KÜLTÜR - SANAT

İslam dünyası bilimden neden uzaklaştı?

İslam dünyası, 8. ve 12. yüzyıllar arasında bilimde öncü bir role sahipti.

Abone Ol

Bu dönem özellikle Abbasiler dönemine denk gelirken, Mutezile akımının etkisiyle akıl ve bilime dayalı bir düşünce yapısı hâkimdi. Peki, bu ilerlemeyi sağlayan koşullar neden zamanla yok oldu?

Tarihsel arka plan

İslamiyet öncesi çağlarda bilim, Yunanistan, İran ve Mısır gibi medeniyetlerde gelişmişti. Bu medeniyetler, savaşlar ve yıkımlar sonucu gerilemiş olsa da bilimsel miraslarını sonraki kuşaklara aktarmayı başardılar. 800'lü yıllardan itibaren İslam dünyası, özellikle Abbasiler döneminde bu bilimsel birikimlerden yararlanarak kendi bilim insanlarını yetiştirdi. İbn-i Sina, Farabi ve El-Harizmi gibi isimler dünya bilim tarihine yön verdiler. Ancak bu altın çağ, Moğol istilası ve Haçlı Seferleri gibi dış saldırılarla sarsıldı.

Mutezile akımı ve Gazali'nin etkisi

Abbasiler döneminde etkili olan Mutezile akımı, aklı ve felsefeyi ön planda tutuyordu. Bilimsel düşünce bu dönemde zirveye ulaştı. Ancak İslam dünyasında bu rasyonalist düşünce yapısı, Gazali'nin eleştirilerine maruz kaldı. Gazali, Mutezile düşüncesini eleştirerek Müslümanların bilimsel uğraşlar yerine savaşa yönelmelerini teşvik etti. Moğol istilaları sonrası bu görüşler daha da güçlendi ve İslam dünyasında bilime olan ilgi yerini fetihçi bir yaklaşıma bıraktı. Gazali'nin bu eleştirileri, İslam dünyasında bilimsel ilerlemenin durmasına yol açtı.

Osmanlılar ve Gazali'nin mirası

Osmanlı İmparatorluğu'nun yükselişiyle birlikte İslam dünyasının öncü gücü Osmanlılar oldu. Ancak Osmanlılar da Gazali'nin görüşlerini benimsedi ve fetihçi bir siyaset izleyerek bilime fazla yatırım yapmadılar. Bu durum, İslam dünyasında bilimin gerilemesine ve Batı'nın bilimsel ilerlemesinin gerisinde kalınmasına neden oldu.

Günümüz İslam dünyası ve bilim

Bugün Türkiye'de hâkim olan Sünni İslam anlayışı, hâlâ Gazali'nin etkisi altındadır. Mutezile akımına karşı olan bu anlayış, geçmişte övülen bilim insanlarını kafirlikle suçlarken, bir yandan da "Müslümanlar bir zamanlar bilimde önderdi" söylemiyle geçmiş başarıları sahipleniyor. Bu çelişki, İslam dünyasında bilimsel düşüncenin gelişmesinin önündeki en büyük engellerden biri olarak görülebilir.