Teknoloji dünyası, gerçek insan anatomisini ve kas yapısını taklit edebilen ilk androidin tanıtılmasıyla adeta sarsıldı. ABD merkezli robotik şirketi Clone, Protoclone adlı androidini tanıttı. Bu robot, insan kaslarını birebir taklit eden yapay kas teknolojisiyle donatılmış ve gerçekçi hareket yetenekleriyle bilim kurgu filmlerini gerçeğe dönüştürmeyi başardı.
Gerçek kaslar, gerçek hareketler
Protoclone, Myofiber yapay kas teknolojisi sayesinde, insan kas liflerinden bile daha hızlı kasılıp gevşeyebilen bir sisteme sahip. 200’den fazla serbestlik derecesi, 1.000’den fazla miyofiber kas lifi ve 500 sensör ile çalışan bu android, biyomorfik yapısıyla, anatomik olarak kusursuz bir sentetik insan gibi hareket ediyor.
Gerçek kan, gerçek yaralar
Clone CEO’su Dhanush Rad, bir videoda androidin bıçaklandığında kanayabileceğini açıkladı. Videodaki yorumlar, bu teknolojinin ne kadar çığır açıcı olduğunu vurguladı ve birçok kullanıcı, androidin gerçek bir insan gibi hareket etmesine şaşkınlıkla karşılık verdi. “Bir çatal saplasanız, kanar” diyen Rad, bu açıklamasıyla sosyal medyada büyük bir yankı uyandırdı.
Yeni bir çağ başlatan teknoloji: Myofiber
Protoclone’un kas teknolojisi, tendon arızalarını ortadan kaldıran monolitik kas-tendon yapısı ile üretilmiş ve bu sistem, geleneksel robotik yapıları geride bırakacak şekilde, yüksek hız ve enerji verimliliğiyle çalışıyor. Bu teknolojinin, insan kaslarının hızını ve gücünü aşan bir kapasiteye sahip olduğu belirtiliyor.
Protoclone, insanla robot arasındaki sınırların giderek daha da belirsizleştiği bir döneme işaret ediyor. Yapay zeka ile birleşerek daha da gelişmesi beklenen androidler, gelecekte insanların yerini alabilecek varlıklara dönüşebilir. Bu yeni teknoloji, insan gibi düşünebilen, hareket edebilen ve tepki verebilen robotların yakın bir gelecekte bilim kurgu olmaktan çıkıp gerçek olabileceğini gösteriyor.
Protoclone ile başlayan bu devrim, bilim kurgu dünyasında hayal edilen insan robotlarının gerçeğe dönüşmeye başladığını gösteriyor. Bu gelişmeler, androidlerin yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda duygusal ve zihinsel olarak da insan benzeri özellikler kazanabileceği potansiyelini taşıyor.
