Türkiye’nin köklü akademik kurumlarından Ege Üniversitesi, sağlık temalı üniversite konseptiyle bilimsel üretimini ve toplumsal katkısını yeniden şekillendiriyor. Rektör Prof. Dr. Necdet Budak öncülüğünde yürütülen bu vizyon, üniversiteyi yalnızca sağlık alanında değil, farklı disiplinlerle birlikte çalışan bütüncül bir araştırma ve eğitim üssüne dönüştürüyor.
“İyi yaşamın merkezi İzmir, sağlıklı yaşamın öncüsü Ege Üniversitesi”
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, 2019 yılından bu yana hayata geçirdikleri projelerle üniversiteyi sağlık temalı öncü bir kurum haline getirdiklerini vurguladı. Prof. Dr. Budak, “Sağlık temasını merkezine alan bir akademik yapı oluşturarak hem bilimsel üretimde hem de toplumsal katkıda yeni bir dönem başlattık. ‘İyi yaşamın merkezi İzmir, sağlıklı yaşamın öncüsü Ege Üniversitesi’ mottosuyla yol alıyoruz” dedi.
Okanagan Şartı ile uluslararası ağa katılım
Ege Üniversitesi, sağlık ve refah odaklı kampüsler oluşturmayı hedefleyen Okanagan Şartı’nı imzalama hazırlıklarını tamamladı. Bu adımla birlikte üniversite, Uluslararası Sağlığı Geliştiren Üniversiteler Ağı içinde yer alarak Türkiye’de koordinatör üniversite olmayı hedefliyor.
Sağlık odaklı multidisipliner yaklaşım
Rektör Budak, sağlık temalı üniversite modelinin yalnızca sağlık bilimleriyle sınırlı olmadığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Mühendislikten sosyal bilimlere, tarımdan gıdaya kadar birçok disiplinin sağlıkla kesiştiği noktalarda yenilikçi çözümler üretiyoruz. Sağlık teknolojileri, biyomedikal araştırmalar, sağlık psikolojisi, toplumsal sağlık projeleri gibi birçok alanda disiplinlerarası iş birlikleriyle hem bireysel hem toplumsal sağlık düzeyini yükseltmeyi hedefliyoruz.”
Bilimsel yayınlarda yükselen sağlık teması
Ege Üniversitesi’nin son 7 yılda uluslararası bilimsel dergilerde yayımlanan makale verilerine göre, sağlık temalı yayınların oranı belirgin şekilde arttı. Bu artış, üniversitenin vizyonunun somut bir şekilde bilimsel üretime yansıdığını ortaya koyuyor.
Toplumsal sağlığa katkı ön planda
Tarım ve gıda bilimlerinin sağlıklı beslenmeye, mühendisliğin sağlık teknolojilerine, sosyal bilimlerin ise sağlık politikalarına etkisine dikkat çeken Prof. Dr. Budak, “Üniversiteler artık sadece bilgi üretme merkezi değil, aynı zamanda toplum sağlığının gelişmesine katkı sunan yapılar olmalı” diye konuştu.