Türk edebiyatında aşk şiirleri, şairlerin duygusal dünyalarını ve yaşadıkları büyük aşkları ölümsüzleştiren eserler. Nâzım Hikmet, Cemal Süreya ve Orhan Veli gibi büyük şairler, sevdiklerine yazdıkları bu şiirlerle hem aşklarını hem de edebiyatımızı zenginleştirdiler. Bu dizeler, okuyucuların kalplerine dokunan, unutulmaz aşk hikâyelerinin izlerini taşımaya devam ediyor.

Nâzım Hikmet - Piraye’ye Mektuplar

Nâzım Hikmet, edebiyatın en önemli figürlerinden biri olarak, aşkın ve devrimin şairi olarak biliniyor. Nâzım’ın Piraye’ye yazdığı mektuplar ve şiirler, onun en yoğun duygularını ve aşkını yansıtıyor. “Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni” şiiri, Piraye’ye olan derin sevgisinin en güzel örneklerinden.

Ne güzel şey hatırlamak seni:

bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin ve saçlarında

vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...

İçimde ikinci bir insan gibidir

seni sevmek saadeti...

Parmakların ucunda kalan kokusu sarduya yaprağının,

güneşli bir rahatlık

ve etin daveti:

kıpkızıl çizgilerle bölünmüş

sıcak koyu bir karanlık...

Cemal Süreya'dan Tomris Uyar’a 

Cemal Süreya, modern İkinci Yeni şiirinin öncülerinden. Şairin, Tomris Uyar’a olan aşkı dillere destan. Tomris Uyar’a yazdığı birçok şiir, bu derin ve karmaşık ilişkinin izlerini taşıyor. Cemal Süreya, Tomris Uyar'a olan özlemini ve sevgisini, “Sayım” şiirinde anlattı. 

Ayışığında oturduk

Bileğinden öptüm seni

Sonra ayakta öptüm

Dudağından öptüm seni

Kapı aralığında öptüm

Soluğunda öptüm seni

Bahçede çocuklar vardı

Çocuğundan öptüm seni

Evime götürdüm yatağımda

Kasığından öptüm seni

Başka evlerde karşılaştık

İliğinden öptüm seni

En sonunda caddelere çıkardım

Kaynağından öptüm seni…

Orhan Veli ve Bella Eskenazi

Garip akımın kurucularından Orhan Veli Kanık, şiiri yeni bir soluk getiren şairlerden biri. Bella Eskenazi, Orhan Veli’nin Sere Serpe ve Anlatamıyorum şiirlerini yazdığı kadın. “Anlatamıyorum” şiirinde şair, içsel karmaşasını ve sevgisini anlatmakta zorlandığını dile getiriyor.

Ağlasam sesimi duyar mısınız, 

Mısralarımda;

Dokunabilir misiniz,

Gözyaşlarıma, ellerinizle? 

Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,

Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu

Bu derde düşmeden önce. 

Bir yer var, biliyorum;

Her şeyi söylemek mümkün;

Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;

Anlatamıyorum. 

Bodrum’da ilk sold out Sıla’dan Bodrum’da ilk sold out Sıla’dan

Yıllar sonra Bella Eskenazi, Orhan Veli’yle tanışmalarını Kolektif Sanat’tan Ayhan Hülagü’ye verdiği röportajda şöyle anlattı: “16-17 yaşında eskrim şampiyonası için Ankara’ya gittim. Gelmişken bir de ablamı ziyaret ettim. İşte o gün Orhan’ı gördüm. Melih Cevdet, Sabahattin Eyüboğlu toplanmış sohbet ediyorlar. Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nde derse başlayınca daha samimi olduk, yakınlaşmamız o zaman oldu, sık sık ziyaretime gelirdi. Evimiz küçüktü ama muhabbetimiz büyüktü!”

Editör: Sercan Engerek