Çoğu kültürde alçakgönüllülük övülen bir özellik olsa da, yeni bilimsel bulgular, başarılarımızdan duyduğumuz gururun evrimsel bir gereklilik olduğunu ortaya koyuyor. İnsanların kendilerini gösterme ve takdir edilme ihtiyaçlarının altında önemli sosyal dinamikler yatıyor.

Gurur, sosyal bir ihtiyaç mı?

Evrimsel psikologlara göre, gurur insan ilişkilerinde önemli bir sinyal mekanizması olarak işliyor. Özellikle başarılarımızı gösterme eğilimi, sosyal çevremizde bir yer edinmemizi sağlıyor. California Üniversitesi'nden Leda Cosmides, avcı-toplayıcı toplumlarda bile kişinin esenliğini ve yetkinliğini gurur yoluyla diğerlerine göstermesinin, grubun ona verdiği değeri artırdığını belirtiyor.

Montreal Üniversitesi'nden psikolog Daniel Sznycer'e göre, "Başarınızı sergilemezseniz, çevrenizdekiler sizin değerinizin farkına varamaz." Yani, topluma ne kadar katkı sağladığınızı göstermek, gururun sosyal değerini ortaya koyuyor.

Gururun evrimsel kökleri

British Columbia Üniversitesi'nde yapılan araştırmalar, başarı duygusunun ve gururun yalnızca sosyal öğrenme yoluyla değil, evrimsel olarak da geliştiğini ortaya koyuyor. Psikolog Jessica Tracy'nin çalışmaları, doğuştan kör insanların bile başarılarının ardından gurur pozisyonuna geçtiğini gösteriyor. Bu da gururun, evrensel ve evrimsel bir davranış olduğunu destekliyor.

Yıldız kayınca tuttuğumuz dilek gerçek olur mu? Yıldız kayınca tuttuğumuz dilek gerçek olur mu?

Aşırı gurur tehlikesi

Ancak gurur her zaman olumlu algılanmıyor. Uzmanlar, gururun olumsuz algılanmasının nedenini, başarılarımızdan duyduğumuz gururun gerçek sosyal değerini aşmasıyla açıklıyor. Bu durumda kibir olarak adlandırılan bir tutum ortaya çıkıyor. Jessica Tracy, kibirin sosyal ilişkileri zayıflattığını ve olumsuz kişilik özellikleriyle ilişkilendirildiğini belirtiyor. Oysa sağlıklı bir gurur, güçlü sosyal bağlar ve yüksek özsaygı ile sonuçlanıyor.

Muhabir: Sedef Didem Ezme