Hazine ve Maliye Bakanlığı, bugün gerçekleştirdiği iki devlet tahvili ihalesinde toplam 54,8 milyar lira borçlanmaya gitti. Yatırımcılar, hem sabit kuponlu hem de TÜFE’ye endeksli tahvillere yoğun ilgi gösterdi. İhalelerde basit ve bileşik faiz oranları dikkat çekti.
İlk ihalede sabit kuponlu tahviller yeniden ihraç edildi
Hazine’nin gerçekleştirdiği ilk ihale, 2 yıl vadeli (693 gün), 6 ayda bir yüzde 18 kupon ödemeli sabit kuponlu devlet tahvili ihracı oldu. İhale sonucunda nominal satış 16,7 milyar lira, net satış ise 16,9 milyar lira olarak gerçekleşti. Kamudan gelen 9 milyar liralık teklifin tamamı karşılanırken, piyasa yapıcılarından gelen 19,7 milyar liralık teklifin 12,5 milyar liralık kısmı kabul edildi.
İhalede, basit faiz oranı yüzde 37,43, bileşik faiz ise yüzde 40,93 oldu. Bu oranlar, Türkiye’nin mevcut ekonomik koşullarında yatırımcıların tahvillerden beklentisini yansıtıyor.
TÜFE’ye endeksli tahvillerde yüksek talep
İkinci ihalede ise 3 yıl vadeli (1064 gün), 6 ayda bir yüzde 1,5 reel kupon ödemeli TÜFE’ye endeksli devlet tahvili yeniden ihraç edildi. İhale sonucunda nominal satış 5,5 milyar lira, net satış ise 5,36 milyar lira olarak gerçekleşti. Kamudan gelen 5 milyar liralık teklifin tamamı karşılanırken, piyasa yapıcılarından gelen 10,4 milyar liralık teklifin 6 milyar liralık kısmı kabul edildi.
Reel basit faiz oranı yüzde 4,92, reel bileşik faiz ise yüzde 4,98 olarak belirlendi. TÜFE’ye endeksli tahviller, enflasyon riskine karşı koruma sağlayarak yatırımcılar için cazip bir alternatif sunuyor.
54,8 milyar liralık borçlanma ile yüksek yatırımcı talebi
Hazine’nin iki tahvil ihalesinde toplam 54 milyar 801,9 milyon lira borçlanması, Türkiye’nin borçlanma ihtiyacını ve piyasanın tahvillere olan ilgisini gözler önüne serdi. Hem sabit kuponlu hem de TÜFE’ye endeksli tahvillerde yatırımcıların yüksek talebi, piyasada güvenli liman arayışının sürdüğüne işaret ediyor.
Tahvil ihalelerinin sonuçları ne anlama geliyor?
Bu borçlanmalar, Hazine'nin 2024 yılı içindeki borçlanma hedeflerine ulaşma yolunda önemli adımlar attığını gösteriyor. Ayrıca, yüksek faiz oranları yatırımcıların devlet tahvillerine olan ilgisini canlı tutarken, piyasa koşullarının Hazine için maliyetli bir borçlanma sürecine işaret ettiğini ortaya koyuyor.
