Tunceli’de, 5 Ocak 2020’de kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra kaybolan Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü ikinci sınıf öğrencisi Gülistan Doku (21) bulunamadı. Bugüne kadar üç başsavcının değiştiği soruşturma dosyası için Abla Aygül Doku, daha önceki savcının ısrarla dosyaya koymadığını söylediğini belirttiği mesajları yeni savcının dosyaya eklediğini açıkladı. Anne Bedriye Doku "Benim kızım kuş olmadı, buhar olmadı, uçmadı. Üstünü örtmeyin" diye seslenirken, baba Halit Doku ise "Katil dışarıda geziyor. Siz beni seyrediyorsunuz. Yazıklar olsun size" diye tepki gösterdi.
Munzur Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü ikinci sınıf öğrencisi Gülistan Doku, 5 Ocak 2020'de kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra kendisinden haber alınamadı. Ailesi, 6 Ocak'ta İl Emniyet Müdürlüğü'ne kayıp başvurusunda bulundu. Doku'nun bulunması için cep telefonu sinyallerini izleyen güvenlik güçleri, saat 11.29'da Atatürk Mahallesi'ndeki minibüs durağından üniversite aracına bindiğini tespit etti.
Yol güzergahındaki Kent Güvenlik Yönetim Sistemi (KGYS) kameralarında yapılan incelemelere rağmen Gülistan Doku'nun araçtan nerede indiği tespit edilemedi. Araştırmalar sonunda Doku'nun cep telefonunun, en son Uzunçayır Baraj Gölü'ndeki Sarı Saltuk Viyadüğü'nde sinyal verdiği belirlendi. Viyadükten geçen bir aracın kamerasına da Gülistan Doku'nun olduğu ifade edilen görüntü yansıdı.
Dönemin valisi Tuncay Sonel koordinesinde Uzunçayır Baraj Gölü’nde AFAD Başkanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Ankara, Denizli, Diyarbakır, İstanbul, İzmir, Konya, Malatya, Manisa ve Kahramanmaraş büyükşehir belediyeleriyle sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve gönüllülerden oluşan 542 kişilik personel, 88 araç, 38 bot, 10 ROV cihazı, altı dron, dört sonar ve üç arama köpeğiyle yapılan aramalara rağmen Doku'ya ait ize rastlanmayınca çalışmalar sonlandırıldı.
Baş şüpheli adli kontrolle serbest
Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmada, kaybolmadan önce son görüştüğü kişi olduğu belirtilen erkek arkadaşı Rusya doğumlu Zeinal A., olaydan yaklaşık iki yıl sonra Antalya'nın Alanya ilçesinde gözaltına alındı. Zeinal A., dört saat süren ifadenin ardından adli kontrolle serbest bırakıldı ve hakkında yurt dışı yasağı konuldu.
Zeinal A., sorgunun başında avukat talep etmezken, sorgunun devamında avukatla devam etmek istediğini belirtmişti. Zeinal A.'nın babası E.Y. hakkında da Gülistan Doku ile ilgili gizli kalması gereken kişisel bilgileri sosyal medyadan ifşa ettiği gerekçesiyle dava açıldı.
Mahkeme, E.Y.'yi kişisel verileri ele geçirip, yaydığı gerekçesiyle 2,5 yıl hapse çarptırdı. Ayrıca sosyal medya hesaplarında yapılan incelemelerde E.Y.'nin, 2018 yılında Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi'yi şehit eden polis memuru İsmail Hakkı Saraçoğlu hakkında da sosyal medya üzerinden olumlu ifadeler kullandığı tespit edildi.
Tunceli Valiliği'nin önerisi üzerine İçişleri Bakanlığı tarafından Zeinal A.'nın babası E.Y., polislik mesleğinden ihraç edildi. Ayrıca, Gülistan Doku dosyasında baş şüpheli Zeinal A.’nın, polislikten ihraç edilen babası E.Y.’ye ait olan ve polis tutanağında olaydan bir gün önce Doku’nun zorla bindirilmeye çalışıldığı iddia edilen otomobilin, soruşturmanın açıldığı 7 Ocak’ta il dışına çıkarıldığı ve yaklaşık bir hafta sonra tekrar kente getirildiği ortaya çıktı.
Gülistan Doku’nun amcası, Gülistan kaybolmadan bir gün önce eski erkek arkadaşı Zeinal A. ile tartıştığını söyledi. Abakarov’un Doku’ya zor kullandığını görüntüler ortaya çıktı.
