İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Ankara Şubesinin Kartalkaya’da 78 kişinin hayatını kaybettiği Grand Kartal Otel yangınıyla ilgili hazırladığı raporda otelde tek yangın merdiveni olduğu ve bu merdivenin yönetmeliğe uymadığı vurgulandı. Otel binasının içindeki yangın merdiveninde mevzuata aykırı olarak elektrik şaftı, pano ve baz istasyonu bulunduğu belirtilen değerlendirme raporunda yangın sırasında bunların eriyerek merdiveni kullanılmaz hâle getirdiği saptandı. Raporda “Bu olay yalnızca bir binanın yanmasından ibaret değildir. İhmaller zincirinin ve denetimsizliğin bedelini canıyla ödeyen insanların trajedisidir” denildi.

İMO Ankara Şubesi, Bolu Kartalkaya turizm bölgesindeki Grand Kartal Otel'de çıkan ve 36’sı çocuk 78 kişinin can verdiği yangınla ilgili bir rapor hazırladı.

Raporda “yangın güvenlik sistemleri eksiklikleri”, yapısal ve sistemsel eksiklikler”, “denetim sistemi eksiklikleri” ve “yangın güvenlik sistemleri eksiklikleri” sıralandı. Eksiklikler şöyle tespit edildi:

- Yangın algılama sisteminin mevzuata uygun olmaması ve devreye girmemesi

- Duman dedektörlerinin çalışmaması,

Türkiye genelinde kar yağışı nedeniyle birçok ilde eğitime ara verildi Türkiye genelinde kar yağışı nedeniyle birçok ilde eğitime ara verildi

- Acil durum butonlarının çalışmaması,

- Acil durum aydınlatma sisteminin yetersiz, aydınlatma araçlarının bataryalarının boş olması,

- Yönlendirme işaretlerinin yetersiz olması,

- Yangın dolaplarındaki su bağlantılarının yetersiz olması.

Üç merdivenden sadece biri yangın için ayrıldı

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy otel binasının içinde iki tane yangın merdiveni olduğunu açıklamasına karşılık; rapora göre otelde üç merdiven vardı ve bu merdivenlerden sadece biri yangın kaçışı için ayrılmıştı.

Yangın kaçışı için ayrılan merdivende ise mevzuata aykırı olarak elektrik şaftı, pano ve baz istasyonu gibi unsurlar tespit edildi. İMO, bu unsurların eriyerek merdiveni kullanılmaz hâle getirdiğini rapor etti.

Rapora göre çatı dâhil binanın tamamı ahşap malzemeyle yapıldı. Ortak alanların iç kaplamalarında dekorasyon amaçlı ahşap kullanıldı. Yapının yapısal ve iç mekân özellikleri, yangın güvenliği açısından riski artırdı.

Raporda, otelde mevzuat gereği zorunlu olmasına rağmen bina genelinde yağmurlama sisteminin olmadığı kaydedildi. Ayrıca yangın dolaplarına su sağlayan sistemde gerekli pompaların eksik olduğu tespit edildi.

Raporda, “İçinde bulunulan durum; bunca ihmal, eksiklik ve denetimsizlik içerisinde sorumluluğu başka yerlerde aramak çaresizliğimizin başka bir göstergesi olsa gerek. Faciaya dönüşen yangının çıkış nedeni ne olursa olsun yangının gerçekleştiği tesiste yangın güvenlik önlemlerinin yeterince alınmadığı ve bu konuda yetkili kuruluşların gerekli rutin denetimleri yapmadığı apaçık ortadadır” denildi.

Denetim yetkisi bakanlıkta; Bolu Belediyesine eleştiri

İMO'nun raporunda otelin 15 Aralık 2024’te Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından denetlendiği ancak bakanlığın denetiminde yangın güvenliği ile ilgili herhangi bir “kusur bulunmadığı” veya bildirilmediği belirtildi.

Otelin olduğu bölgenin belediyenin sorumluluk alanı dışında kaldığına ise şu ifadelerle yer verildi:

“Yönetmelik gereği belediye sınırları dışındaki işyerleri, başvuru yapmaları hâlinde belediye itfaiyesinden rapor alabilmektedir. İşletme bu açıdan değerlendirildiğinde turizm alanında yer almaktadır ve denetim yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığına aittir.”

Bolu Belediyesinin de eleştirildiği raporda, “Belediye sorumluluğu olmasa dahi bulduğu eksiklikleri bildiremez miydi?” diye soruldu.

“Kamucu ve bağımsız denetim mekanizmaları oluşturulması gerekiyor”

İMO Ankara Şubesi, yangın faciasıyla ilgili raporunun “sonuç ve değerlendirme” kısmında şu ifadeler yer aldı:

“İçinde bulunulan durum; bunca ihmal, eksiklik ve denetimsizlik içinde sorumluluğu başka yerlerde aramak çaresizliğimizin başka bir göstergesi olsa gerek. Faciaya dönüşen yangının çıkış nedeni ne olursa olsun yangının gerçekleştiği tesiste yangın güvenlik önlemlerinin yeterince alınmadığı ve bu konuda yetkili kuruluşların gerekli rutin denetimleri yapmadığı apaçık ortadadır. İnsan hayatının rant ilişkilerine terk edilmediği kamucu ve bağımsız denetim mekanizmaları oluşturulması; yetkin mühendis ve mimarların hem yapım hem de denetim sistemlerinde söz sahibi olması bu sorunların çözümünde anahtar niteliğindedir.”

Kaynak: Haber Merkezi