Yeni bir araştırmaya göre, insanların haksızken bile haklı olduklarını düşünmelerinin ardında "bilgi yeterliliği yanılsaması" yatıyor. Ohio Eyalet Üniversitesi'nden araştırmacılar tarafından yapılan çalışma, insanların ellerindeki bilgilerin eksik olduğunu fark etmeden kararlar aldıklarını gösteriyor. Bu durum, bireylerin karar verirken yeterli bilgiye sahip olduklarını zannetmelerine neden oluyor.

Dünya genelinde 264 milyon kişi depresyonla mücadele ediyor Dünya genelinde 264 milyon kişi depresyonla mücadele ediyor

Araştırmanın detayları

Çalışma kapsamında, 1261 katılımcıya internet üzerinden iki okulun birleşmesiyle ilgili argümanlar sunuldu. Katılımcılardan bir gruba birleşmeyi destekleyen, diğer gruba ise karşı çıkan görüşler verildi. Sonuç olarak, bu grupların kendilerine sunulan bilgilerin eksik olduğunun farkında olmadıkları gözlemlendi. Ancak kontrol grubuna hem destekleyici hem de karşıt görüşler sunulduğunda, bu grubun daha dengeli bir yaklaşım sergilediği ve kararlarında daha az güven duydukları ortaya çıktı.

Beynin bilgi işleme biçimi

Araştırmanın ortak yazarı Angus Fletcher, insan beyninin birkaç uyumlu bilgi parçası sunulduğunda, bu bilgilerin eksik olup olmadığını sorgulamadan kabul etme eğiliminde olduğunu belirtti. Bu durum, günlük hayatta çatışmalara neden olabilecek bir önyargı oluşturuyor. Fikirler, yeterli bilgiye dayanmadığında bile bireyler kendilerini haklı hissetme eğilimindeler.

Sosyal yansımalar

Araştırma, aynı zamanda insanların sadece kendi bakış açısını destekleyen bilgilere güven duyduğunu ve bu durumun toplumsal tartışmalarda anlaşmazlıklara yol açabileceğini gösteriyor. Kendilerini haklı gören bireyler, farklı düşünceleri göz ardı ederek bu yanılgıyı daha da güçlendirebiliyorlar.