Türkiye ekonomisinin lokomotifi olarak görülen inşaat sektörü, yüksek finansman maliyetleri ve enflasyonun etkisiyle ciddi bir durgunluk yaşıyor. Özellikle yılın ilk yarısında konkordato taleplerinde yaşanan artış, sektörün içinde bulunduğu zor durumu gözler önüne seriyor. Devletin ödeme yapmadığını dile getiren sektör temsilcileri, iflas sarmalından çıkış için çözüm arayışında.
Sektörde konkordato dalgası
Cumhuriyet’ten Didem Ernez'in haberine göre, ekonomik durgunluğun etkisi birçok sektörde hissedilirken, en büyük darbeyi inşaat sektörü aldı. Türkiye’nin büyümesinde kritik rol oynayan bu sektörde, dev markaların konkordato talebi artmış durumda. 2023 yılında 1516 olan konkordato talep sayısı, 2024’ün ilk yedi ayında 1554’e ulaşarak tehlikenin boyutunu ortaya koydu. Mahkemelerin iflas kararı verdiği dosya sayısı ise 55 olarak kaydedildi. En riskli sektörler listesinin başında, 398 firma ile inşaat sektörü bulunuyor.
Yenigün İnşaat’ın durumu ve sektörün genel görünümü
Sektörde yaşanan bu sıkıntılar, özellikle Yenigün İnşaat’ın konkordato talebi ile yeniden gündeme geldi. Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün, mali darboğazı aşamayarak konkordato talebinde bulunmak zorunda kaldı. İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, son bir yılda malzeme fiyatlarındaki artışın sektörü derinden etkilediğini ve müteahhitlerin krediye ulaşımda zorluk çektiğini belirtti.
Tellioğlu, sektördeki krizi şu sözlerle özetliyor: “Alınan işlerle ilgili en az iki kat fiyat farkı ortaya çıkıyor. Krediye ulaşma imkânları çok zorlaştı. Mevcut durumun daha fazla bir sarmala girmemesi için müteahhitlere koşulsuz tasfiye hakkı tanınmalı.”
Anadolu Yakası İnşaatçıları Derneği Başkan Yardımcısı Ahmet Erkutoğlu ise hükümetin uyguladığı yanlış politikaların sektördeki bu krizi tetiklediğini savunuyor. Erkutoğlu, özellikle devletle çalışan firmaların ödemelerini zamanında alamadığını vurgularken, “Bugün kentsel dönüşümde de birçok firma sıkıntıda. Devletin imkânlarını adil bir şekilde kullansaydı, bu sıkıntılar yaşanmazdı,” dedi.
Kredi ve mevduat faizlerindeki artış, satışların durma noktasına gelmesine neden oldu. Bu durum, birçok firmanın nakit akışını olumsuz etkiliyor. Devlete iş yapan firmaların ödeme alamaması, sektörün çöküşüne zemin hazırlarken, sektör temsilcileri bu duruma acil çözümler üretilmesi gerektiğini belirtiyor.