AKP iktidarı tarafından öğretmenlerin sorunlarını çözecek diye TBMM’ye getirilen Öğretmenlik Meslek Kanunu’na karşı öğretmenler, eğitim sendikaları günlerdir Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştirdikleri protestolarla tepkilerini göstermişlerdi. Teklifin komisyon ve Genel Kurul görüşmelerinde konuşan Evrim Karakoz iktidarı sert sözlerle eleştirdi ve teklifin geri çekilmesi çağrısında bulundu.

Kanun Öğretmenlerin Sorunlarına Çare Olamaz

CHP Aydın Milletvekili Evrim Karakoz partisi adına Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun 14’üncü maddesi üzerine söz alarak; “İlgili düzenlemenin atanmayan, özel okullarda asgari ücretin altında maaşlarla çalışan, özlük hakları tırpanlanmış öğretmenlerin sorunlarına çözüm olamayacağını ifade ederken bir bütün olarak Anayasaya aykırı olan bu kanunun Anayasa Mahkemesinden dönebileceğini” ifade etti.  

Milli Eğitim Bakanı’nın Geçmişi Şaibelidir

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e sert eleştiriler yönelten ve Tekin’in rektör olduğu zaman adrese teslim kadrolarla nasıl akademisyen aldığını ve hülle yolu ile nasıl atamalar yaptığını hatırlatan Karakoz; “Görev yaptığı üniversitede liyakatsiz atamalar yapan, hülle yolu kadro değişiklikleri yapan, geçmişi şaibelerle ve tartışmalarla dolu bir Bakanın önderliğinde öğretmenlerimiz erdemli insan yetiştirebilir mi?” çıkışını yaptı.

ÇEDES Laik Eğitim Sisteminin Düşmanıdır    

CHP’li Karakoz; aralık ayında Bakan Yusuf Tekin’e “ÇEDES projesi kapsamında okullara manevi danışman atanıp atanmadığı” yönünde bir soru sorduğunu ve Bakan’dan “hayır böyle bir görevlendirme yapmadık” cevabını aldıklarını söyledi. Karakoz, Meclis kürsüsünden gösterdiği resmî belgelerle Aydın ilinin Efeler ilçesindeki okullara ÇEDES Projesi kapsamında manevi danışman atandığını ve Bakanın gerçek dışı beyanda bulunduğunu belgeleriyle gözler önüne serdi.

CHP Aydın Milletvekili Evrim Karakoz, “Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;  

Yatağan’da 40 çocuk kapasiteli yeni bakımevi açıldı Yatağan’da 40 çocuk kapasiteli yeni bakımevi açıldı

Görüşülmekte olan Öğretmenlik Mesleği Kanunu’nun 14’üncü maddesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.  

Görüşülmekte olan metin, öğretmenlerin sorunlarını çözmekten daha ziyade “Sorunlarını nasıl çözmeyiz?” mantığıyla hazırlanmış bir yasadır.  

Gerek Komisyonda gerekse Komisyon öncesinde partimizin, sendikaların ve diğer bileşenlerin çözüm önerilerine AKP iktidarı her zaman olduğu gibi “Ben yaptım, oldu” anlayışıyla kulak tıkamıştır.  

Metin bir bütün olarak Anayasa’ya aykırı olduğu gibi, muhtemelen Anayasa Mahkemesi tarafından da iptal edecektir. İktidar son zamanlarda Anayasa'yı ve Anayasa Mahkemesinin kararlarını tanımaz bir tutum içine girmiştir.  

Öncelikle şunu söylemek istiyorum:  
Ben bir ilkokul öğretmeninin çocuğuyum, kendim de öğretmen lisesi mezunuyum ve arkadaşlarımın pek çoğu öğretmenlikle iştigal ediyor.  

22 yıldan beri iktidardasınız, yol haritanız gereğince bilimsel, laik ve parasız eğitimi, maalesef, sona erdirdiniz; eğitim politikalarını deneme tahtasına çevirdiniz, eğitimin kalitesini düşürdünüz, öğrencileri aşırı kalabalık sınıflara mahkûm ettiniz; köy okullarını kapattınız, çocuklarımız eğitime ulaşabilmek için her gün onlarca kilometre yol katediyor.  

Atanmayı başarabilmiş öğretmenlerimiz mutsuz, atanmayı başaramamış öğretmenlerimizin hâli de zaten ortada; bu yasayla “öğretmen” unvanını da ellerinden alıyorsunuz. Bugün yüz binlercesine ihtiyaç duyulmasına rağmen atanmayan öğretmenlerimiz çiftçilikle uğraşıyor, hayvancılıkla uğraşıyor, bazısı kuryelik yapıyor, inşaatlarda çalışıyor. Tüm bu tespitleri sizin de biliyor olmanıza rağmen bu görüştüğümüz yasayla atanmayan öğretmen ayıbını çözüyor muyuz? Ülkenin öğretmen açığını kapatıyor muyuz? Ücretli öğretmen saçmalığına son veriyor muyuz? Özel kurumlarda çalışan öğretmenlerimizin problemlerini çözüyor muyuz? Öğretmenlerimizin özlük haklarını iyileştiriyor muyuz? Hayır.  

Metin bu hâliyle öğretmenlerimizin ve öğretmen adaylarımızın sorunlarını çözmekten fersah fersah uzaktadır. Bir başka konu da 28 Aralık 2023 tarihinde Millî Eğitim Bakanımıza okullarda ÇEDES Projesi kapsamında manevi danışman atanıp atanmadığı yönünde bir soru sordum.  

Sayın Bakan sağ olsun, lütfedip üç buçuk ay sonra soruma cevap verdi ve dedi ki: “Okullarda manevi danışman görevlendirmesi yapılmamıştır” Evet, burada resmî yazıyla Aydın ilinin Efeler ilçesindeki bütün okullara manevi danışman atandığı ortadadır.  

Sayın milletvekilleri, bu yasanın 5’inci maddesinde “Öğretmenler öğrencileri içinde yaşadığı topluma ve insanlığa karşı sorumluluk hisseden erdemli insanlar olarak yetiştirir” denmektedir.  

Şimdi, açık bir şekilde şu soruyu sormak istiyorum:  
Gerçeğe aykırı olarak beyanda bulunan bir Bakanın, şartlarını taşımadığı hâlde hülleyle rektör yapılan bir Bakanın, Sayıştay kararlarında görev yaptığı üniversitede liyakatsiz atamalar yapan, hülle yapan bir Bakanın önderliğinde biz erdemli insan yetiştirebilir miyiz?  
Hayır, maalesef yetiştiremeyiz.  

Gazi Mustafa Kemal Atatürk öğretmenlerimizden şunu istiyor: Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmek. İşte, Cumhuriyet Halk Partisinin iktidarında öğretmenlerimizin bütün sorunlarını çözeceğiz ve fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmelerini sağlayacağız" diyerek konuşmasını tamamladı. 

Editör: Kardelen Başol