Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki son gelişmeleri ve Türkiye'nin bu süreçteki yaklaşımını değerlendirdi. Fidan, terör faaliyetlerine karışan unsurların sahadan çekilmesinin ve bölgedeki hayatın normale dönmesinin önemine dikkat çekerken, Türkiye'nin Suriye Kürtlerinin hakları konusunda yeni yönetime net telkinlerde bulunduğunu ifade etti.
Fidan, bölgedeki terör faaliyetlerinin sona erdirilmesi ve tüm nüfusların normal bir yaşama dönmesi gerektiğini vurguladı. ''Bölgede terör faaliyetlerine bulaşan bütün silahlı unsurların denklem dışına çıkması, bütün nüfusların normal bir hayata dönmesi elzem'' dedi. Ayrıca, Türkiye'nin Suriye Kürtlerinin hakları konusunda yaptığı telkinleri ve bu meselenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye için büyük önem taşıdığını belirtti.
"Sistemi yeniden inşa etmeye çalışıyor”
Fidan, geçtiğimiz yıl 8 Aralık’ta başlayan yeni döneme değinerek, Suriye’nin mevcut durumunu ve yaşanan zorlukları anlattı. Şam ziyaretinin önemli olduğunu belirten Fidan, “Yeni yönetim ve Suriye halkı, ülkeyi büyük bir yoklukla terk etmiş olan bir liderin kalıntılarıyla baş başa kaldılar ve sistemini yeniden inşa etmeye çalışıyor” dedi.
Fidan, geçtiğimiz hafta Ürdün'deki görüşmeleri ve Türkiye'nin oluşturduğu DEAŞ ile mücadele platformunun temellerini de gündeme getirerek, Suriye'nin bu süreçte önemli bir rol oynayacağını söyledi. Bu kapsamda Şam yönetimi ile YPG arasındaki anlaşmaları da ele aldıklarını belirtti.
PKK ve terörsüz Türkiye
Fidan, PKK'nın tamamen tasfiye edilip edilmeyeceği sorusuna ise, "Umarız PKK İmralı'nın çağrısına cevap verir" diyerek bu sorunun çözülmesini umduğunu belirtti. Ancak, anlaşma hayata geçmeden iyimser olmamak gerektiğini de vurguladı.
Fidan, her zaman Suriye Kürtlerinin haklarının verilmesi gerektiğini belirttiklerini ve bu fırsatın şu anda mevcut olduğunu ifade etti. Esad döneminde bu hakların sağlanmadığını hatırlatan Fidan, artık bir tarihi fırsat olduğunu söyledi. Ayrıca, bölgedeki gayriresmi terör faaliyetlerine karışan unsurların bu süreçte dışlanmasının ve bölge halkının normal bir hayata dönmesinin şart olduğunu belirtti.