İnciraltı bölgesindeki imar planları, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından desteklenen yeni düzenlemelerle güncelleniyor. 1991 yılında turizm bölgesi ilan edilen İnciraltı, geçmişte Belek gibi diğer bölgeler kadar hızlı gelişim gösteremedi. Özellikle önceki İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer dönemindeki planlama ve açıklamalar, yerel halk arasında huzursuzluk yarattı.
‘Halkçı planlama yapıldı’
İmar planlarına karşı 72 itiraz yapılmış olsa da, davalar sonuç vermedi. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, bölge için kentsel tasarım rehberi hazırlanacak. 2025’te tamamlanması ve 2026’da inşaatların başlaması hedefleniyor. Bu süreçte İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin rolü ve yeni Başkan Cemil Tugay’ın katkıları ise merakla bekleniyor.
Haber Ekspres Gazetesi'nden Burcu Yanar'ın özel haberine göre, İnciraltı Gelişim Derneği Başkanı Tayfun Karabulut, halkçı bir planlama yapıldığına dikkat çekti. Başkan Karabulut “Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan çok büyük bir destek ile süreci ilerlettik. Bu planın halkçı bir plan olmasının da kanıtı şudur; parsel büyüklükleri bu bölgede yüzde 99 oranda İzmir’in köklü ailelerinin bulunduğu ve 5 nesile varan aileler olduğu için vefatlarda paylar büyüyor. İmar parselini 20 dönüm yaparsanız bu bölgede büyük lokma küçük lokmayı hoyratça yer ama imar parselini küçük tutarsanız halka dokunmuş olursunuz. İki dönüm konut ve ticaret imarlarına izin var. 5 dönüm de turizm için imar parseli var. Bu da daha küçük parsellerde müteahhitlerle baş başa kalmadan hür iradeleriyle bulundukları toprakları terk etmeyerek orada yaşam sürebilecekleri imkan sağlanmış oldu. Burası 1991 yılında turizm bölgesi ilan edildi. O tarihte Antalya’nın Belek ilçesi de turizm bölgesi ilan edildi, İnciraltı da. Ancak Belek uçtu gitti. İnciraltı ise kurban kesim yeri haline geldi. Bizim SİT statüsünde olmamızdan dolayı planlama yetkisi Tabiat Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğü’nün elinde” diye konuştu.
‘Tunç Soyer bizi yalnız bıraktı’
İnciraltı’nın İzmir’in en değerli yeri olduğunun altını çizen Karabulut, şunları söyledi:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sırtını dönmesi kadar yanlış bir şey olamaz. İzmir’in Bakanlık ve vatandaş ile beraber yürümesi en doğrusuydu. İletişimi böyle sağlamak istedik. Tunç Soyer zamanında maalesef sözler verilmesine karşın arkamızdan bir planlar döndü. Bu planlar 20-25 dönümlük imar parselleriydi. O dönemde bölgeyi hançerleyecek bir durumdu. En son 2021 Ağustos ayında Tunç Soyer ile görüşmemizde şunu söyledik; ‘İnsanların morali çok bozuk. Herkes topraklarımızı gözyaşıyla almak istiyor. Gelin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak bizlere moral verin. Bölgeyi ziyaret edin.’ Bunu söyledikten sonra bize küsmüş olacak ki o günden sonra bölgeye ziyareti bırakın dışarıdan yapılan bir planı baskıyla kabul ettirme derdindeydiler. Planlar iki dönüm ve 5 dönüm Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın Mayıs ayında seçimden önce çıktığında Soyer’in açıklaması insanları yaraladı. O açıklamada, ‘İnciraltı İzmir’indir. Oradaki sadece mülk sahiplerini düşünerek plan yapılamaz. Bu plan oradaki küçük grupları sevindirecek bir plan’ ifadelerine yer vermişti. Biz hak sahipleri olarak küçük grup olduk. Peki büyük gruplar kimler? Neredeyse yüzde 50’si el değiştirmiş olan sermaye gruplarıdır. Bizi asıl yıpratan bu oldu. O dönem İzmir Büyükşehir Belediyesi bizim yanımızda olmadı. Biz hep şundan yanaydık, Bakanlık ile yol yürürken kadim şehrimizin belediyesiyle beraber yürümemenin eksikliğini hissediyorduk. Süreci birlikte yürütmek kalbimizden geçendi” dedi.
