Toplam kamu borcu, Euro Bölgesi'nde 12 trilyon 926 milyar euro, AB'de ise 14 trilyon 103 milyar euro olarak gerçekleşti.
Kamu borcunda artış
Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), 2024 yılının ilk çeyreğine ilişkin kamu borcu ve bütçe açığı verilerini açıkladı. Euro Bölgesi’nde geçen yıl son çeyreğinde yüzde 88,2 olan kamu borcunun GSYH'ye oranı, bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 88,7'ye çıktı. AB'de ise geçen yılın dördüncü çeyreğinde yüzde 81,5 olan kamu borcunun GSYH'ye oranı, ilk çeyrekte yüzde 82 seviyesine yükseldi.
Yunanistan zirvede
AB üyesi ülkeler arasında kamu borcunun GSYH'ye oranının en yüksek olduğu ülke yüzde 159,8 ile Yunanistan oldu. Yunanistan'ı yüzde 137,7 ile İtalya, yüzde 110,8 ile Fransa, yüzde 108,9 ile İspanya, yüzde 108,2 ile Belçika ve yüzde 100,4 ile Portekiz izledi. Bu yüksek oranlar, bu ülkelerdeki borç yükünün ciddi boyutlara ulaştığını gösteriyor.
En düşük borç oranına sahip ülkeler
Kamu borcunun GSYH'ye oranının en düşük olduğu ülkeler ise yüzde 22,6 ile Bulgaristan, yüzde 23,6 ile Estonya ve yüzde 27,2 ile Lüksemburg olarak belirlendi. Bu ülkeler, mali disiplin ve borç yönetiminde diğer ülkelere göre daha başarılı bir performans sergiliyor.
AB ve Euro Bölgesi'nde iyileşme
AB'de geçen son çeyrekte yüzde 3,9 olan bütçe açığının GSYH'ye oranı, ilk çeyrekte yüzde 3 seviyesine indi. Euro Bölgesi'nde ise bütçe açığının GSYH'ye oranı aynı dönemde yüzde 4'ten yüzde 3,2'ye geriledi.
En yüksek bütçe açığına sahip ülkeler
AB ülkeleri arasında birinci çeyrekte bütçe açığının en yüksek olduğu ülkeler yüzde 7 ile Romanya, yüzde 6 ile Macaristan, yüzde 5,6 ile Fransa ve Bulgaristan, yüzde 5 ile Slovakya, yüzde 4,5 ile Belçika, yüzde 3,7 ile Finlandiya ve yüzde 3,2 ile İspanya oldu.
AB kuralları ve uygulamalar
AB kurallarına göre, normal şartlarda üye ülkelerin kamu borçlarının GSYH'lerinin yüzde 60'ını, bütçe açıklarının da GSYH'lerinin yüzde 3'ünü geçmemesi gerekiyor. Bu sınırlar aşıldığında, uygulanacak tedbirlerin AB Komisyonuna bildirilmesi ve etkin mücadelenin yapılması gerekiyor. Ancak, AB ülkelerinin önemli bir kısmı mali kurallara uymuyor ve bu durum, uzun vadeli mali sürdürülebilirlik açısından risk oluşturuyor.
