İş, aile, sosyal hayat koşturmacası içinde kendimize zaman ayırmak, nefes almak nerdeyse imkansız gibi geliyor bazen. İşte tam bu noktada devreye giriyor benim için kahve molası. Sıcacık bir fincan kahvenin o mis gibi kokan büyülü aromasıyla başlayan bu kısa mola, sadece bir içecek molası değil, aynı zamanda düşüncelere dalmak, hayal kurmak en önemlisi de zihni dinlendirmek için eşsiz bir fırsat. Bazen elinde kahve fincanı, pencereden dışarı bakarken gelip geçenlerin telaşını izlemek, bazen bir dergi ve ya bir kitabı karıştırmak, bazen de sadece sessizliği dinlemek… Kahve molası hayatın tüm karmaşasından kaçıp iç dünyamıza yolculuk yapmamızı sağlayan küçük bir ritüel. Aynı zamanda sosyalleşmenin de bir yolu kahve molası. İşe verilen kısa bir arada iş arkadaşlarıyla, sabah kahvesi içmeden güne başlayamayan komşunuzla, ‘çok acil buluşmalıyız, sana anlatacaklarım var’ diyen dostunuzla, yemek sonrası sevdiğinizle baş başa içilen bir fincan kahve, hem ilişkilerimizi güçlendirmek hem de bağ kurmak için harika bir detay. Tüm bunların yanında kahvenin sağlığımıza da faydaları var.
İçeriğinde bulunan kafein, beyne uyarıcı etki yaparak uyanıklığı, fiziksel ve zihinsel performansı artırıyor. Ayrıca beyin ve kalp sağlığımız için de faydaları saymakla bitmez. Düzenli kaliteli kahve tüketimi Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıkların riskini azaltırken, içerdiği antioksidanlar sayesinde kalp sağlığını koruyor. Depresyon belirtilerini hafifletirken, ruh halimizi iyileştiriyor. Hanımlara ayrıca güzel bir bilgi daha: Kahve, metabolizmayı hızlandırarak kilo vermeye de oldukça yardımcı oluyor.
Neticede kahve hem faydalı hem de lezzetli bir içecekken, kahve molası da hayatın durağıdır. Bir sonraki durağa daha zinde ve daha mutlu devam etmek için verilen moladır. Unutmayın, kendimizle ilgili en güzel, en önemli fikirler ve kararlar beklenmedik zamanlarda, beklenmedik yerlerde ama illa ki karmaşadan uzak, sakin anlarımızda gelir aklımıza. Yani “mola”
anlarımızda. Hadi şimdi kendinize küçük bir kahve molası verin.
Ve tadını çıkarın...