, rahatsız oluyorsun. Şapka düşüyor, kel görünüyor. Ama biz senin makyajını akıtmaya devam edeceğiz. Kurduğumuz bir heyet vardı. O heyetin incelemelerinde dediler ki bize ‘eğer bugünden itibaren arıtma tesislerinin tamamı yapılırsa, bütün kanalizasyon arıtmadan geçerse Marmara'nın eski oksijen seviyesine dönmesi 5 yıl alır. 5 yılda bu iş düzelir.' O günden bu güne bir tane yapılmış arıtma tesisi yok. Varsa çık var de. Ben senden özür dileyeceğim. Yoksa sen milletten özür dile. Sen pisletmeye devam ediyorsun, biz buradan temizlemeye devam ediyoruz. Hepimiz Marmara Denizi'nin geleceğine sahip çıkmak zorundayız" dedi.