Ege Üniversitesi, Azerbaycan Bakü Devlet Üniversitesi, Özbekistan Andijan Devlet Üniversitesi ve Kırgızistan Oş Devlet Üniversitesi iş birliğinde düzenlenen II. Avrasya Biyoçeşitlilik Kongresi, geniş katılımla sona erdi. Kongrede 4 ülkeden 110 bildiri sunulurken, Avrasya bölgesindeki biyoçeşitlilik sorunlarına odaklanıldı. Kongrenin ardından yayınlanan kapanış bildirgesinde, iş birliğinin ve ortak çözümlerin önemi vurgulandı.
“Güçlü bir zemin oluşturduk”
Kongrenin kapanışında konuşan Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dinçer Ayaz, etkinliğin Avrasya bölgesindeki biyolojik çeşitlilik sorunlarını tartışmak ve çözüm önerileri üretmek adına önemli bir fırsat sunduğunu belirtti. Kongre boyunca genetik biyoçeşitlilikten istilacı türlerin etkilerine, su ekosistemlerinden mikroorganizmalara kadar geniş bir yelpazede bildiriler sunuldu.
Kongrede geniş konular ele alındı
Prof. Dr. Ayaz, kongrede genetik biyolojik çeşitlilikteki sorunlar ve bitkilerde virüs direncinin geliştirilmesi üzerine yeni yaklaşımların tartışıldığını, omurgasız hayvanların korunması ve istilacı böcek türlerinin biyoçeşitliliğe etkileri gibi konuların da ele alındığını söyledi. Ayrıca, nadir bitki türlerinin korunması, iklim değişikliğinin bitkiler üzerindeki etkileri ve su ekosistemlerinin biyolojik izlenmesi gibi başlıklar da dikkat çekti.
“Sürdürülebilir gelecek için iş birliği vurgusu”
Kongre, Azerbaycan, Özbekistan ve Kırgızistan’dan gelen katılımcılarla bölgesel iş birliklerini güçlendirme ve ortak stratejiler geliştirme hedefiyle gerçekleştirildi. Prof. Dr. Ayaz, “Amacımız, Avrasya’nın biyoçeşitliliğini koruma adına bilgi paylaşımını ve iş birliğini teşvik etmekti. Bu sinerjinin, gelecekteki çalışmalara güçlü bir temel oluşturacağına inanıyoruz” dedi.
2025’te Özbekistan’da devam edecek
Kapanış bildirgesinde, kongrenin bir sonraki oturumunun 2025 yılında Özbekistan Karakalpakistan Özerk Cumhuriyeti Doğa Bilimleri Enstitüsü’nde yapılacağı belirtildi. Etkinlikte, sürdürülebilir bir gelecek için ülkeler arası iş birliğinin ve çalışmaların devam etmesi gerektiği vurgulandı.
Prof. Dr. Dinçer Ayaz, kongrenin gerçekleşmesine katkı sağlayan tüm kurumlara, organizasyon komitesine ve katılım sağlayan bilim insanlarına teşekkür ederek, bu tür etkinliklerin biyoçeşitlilik sorunlarının çözümüne büyük katkı sağladığını belirtti.
