Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunduğu yazılı talepte, madencilik sektörünün yaşadığı sorunlara dikkat çeken Alimoğlu, sektörün sürdürülebilirliğini ve ekonomiye katkısını artırmak için destek istedi.
Yönetmelik Değişikliği Endişe Yarattı
24 Eylül 2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Orman Kanunu’nun 16’ncı Maddesi’nin Uygulanması Hakkında Yönetmelikte yapılan değişiklikle birlikte, madencilik sektöründe ruhsat güvencesinin ortadan kalkabileceğine dikkat çeken Alimoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Bir maden işletmesini faaliyete almak için 8 Bakanlık, 7 yasa, 87 yönetmelik ve 24 farklı kurumdan izin almak zorundayız. Ancak yapılan son yönetmelik değişikliği, uluslararası normlara uygun sürdürülebilir hedeflere ulaşmayı zorlaştıracak ve sektörümüzü yok olma noktasına getirebilecek riskler barındırıyor.”
Alimoğlu, hammaddesini madenden temin eden demir-çelik, cam, çimento ve seramik gibi sektörlerin de bu durumdan olumsuz etkileneceğini vurguladı.
Ekonomiye Büyük Katkı Sağlıyor
Madencilik sektörünün Türk ekonomisine yıllık 6 milyar dolarlık ihracat ve 60 milyar doların üzerinde katma değer sağladığını belirten Alimoğlu, “2028 yılına kadar sektörümüzün ekonomiye 100 milyar dolarlık katkı sağlamasını hedefliyoruz. Ancak mevcut düzenlemelerle bu hedefe ulaşmak zor görünüyor” dedi.
Alimoğlu, yönetmelik değişikliğinin olası etkilerini şu sözlerle dile getirdi:
“Bu değişiklik, sadece madencilik sektörünü değil, tarım, inşaat ve sağlık gibi birçok sektörü olumsuz etkilerken ithalat bağımlılığını artırabilir. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın 2025-2027 Yılı Orta Vadeli Programı ile uyumlu düzenlemeler yapılmasını arz ediyoruz.”
"Hayatımız Maden" Mottosu ile Üretime Devam
Türkiye’nin Gayri Safi Milli Hasılasını 2028’de 1,5 trilyon dolara çıkarma hedefini hatırlatan Alimoğlu, “Madencilik sektörü olarak bu hedefe ulaşmada üzerimize düşeni yapmaya kararlıyız. Ancak bu potansiyelin önündeki engeller kaldırılmalı. Sektörümüzün elindeki gücün alınmamasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Alimoğlu, Türk madencilik sektörünün stratejik bir öneme sahip olduğunu belirterek, sektörün sürdürülebilir kalkınma için gerekli desteği almasının şart olduğunu vurguladı.