72 kişi itiraz etti
Tayfun Karabulut, itiraz edenlere ilişkin ise şu sözlere yer verdi: “Bakanlığın hassasiyetlerini ve bölgedeki toprak sahiplerinin haklarını koruyarak böyle bir planı İzmir’e kazandırması oldukça önemli. Bu plan gerçekleştiğinde İzmir bunu sahiplendi mi diye herkes merak etti ama bu plan askıya çıktıktan sonra sadece 72 kişiden itiraz geldi.”
Kentsel tasarım rehberi
Planların önümüzdeki günlerde kesinleşeceğinin de müjdesini veren Karabulut, “Çok yakın bir zaman içinde İzmir İnciraltı’nın 18 uygulama çalışmalarını artık duyacak. Türkiye’de boğazlardan sonra en değerli mücevher alanı olan İnciraltı için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ciddi bir hassasiyet göstererek bu bölgede kentsel tasarım rehberi hazırlıyor. Bu bölgede kafasına göre kimse inşaat yapamayacak. Yapılan inşaatların ise bir kimliği olacak. Böylece bakanlık 18 sürecini bitirmek için adım atmış olacak. Hedef ise 2025 yılı bitmeden 18 uygulama ve kentsel tasarım rehberlerinin tamamlanması ve 2026 yılı gibi de bölgede inşaatların başlaması bekleniyor. 40 yıldır bu planlama sorunu devam ederken bu süreci artık bitirmek istiyoruz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’a da bu süreci vatandaşla beraber hareket etme çağrımızı söyledik. Başkanımıza kapımız her zaman açık. Tugay çok büyük sorunlarla boğuşuyor farkındayız ama İnciraltı gibi İzmir’i ekonomik, çevre ve turizm anlamında çok büyük şaha kaldıracak bir alan için olumlu katkılarını görmekten mutluluk duyarız. Önümüzde çok güzel günler var” ifadelerine yer verdi.
35 bin kişiye istihdam
Son olarak gençlere yeni bir istihdam sağlanacağını da vurgulayan Karabulut, “Konutlarda iki kat, günübirlik tesis alanlarımız bir kat, ticaret alanlarımız üç kat, turizm alanlarımız da üç kat olacak.
Bu şehre ihanet etmeyen çok kıymetli ve sadece İnciraltı’nın beşte birinde bulunan bir plan olacak. Geri kalan ise yeşil alan olarak kalacak. Kamusal alanlar, 40 metrelik yol, yeni opera merkezleri, yeni kongre merkezleri kurulabilecek. Aynı zamanda kurulacak olan otel, hastane ve ticaret merkezlerinde 35 bin kişiye iş kapısı açılacak” dedi.
AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya’ya da teşekkürlerini ileten Karabulut, “İnciraltı planlarının bugünlere gelmesinde büyük emek ve katkısı olan, bugüne kadar toprak sahiplerinin mülkiyet haklarının korunmasında yanınızda bulunan Mahmut Atilla Kaya’ya çok teşekkür ediyorum” dedi.
18 uygulaması nedir?
Uygulamanın ne olduğunu da aktaran Karabulut, “18 uygulama aşaması, inşattan önceki son aşamadır. Sokakların, mahallelerin, binaların konumlandığı bir planlamadır. O aşama tamamlandıktan sonra vatandaşlara tarladan arsaya dönen bir yeni tapu veriliyor. Bununla birlikte de inşaat ruhsatına başvurup inşaatına başlayabiliyorlar. Yoksa belediyeden ruhsat alamazlar” açıklamasında bulundu.
