Eşinizin hiçbir şeyi beğenmemesi, sürekli hızlanması ve her konuda eleştirel bir tutum sergilemesi sizi duygusal olarak yıpratabilir. Aile, Çift ve Evlilik Danışmanı Anila Çelik, bu durumun arkasında psikolojik etkenlerin olabileceğini belirtiyor. Uzmanlar, sürekli sızlanan kişilerle doğru iletişim kurmanın bu sorunu aşmada kritik bir rol oynadığını vurguluyor.

Sürekli sızlanmanın psikolojik nedenleri neler?

Hiçbir şeyden memnun olmayan ve sürekli şikâyet eden kişilerin belirli psikolojik yapıları olabileceği belirtiliyor. Uzmanlara göre bu kişiler genellikle:

  • Depresif kişilik yapısına sahip bireyler: Kendilerini sürekli mutsuz hissederler ancak sorumluluklarını yerine getirmeye çalışırlar.
  • Pasif-agresif bireyler: Üzerlerine düşen görevlerden kaçınmak için sürekli bahaneler üretirler.
  • Narsistik kişilik özellikleri taşıyanlar: Sızlanmaktan çok, sürekli eleştirerek karşısındaki kişiyi küçümserler.
  • Obsesif kişilik yapısına sahip bireyler: Çevresindeki insanların yeterince özenli olmadığını düşünerek her şeyi eleştirirler.

Sızlanan eşle nasıl baş edilir?

Eşinizin sürekli şikâyet etmesi belirli bir süre sonra sizi suçlu hissettirebilir ve ilişkinizin temelini sarsabilir. Uzmanlara göre, bu durumla başa çıkmak için öncelikle şu adımları uygulamak gerekiyor:

Uzmanlardan önemli uyarı: Yeşil çay fazla tüketilirse mideye ve karaciğere zarar verebilir Uzmanlardan önemli uyarı: Yeşil çay fazla tüketilirse mideye ve karaciğere zarar verebilir
  • Sebebini anlamaya çalışın: Eşinizin neden sızlandığını analiz edin. Gerçekten bir problem mi var yoksa psikolojik bir ihtiyaç mı karşılanıyor?
  • İletişimi güçlendirin: Eleştirilere karşı savunmaya geçmek yerine, eşinizin duygularını anlamaya odaklanın.
  • Tartışmalardan kaçının: Karşı tarafın düşüncelerini haklı çıkaracak ifadelerden kaçınarak, tartışmayı körüklememeye özen gösterin.
  • Sınırlar koyun: Sürekli eleştiriye maruz kalmak duygusal yorgunluğa sebep olabilir. Kendinizi korumak için sınırlar belirleyin.

Sürekli sızlanma, ilişkilere zarar verebilecek bir iletişim problemidir. Ancak doğru yaklaşım ve sağlıklı iletişim yöntemleriyle bu sorunun üstesinden gelmek mümkündür.

Kaynak: BÜLTEN