İZMİR ETKİNLİK

EÜ'de Smyrna’nın tarihi konuşuldu: Büyük İskender’in İzmir’e mirası

Ege Üniversitesi Etnografya Müzesinde düzenlenen ‘Müze Söyleşileri’ kapsamında, ‘Büyük İskender Sonrasında Smyrna -İzmir’ konulu bir söyleşi gerçekleştirildi.

EÜ'de Smyrna’nın tarihi konuşuldu: Büyük İskender’in İzmir’e mirası
Abone Ol

Ege Üniversitesi Etnografya Müzesi’nde düzenlenen “Müze Söyleşileri” kapsamında “Büyük İskender Sonrasında Smyrna - İzmir” konulu söyleşi gerçekleştirildi. Etkinliğin konuşmacısı, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Türk-İslam Arkeolojisi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Akın Ersoy olurken, moderatörlüğü Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Haluk Sağlamtimur üstlendi.

Söyleşiye, Ege Üniversitesi Etnografya Müzesi Müdürü Doç. Dr. Dilek Maktal Canko, akademisyenler, idari çalışanlar ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.

Büyük İskender’in rüyası: Smyrna’nın kuruluş hikayesi

Prof. Dr. Akın Ersoy, konuşmasında Konak ilçesinde, Kemeraltı ile Kadifekale arasında yer alan Smyrna Antik Kenti’nin kuruluş sürecini anlattı. Büyük İskender’in rüyasına dayanan efsaneyi hatırlatan Ersoy, şunları söyledi:

“Efsaneye göre Büyük İskender, Nemesisler kutsal alanında bir çınar ağacının altında uykuya dalar. Rüyasında gördüğü iki Nemesis, ondan yeni İzmir kentini uyuduğu tepenin eteklerinde kurmasını ister. Komutanları bu rüyayı Klaros Apollon Tapınağı’na yorumlattığında, ‘Meles’in ötesinde kurulacak olan kentte yaşayacak olanlar üç-dört kat daha mutlu olacaklardır.’ yanıtını alırlar ve böylece kentin kuruluş süreci başlar.”

Eü'de Smyrna’nın Tarihi Konuşuldu Büyük İskender’in İzmir’e Mirası (1)

"Kemeraltı bir zamanlar limandı"

İzmir’in tarihi dokusuna da değinen Prof. Dr. Ersoy, Kemeraltı’nın antik dönemde bir liman olduğunu belirtti. Ersoy, “Kadifekale yamaçlarından akan dereler, zamanla limanı doldurdu ve bilinçli olarak yapılan çalışmalarla bugünkü haline getirildi.” dedi.

Smyrna ve Kadifekale arasındaki efsanevi tüneller

Antik dönemde Smyrna ile Kadifekale arasında su kanalları bulunduğunu vurgulayan Ersoy, bu yapıların zaman içinde halk arasında 'efsanevi tüneller' olarak anılmaya başlandığını ifade etti.

“Oysa bu yapılar, su iletmek amacıyla inşa edilen 2 metre 16 santimetre yüksekliğinde su kanallarıdır. Ancak zamanla halk arasında bu yapılar ‘tünel’ olarak adlandırılmış ve bir efsaneye dönüşmüştür.”

Prof. Dr. Akın Ersoy’a teşekkür belgesi

Etkinlik sonunda, katkılarından dolayı Prof. Dr. Akın Ersoy’a 'Teşekkür Belgesi' takdim edildi.