Ege TV'de "Meltem Onay ile Tarım ve Hayvancılık Vizyonu" programına katılan Farmico Tarım Kurucusu Umut Ayberk Akbay, tarım sektöründeki kişisel deneyimlerini ve zorluklarını paylaştı. Akbay, sektörde markalaşmanın ve kaliteli ürünler sunmanın önemini vurguladı.
Patates üretimini anlatan Ayberk Akbay, “Bunu başlangıçtan planlamak gerekiyor. Bölgesel bir ürün ne kadara mal ediliyor bunların tamamının analitik bir değerlendirmesi yapılması gerekiyor. Devlet tarafından bazı şeylere müdahale edilmesi gerekiyor. Çiftçi geleneksel yöntemlerle bildiği şeyi yapmayı sevdiği için babası patates yetiştiriyorsa o da patates yetiştirmek istiyor. Patates üretiminde arz talep çalışması yapmıyor. Ödemiş bölgesi 2024’te Türkiye’deki patates ihtiyacının yüzde 16’sını karşılamış. Bir sonraki sene Türkiye’de ne kadar ihracat planlanıyor. Tüketim artacak mı azalacak mı? Biz çalıştıkça batıyoruz. Bizim bölge dünyanın en verimli topraklarına sahip. Bir yılda üç farklı ürün yetiştirebiliyoruz. Ancak son iki buçuk yıldır tüm ürünlerden zarar eden duruma geldik” dedi.
Verimli topraklar
Umut Ayberk Akbay, çocukluk döneminde tarımın kendisi için bir travma olduğundan bahsederek, “Benim çocukluğumda tarım sektörü pek sevilmeyen ve kimse tarafından takdir edilmeyen bir meslekti. O yüzden köyde büyüdüyseniz muhtemelen tarımdan kaçarsınız. Aslında benim çocukluğum da böyleydi. Ben Ege’nin göz bebeği ve çok verimli toprakları olan Ödemiş ilçesinden geliyorum. Biz buraya 1800’lü yıllardan gelmişiz. 3’üncü kuşak olarak buradayız. Sürgün edilmişler ve bu sürgünde topraklar verilmiş. Ben çocukken köye hafta sonları giderdim. 12 yaşına kadar köyde yaşamıyordum. Sonrasında köye yerleştik. Buraya yerleştikten sonra özgür olduğumuzu fark ettik. Ama üniversite dönemine kadar benim de başka bir hedefim vardı. Üniversiteden sonra tarımla ilgili çok ciddi bir açık olduğunu düşünerek bu alana yöneldim” diye konuştu.
Umudumuz var
Markalaşma serüvenini anlatan Umut Ayberk Akbay, “Kafamda üniversiteden köye dönmeden önce ilk olması gereken şey buydu. Ben gittiğim zaman katma değerli bir ürün yapmalıyım ki para kazanabileyim diye düşündüm. Ancak bunu hemen yapamazdım çünkü çok ciddi bir maddi yatırım gerekiyor. Kaliteli bir ürünü kaliteli bir tüketici yemek ister. Butik ve farklı ürünler sunmak istedim. Bu şekilde yola çıktım ve herkes bana karşı çıktı. Bana inan sadece bir kişi vardı. Onun dışında kimse aferin bile demedi. Böyle küçük girişimlerle büyüttüm. Gerekmiyorsa hiç ilaç kullanmıyorum. Bu işin markalaşması çok zor bir süreçti. Her şeye rağmen umudumuz var” ifadelerini kullandı.