Ege Üniversitesi Etnografya Müzesi, “Müze Söyleşileri” programı kapsamında, “Yeşilova Höyüğü Kazıları ve İzmir’in İlk Egeli Toplumu” başlıklı bir etkinlik düzenledi. Etkinliğin moderatörlüğünü, Etnografya Müzesi Müdürü Doç. Dr. Dilek Maktal Canko üstlenirken, konuşmacı olarak Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Zafer Derin yer aldı.

İlk Egelilerin yaşamı ve toplum yapıları

Söyleşi sırasında Doç. Dr. Zafer Derin, İzmir’in Smyrna bölgesinde bulunan ve 100-150 bin yıl öncesine uzanan insan izlerini aktardı. Bu topraklarda yaşamış ilk toplumların, özgün yaşam tarzları ve mimari yapılarını detaylandıran Derin, “İkiz Göller çevresinde 30-35 bin yıl öncesine ait taş aletler bulduk. Yapılan araştırmalarda, 8-9 bin yıl öncesine kadar, insanların tarım, hayvancılık ve avcılık gibi farklı yerleşim modelleri geliştirdiklerini gözlemliyoruz” dedi.

Egelilerin özgürlüğüne düşkün yaşam tarzı

Derin, Egelilerin toplumsal yapısını anlatırken, bu toplumların özgürlüğe düşkün olduklarını ve evlerini bu anlayışla inşa ettiklerini vurguladı. “Egeliler, taşınabilir malzeme kullanarak duvarlarını ördüler. Bu, atık bırakmayan bir toplum olduklarını gösteriyor. Evler birbirinden bağımsız ve her birinin kendi bahçesi bulunuyor. Ortak duvarlı, dip dibe yerleşim tarzını benimsememişler. Bu, özgür ve rahat bir yaşam tarzını tercih ettiklerinin kanıtıdır” diye belirtti.

++ D S C 5871-1

İlk su yönetimi ve ticaret faaliyetleri

Egelilerin suyu yönetme yeteneklerine de değinen Doç. Dr. Zafer Derin, “Egeliler, Gökdere’den gelen suyu yönlendirerek yerleşim alanının tam ortasına almışlar ve bu suyu kontrollü şekilde kullanmışlar. Ayrıca, taşkınları engellemek için set duvarlarını her dönemde yükseltmişlerdir. En yaygın malzeme balık ağıdır, çünkü bu dönemde yoğun balıkçılık yapılmıştır. Ayrıca Siros Adası ile yapılan ticaret ve yeşim taşı kullanımı, Egelilerin denizcilik ve ticaret konusunda ne kadar gelişmiş olduklarını gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Panter motifleri ve prestij avcılığı

Derin, İzmir’deki panter avcılığını da konu alarak, “Neolitik dönemde çanak ve çömleklerde panter motiflerine rastladık. Yassıtepe’de bulunan panter kemiklerine yapılan DNA testleri, bu hayvanların prestij amaçlı avlandığını gösteriyor” dedi.

Denizli ve Kocaeli’de eğitime kar engeli! Denizli ve Kocaeli’de eğitime kar engeli!

Aktif müze anlayışının gücü

Etkinliğe katılmaktan mutluluk duyduğunu belirten Doç. Dr. Zafer Derin, müze faaliyetlerinin yalnızca sergilerle sınırlı kalmaması gerektiğini, sosyal faaliyetler ve söyleşilerle zenginleşmesinin önemine değindi. “Aktif müze anlayışının en güzel örneklerinden biri, Doç. Dr. Dilek Maktal Canko’nun liderliğinde gerçekleşiyor. Bir Ege Üniversitesi mensubu olarak bu durumdan büyük mutluluk duyuyorum” diyerek, müze anlayışına katkı sağlayan herkese teşekkür etti.

Teşekkür belgesi sunuldu

Söyleşinin sonunda Etnografya Müzesi Müdürü Doç. Dr. Dilek Maktal Canko, konuşmacı Doç. Dr. Zafer Derin’e teşekkür belgesi takdim etti.

Kaynak: BÜLTEN