Financial Times'da yayımlanan yeni bir analiz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden seçilmesinin ardından Türkiye'nin ekonomik politikalarında önemli değişiklikler yaptığını ve para ile maliye politikasında ortodoksluğa döndüğünü vurguladı. Bu dönüşümün, yükselen piyasa yatırımcıları için Türkiye'yi yeniden cazip hale getirdiği ifade edildi.
Ekonomik politikalarda dönüşüm
Analizde, Türkiye'nin son yıllarda düşük faiz ve devlet destekli kredi genişlemesi gibi heterodoks politikaları uyguladığı ve bunun yüksek enflasyon ile kırılgan bir lira yarattığı belirtildi. Ancak 2023 seçimlerinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın radikal politika değişikliklerine giderek Merkez Bankası'nı teknokratlara teslim ettiği ve Mehmet Şimşek'i maliye bakanı olarak atadığı vurgulandı.
Enflasyonun gerilemesi
Ekonomik politikalarda yapılan değişiklikler arasında TL'nin Mart-Temmuz 2023 arasında yüzde 38 değer kaybetmesi, Merkez Bankası'nın politika faizini yüzde 8,5'ten yüzde 50'ye yükseltmesi ve kredi sıkılaşması için uygulanan makro ihtiyati politikalar yer alıyor. Bu adımların sonucunda enflasyonun gerilemeye başladığı ifade edildi. Haziran 2024 enflasyonunun aylık bazda yüzde 1,6 olarak açıklandığı ve bunun yıllık yüzde 21,6'ya eşdeğer olduğu vurgulandı.
Ashmore Group'un küresel araştırma başkanı Gustavo Medeiros tarafından kaleme alınan analizde, yeni politikaların Türkiye'yi yeniden yerel para birimi varlıklarıyla yatırım yapılabilir ülkeler arasına yerleştirdiği belirtildi. Medeiros, "Türkiye, yükselen piyasa yatırımcıları için geri döndü. Ankara'dan ekonomik yönetim konusunda belirgin bir sinyal değişimi oldu" ifadelerini kullandı.
Zorlu önlemler ve cari açık
TL'deki değer kaybı ve yüksek faiz oranlarının cari açığı azalttığı ifade edilirken, turizm gelirlerinin de yaz boyunca ek destek sağlayacağı vurgulandı. Medeiros, kamu görevlisi maaşlarının dondurulması gibi bazı zorlu önlemler alınabileceğini belirtti.
Güven sorunu ve gelecek beklentileri
Yeni politika yönetiminin halen bir güven sorunu yaşadığını vurgulayan Medeiros, "Geçmişteki birçok başarısız başlangıçtan sonra, Erdoğan'ın bu ortodoks politikalardan geri adım atıp atmayacağı sorusu devam ediyor. Ancak bu sefer, reformlar sağlam temellere dayanıyor gibi görünüyor" dedi. Erdoğan'ın lira istikrarının popülaritesi ile bağlantılı olduğunu anladığını belirtti.
İlk 10 yıl yorumu
AK Parti'nin ilk dönemlerine atıfta bulunulan analizde, "Erdoğan'ın iktidardaki ilk on yılı, akılcı para ve maliye politikası, yabancı yatırımlarda büyük bir artışı destekledi. Bu dönemde ekonomi reel olarak yüzde 64 oranında büyüdü ve kişi başına düşen GSYİH yüzde 43 arttı" ifadeleri kullanıldı.
Yükselen piyasa yatırımcıları için olumlu işaretler
Bugün ise bütçe açığının daha yönetilebilir olduğu ve kamu borcunun çoğunun lira cinsinden olduğu vurgulandı. Medeiros, "Şu anda, reformların uzun vadeli yapısal büyümeye yol açıp açmayacağını söylemek için henüz çok erken. Ancak işaretler olumlu ve Ashmore gibi yükselen piyasa yatırımcıları için geri dönmek güzel" dedi.
