Sertaç Erbilgin, Zehra Çelik ve Gökalp Kalfa'dan oluşan ekip, Çanakkale Güzelyalı'daki atıl bir plajın 2024'teki terk edilmiş halinden 2030'da hayat bulan haline, 2100 yılında ise suların yükselmesiyle sular altında kalacağı haline dair tasarımlar yaptı. Proje, 79 katılımcı arasında dikkat çekerek eşdeğer birincilik ödülüne layık görüldü.
Doğanın döngüsü tasarlandı
Ödüllü projede, plajın 2024'teki terk edilmiş hali, 2030'da yeniden canlanması ve 2100'de sular altında kalması süreci tasvir edildi. Ekip, bu projede iklim değişikliğinin doğa üzerindeki etkilerini ve doğanın döngüsünü vurgulamayı amaçladı. Doğanın kendine ait olanı geri aldığına dikkat çeken tasarımlar, doğanın döngüsünü görsel olarak anlatıyor.
"Doğadan alınıp doğaya bırakılıyor"
Proje hakkında bilgi veren Sertaç Erbilgin, "Yarışmada kıyıda bir tasarım isteniyordu. Biz, Çanakkale'deki kullanılmayan bir plajın gelecekteki dönüşümünü açıklamak istedik. 2100 yılında suların yükselmesiyle kıyı sular altında kalıyor ve malzeme doğaya tekrar kavuşuyor. Malzemenin doğadan alınıp daha sonra doğaya tekrar bırakılması fikri dikkat çekti. Aslında hiçbir malzeme atıl durumda değildi, sadece sırasını bekliyordu" dedi.
Bu proje, genç mimarların iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik konularına duyarlılığını ve yaratıcı çözümler geliştirme yeteneklerini gözler önüne seriyor.
