Peki, Erdoğan’ın bu çıkışındaki temel amaç ne? Bu söylem, iktidar ve muhalefet arasındaki siyasi dengeleri nasıl etkileyebilir?
1. CHP’deki Değişimi Zayıflatma Çabası
2023 seçimlerinin ardından CHP’de önemli bir değişim yaşandı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerine Özgür Özel’in genel başkan seçilmesi, muhalefette yeni bir dönemin başladığını gösterdi. Erdoğan, CHP’deki bu dönüşümün bir toparlanma sürecine dönüşmesini engellemek veya en azından yavaşlatmak istiyor olabilir. Şaibe iddiası, Özel’in meşruiyetini sorgulatmaya yönelik bir hamle olarak görülebilir.
2. Muhalefet İçinde Yeni Bir Bölünme Yaratma
CHP’nin kurultay süreci, özellikle Kemal Kılıçdaroğlu’nun kaybetmesiyle birlikte, parti içinde belirli bir kırılma yarattı. Erdoğan’ın “şaibe” vurgusu, bu kırılmayı derinleştirme ve muhalefet içindeki tartışmaları okuyarak tansiyonu yükseltme amacı taşıyor olabilir. Bu tür iddialar, özellikle eski yönetimin destekçileri arasında şüphe uyandırarak CHP içinde huzursuzluk yaratabilir.
3. İç Politikada Yeni Bir Gündem Yaratma
Türkiye’de ekonomik sıkıntılar, enflasyon, hayat pahalılığı ve dış politika meseleleri gibi konular, iktidar açısından zorlayıcı gündem maddeleri arasında. CHP kurultayı üzerinden yapılan “şaibe” açıklaması, kamuoyunun dikkatini farklı bir yöne çekerek iktidarın üzerindeki baskıyı azaltma amacı taşıyor olabilir.
4. Yerel Seçimlere Yönelik Strateji
2024 yerel seçimleri yaklaşırken, Erdoğan ve AK Parti’nin en büyük hedeflerinden biri, özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirleri tekrar kazanmak. CHP’nin iç tartışmalarla meşgul olması, muhalefetin enerjisini içe döndürme, uzun kuluçka döneminde tutarak yerel seçim sürecinde iktidarın elini güçlendirebilir. “Şaibe” söylemi, CHP’ye karşı bir güvensizlik oluşturmayı ve muhalefetin birlik içinde hareket etmesini zorlaştırmayı amaçlayan bir siyasi hamle olarak değerlendirilebilir.
Zorda kalınca tutunanlar, rahata kavuşunca tırnaklayanlar
Seçim dönemlerinde CHP’nin gücünü arkasına alıp, sonrasında partiyi eleştiren ve hatta doğrudan zarar vermeye çalışanlar sahneye çıkıyorlar. Lütfü Savaş ve benzerleri sadece CHP’ye değil, Türkiye’de muhalefetin bütününe de zarar veriyorlar.
Sonuç olarak!
Erdoğan’ın CHP kurultayına yönelik şaibe iddiası, sadece bir eleştiri olmanın ötesinde, daha geniş bir siyasi stratejinin parçası gibi görünüyor.
CHP, strateji belirler taktiksel hata yapmazsa bu tür söylemleri ters yüz etmeyi başarırsa daha güçlü muhalefet yaratabilir. Önümüzdeki süreçte parti içindeki fraksiyonların tutumu ve mevcut CHP yönetiminin kararları Türkiye’nin siyasi atmosferini belirleyen önemli faktörlerden biri olacak.
Hadi hayırlısı…