Son günlerde su seviyesinin yüzde 70'e inmesi ve müsilaj oluşmasıyla anılan Eğirdir Gölü’yle ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı alg patlaması ve biyolojik kirliliğe karşı eylem planı hazırlandığını duyurdu.
Türkiye'nin önemli tatlı su kaynaklarından olan Isparta ilindeki Eğirdir Gölü, can çekişiyor. 1950’li yıllarda ortalama su derinliği 16 metreyken günümüzde 3,2 metreye kadar düşen ve su miktarındaki kaybın yüzde 70’e düştüğü belirlenen Eğirdir Gölü’nde önceki günlerde başlayan alg patlamasının yanı sıra, müsilaj da başladı.
Gölde Kemer Boğazı'nın kurumasıyla kamışlık, sazlık istilası arttı; bir zamanlar iki kilometre olan iki kıyı arası 1,2 kilometreye kadar düştü. Kanalizasyon ve sanayi atıkları, vahşi tarımsal sulama ile gölü besleyen nehirler üzerine yapılan baraj ve göletler, taş ocakları gölü yok olmanın eşiğine getirdi.
"Taş-mermer ocaklarının ekosisteme zararı ortada"
Eğirdi Gölü'nde son dönemde yaşanan ciddi kuraklık ve kirliliğe bağlı sorunlara karşı düzenlenen “Eğirdir Gölü İçin Bir Damla da Siz Olun” başlıklı toplantı sonrasında sonuç bildirgesinde “Göl etrafında 10 binden fazla yasal veya yasal olmayan sondaj kuyuları ve taş-mermer ocaklarının ekosisteme zararı ortada. Gölü besleyen dere ve nehirlerin akışını engelleyen suni gölet ve barajların ortalama 50 yıllık kullanım ömürleri olduğu ve 5 milyon yaşındaki göllerimizin yaşamını tehdit etmekte, kurumasını hızlandırmaktadır” denildi.
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici’nin öncülüğünde hazırlanan bildirgede “Eğirdir Gölü Havzası’nda 70'ten fazla, baraj ve gölet varken yenilerinin açılmasıyla ilgili girişimlere son verilmeli, gölün yüzey akışla beslenmesini sağlayan engeller kaldırılmalıdır” çağrısı yapıldı.
Göle sanayi tesislerinden ve tarım alanlarından kirlilik akıyor
Bildirgede, Eğirdir Gölü’nün göle ulaşan çok sayıdaki dere ve çayın, geçtikleri yerleşim alanlarının kanalizasyon atıklarından, sanayi tesislerinden ve tarım alanlarından taşıdığı kirlilikle ve çevresindeki atıkları yağmur sularıyla, taşkınlarla, drenajla göle taşınması sonucunda su, toprak, havanın aşırı oranda kirlendiği vurgulandı.
Ayrıca bildirgede gölün “zirai mücadele ilaçları ve kimyasal gübrelerin tehdidi altında olduğuna” dikkat çekildi.
Temizlenecek peki ya sonra...
“Kesin korunacak hassas alan” olmasına rağmen uzun yıllar kaderine terk edilen Eğirdir Gölü için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Eşsiz güzellikteki Eğirdir Gölü'müze can suyu verecek eylem planımız hazır. Başta dip çamuru temizliği ve su takviyesi olmak üzere gerekli tüm adımları atacağız” diye konuştu.
Kurum, “Bilim insanlarımızla ve ilgili kuruluşlarla çalıştık. Ön rapor doğrultusunda yol haritamızı belirledik. Acil yapılacaklar için adımlar atmaya başladık. Eşsiz güzellikteki Eğirdir Gölü'müze can suyu verecek eylem planımız hazır. Başta dip çamuru temizliği ve su takviyesi olmak üzere gerekli tüm adımları atacağız” ifadelerini kullandı.
Oksijen seviyesi artırılacakmış
Eğirdir Gölü’yle ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Çevre Ajansı, Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Merkezi, TÜBİTAK, üniversiteler, kamu ve özel sektör kuruluşlarıyla komisyon oluşturulduğu duyuruldu.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, göldeki sucul bitkilerin ve dipte biriken sediment ile biyokütlenin kaldırılmasına ilişkin Tabiat Varlıklarını Koruma (TVK) Genel Müdürlüğü tarafından ön fizibilite raporu hazırlandı. "Göl kıyısındaki sucul bitkilerin ve gölü besleyen dere ağzındaki rüsubat temizliğinin yapılması amacıyla" Süleyman Demirel Üniversitesi ile Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi'nin "Ekosistem Değerlendirme Raporu" yazdığı belirtildi.
Bakanlık gölü besleyen Çayköy Dere ağzında biriken rüsubatın temizliği için Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne ait ekskavatörlerle çalışmalara başlandığını duyurdu.
Göl yüzeyindeki alg ve sucul bitki temizliği için ise Türkiye Çevre Ajansı (TÜÇA) desteğiyle su yüzeyi temizleme aracı temin edileceği bildirilen duyuruda, bu araçlarla su sığlaşınca yüzeye doğru yükselen sucul bitkilerin temizleneceği, bu sayede göldeki oksijen seviyesinin artırılacağı açıklandı.
TIKLAYIN: Su seviyesi dibe indi, müsilaj oluştu: Eğirdir Gölü ikiye bölünmek üzere
TIKLAYIN: Eğirdir Gölü can çekişiyor: Müsilaj oluştu, su seviyesi dibe indi
TIKLAYIN: Eğirdir Gölü'yle ilgili çarpıcı rapor: Su seviyesi yüzde 70 azaldı