Kamera kaydı iyileştirilemedi
Gülistan Doku’nun telefon sinyalinin en son alındığı yer, Sarı Saltuk Viyadüğü’nü gören ve yola uzaklığı nedeniyle net olmayan 3,5 saatlik güvenlik kamerası görüntüsü, iyileştirilmesi için 28 Haziran 2022’de Ulusal Kriminal Büro’ya gönderildi. Ancak görüntüler iyileştirilemedi.
Gülistan Doku için yürüyüş
Diyarbakır’dan Tunceli’ye gelen Gülistan Doku'nun annesi Bedriye, babası Halit ve ablası Aygül Doku ile üniversite arkadaşları ve kadın platformlarının üyeleri, ellerinde fotoğraflar ve pankartlarla Sanat Sokağı'nda bir araya gelerek Seyit Rıza Meydanı'na kadar yürüdü. Yürüyüşte sık sık ‘Gülistan Doku nerede’ sloganları atıldı. Zaman zaman da aile bireyleri fenalaştı.
“Ben yumurta satarak kızımı okuttum”
Burada konuşma yapan annesi Bedriye Doku, kızına beş yıldır hasret kaldığını belirterek, “Benim kızım kuş olmadı, buhar olmadı, uçmadı. Üstünü örtmeyin. Yarım saat, bir saat, iki saat kendinizi benim yerine koyun. Sizin çocuklarınız okula gidecek, gelmeyecek. Siz ne yapabilirsiniz? Beş sene oldu, altıncı seneye giriyor. Allah için bize yardım edin. Ben kızımı okula gönderdim, yumurta satım, kızımı okula gönderdim ve okuttum. Sizin gibi bizim maaşımız yok. Allah için benim kızımı çıkartın” dedi.
“Ben adalet istiyorum”
Adalet istediğini söyleyen babası Halit Doku da “Ben bir babayım baba. Ben bu kızı okula gönderdim. Ben bu millete, devlete bir faydası olsun dedim. Benim kızım ne yaptı da burada kızımı kaybettiniz. Ben adalet istiyorum. Adalet nerede? Bu kızım ne yapmıştı? Öyle bir şey yapmışsa ceza verseydiniz. Kızımı niye öldürdünüz? Katil dışarıda geziyor. Siz beni seyrediyorsunuz. Yazıklar olsun size” diye konuştu.
Abla Aygül Doku: Yeni başsavcıya seslenmek istiyorum...
Kentte altı ay önce atanan başsavcının dosyaya çalıştığını ve yeni gelişmeler olduğunu belirten abla Aygül Doku ise şöyle konuştu:
“Kardeşim Gülistan Doku tam beş yıldır yok. Tunceli'de avuç içi kadar bir kentte 'Kuş oldu uçtu' dediler. Bizim de buna inanmamızı istiyorlar. Biz yedi kardeştik. Gülistan bizim evin en küçüğüydü. Gözümüzün nuruydu. Biz Gülistan’ı sabahları uyandırmaya kıyamazdık. Belki de küçüğümüz olduğu için bu kadar acımız daha derin. Ben de daha anlam veremedim. Ben onu bulmadan, o karanlıktan çıkarmadan, ona bu karanlığı yaşatanlar adalet kürsüsüne gelmeden size yemin olsun durmayacağım. Şimdi dosyamıza yeni gelişmeler var. Bu gelişmeler hakkında biz yarın savcı hanımla görüşeceğimiz için bir bilgi veremem. Daha önceki savcı ısrarla ben dosyaya koymadığım dediği mesajları yeni savcı koymuş dosyaya. Biz o mesajları görebildik. Dosyada şu anda üç başsavcı değişti. Yeni başsavcı bir kadın, üstelik kız evladı olan bir kadın. Dosyayı çok derinlemesine ele aldığını söylüyor. Evet bunu herkes bize söyledi. Ben burada hepinizin huzurunda yeni başsavcıya seslenmek istiyorum; ‘Sayın savcım ben size inanmak istiyorum’. Ben sizinle görüştüm. Siz bana dediniz ki ‘Ben bu dosyayı teker teker ele alacağım Aygül. Teker teker bu dosyada en ufak kimseyi sorgulamadan bırakmayacağım’ dediniz. Ben size inanmak istiyorum. Ben adalete inanmak istiyorum.”