Atatürk'ün son savaşı: Hatay!

'Hatay, benim şahsi meselemdir!'

Mustafa Kemal Atatürk, Hatay’ın vatan topraklarına katılmasını her zaman birinci öncelik olarak görüyordu. Atatürk’ün “Kırk asırlık Türk yurdu düşman elinde esir bırakılamaz. Hatay benim şahsi meselemdir. Hatay, benim namusumdur. Hatay’ı mutlaka alacağım.” sözleri, Hatay konusundaki kararlılığını açıkça ifade ediyordu.

Atatürk'ün Son Savaşı Hatay'ın Türkiye'ye Katılma Sürecinin Perde Arkasını  Anımsıyoruz

Tarihi arka plan

Osmanlı Devleti döneminde, Hatay, Anadolu’nun bir parçası olarak görülüyordu ve ayrı bir idari bölge olarak tanımlanmıyordu. Ancak Fransız işgali sırasında, bu bölge İskenderun Sancağı olarak adlandırıldı. 1936 yılında ise Atatürk tarafından Hatay adı verilmiştir.

İzmir’de Müze Kart ile gezilecek yerler: İzmir Atatürk Evi Müzesi İzmir’de Müze Kart ile gezilecek yerler: İzmir Atatürk Evi Müzesi

Millî Mücadele ve Ankara İtilâfnamesi

 Millî Mücadele dönemi sırasında, Türkiye, Misâk-ı Millî sınırları içinde kabul edilen Hatay’ın, 20 Ekim 1921 tarihinde imzalanan Ankara İtilâfnamesi ile millî sınırlar dışında bırakılmasını kabul etmek zorunda kaldı. Ancak, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Hükümeti, Hatay Türklerinin menfaatlerini koruyacak ve bölgeye özerklik getirecek özel bir hüküm eklemeyi başardı. Bu hüküm, bölgedeki Türklerin kimliklerini koruyup Türkiye ile bağlarını güçlendirmelerinde önemli bir dayanak noktası oldu.

ATATÜRK

Mustafa Kemal Atatürk’ün yaklaşımı

15 Mart 1923 tarihinde Adana’da Hataylılara hitap eden Mustafa Kemal Paşa, Hatay’ın Türk yurdu olduğunu belirterek, günün birinde Hatay’ın da kurtulacağını ifade etti. Türkiye, Lozan Barış Anlaşması sonrasında, Hatay sorununu uluslararası arenada gündeme getirmek için iç ve dış sorunların halledilmesini ve Avrupa’daki siyasi konjonktürün uygun bir hale gelmesini bekledi. 1936 yılında, Fransa’nın Suriye’ye bağımsızlık vermeye hazırlandığı dönemde, Türkiye Hatay konusunu iç ve dış kamuoyunda planlı bir şekilde gündeme getirdi.

Hatay neden şahsi mesele? Mustafa Kemal Atatürk, neden 'Hatay benim şahsi  meselemdir' dedi? - Son Dakika Haberler

Uluslararası strateji

Türkiye, Montreux’de kazandığı uluslararası hukuk tecrübesini Hatay meselesinde de kullanarak, önce Hatay’ın bağımsızlık statüsü kazanmasını sağladı ve ardından bölgenin Türkiye’ye ilhakını hedefleyen iki aşamalı bir strateji izledi. Milletler Cemiyeti çerçevesinde varılan uzlaşma sonucunda, 1937 Antlaşması ile Hatay’ın ayrı bir varlık olduğu kabul edildi ve Türkiye bu antlaşma ile Hatay’ın toprak bütünlüğünü garantör ülke olarak üstlendi.

Atatürk, neden 'Hatay benim şahsi meselemdir' dedi? - Resim : 6

Diplomasi ve Askeri müdahale

Türkiye, Hatay sorununu hukuka uygun bir şekilde yürütürken, gerektiğinde askeri kuvvet kullanma sinyalini Fransa’ya verdi. Fransa’nın engelleri aşılmasıyla, 1938’de Hatay’a Türk ordusunun girmesiyle seçimler istenilen sonuçlara ulaştırıldı. Türkiye, bu süreçte iç ve dış faaliyetlerle Hatay Türklerini güçlendirdi ve seçimlerde gerekli çoğunluğu elde etti.

atatürk

Hatay’ın Türkiye ile birleşmesi

2 Eylül 1938 tarihinde bağımsız Hatay Devleti kuruldu. 23 Haziran 1939 tarihinde Hatay’ın Türkiye’ye katılmasıyla ilgili anlaşma imzalandı ve Hatay Meclisi aynı gün Türkiye’ye ilhak kararını aldı. 7 Temmuz 1939 tarihinde çıkarılan “Hatay Vilayeti Kurulmasına Dair Kanun” ile Hatay vilayeti kuruldu ve merkezi Antakya oldu.

atatürk

Sonuç ve jeopolitik konum

Türkiye’nin kararlı ve diplomatik yaklaşımı, Hatay’ın Türkiye ile bütünleşmesini sağladı ve ülkenin uluslararası konjonktürdeki etkisini artırdı. Başta Atatürk olmak üzere Türk devlet adamları, İkinci Dünya Savaşı’nın eşiğinde, Orta Doğu ve Balkanlar’daki güç dengesinde Türkiye’nin jeopolitik konumunu iyi değerlendirdi ve Hatay’ı savaşmadan elde etti.

Muhabir: Mehrican CANDEMİR