Kütahya OSB’de eğitim: Duygusal zeka ve mikro mimik Kütahya OSB’de eğitim: Duygusal zeka ve mikro mimik

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Özlem Barut Selver’in liderliğinde yürütülen “Amniyon Membran Ekstraktının Limbal Eksplant Kültürdeki Kök Hücre Oranına Etkisi” projesi, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından desteklenmeye hak kazandı.

Göz sağlığında amniyon membran

Göz hastalıklarının tedavisinde çığır açacak bu proje, insan amniyon membranının (iAM) yara iyileştirici özelliklerinden yararlanarak kök hücre tedavilerinde yenilikçi yaklaşımlar geliştirmeyi hedefliyor. Özellikle kimyasal yanıklar ve inatçı ülserlerin tedavisinde kullanılan iAM, cerrahi gereksinimleri ve kısıtlılıkları ortadan kaldıracak şekilde yeniden formüle ediliyor.

Cerrahiye alternatif çözüm

Projenin başında yer alan Doç. Dr. Özlem Barut Selver, iAM’nin yangı baskılayıcı ve enfeksiyon önleyici özelliklerinin, oftalmik çözeltisine dönüştürülerek klinik uygulamalarda kullanılmasının amaçlandığını belirtti. Geleneksel amniyon membran naklinin cerrahi zorunluluğu, kısa kullanım süresi ve yarı opak yapısı gibi sınırlamaları, liyofilize edilerek hazırlanan amniyon membran ekstraktı (AME) sayesinde aşılabilecek. AME, cerrahi müdahale gerektirmeyen, uzun raf ömrüne sahip ve tedavi süresince oküler yüzeyin sürekli izlenmesine olanak tanıyan bir tedavi formu olarak geliştiriliyor.

Kök hücre tedavisinde yeni bir dönem

Ege Üniversitesi’nde kurulan Oküler Yüzey Araştırma Laboratuvarı’nda yürütülen çalışmalarda, AME içeriğinde yüksek miktarda Transforme Edici Büyüme Faktör Beta (TGFβ) bulunduğu keşfedildi. Doç. Dr. Selver, TÜSEB projesi kapsamında TGFβ reseptör inhibisyonunun, kök hücre kültüründe AME’nin kök hücre artışı üzerindeki etkisini nasıl modüle ettiğini araştıracaklarını ifade etti. Bu çalışma, göz yüzeyindeki kök hücre hasarlarına bağlı körlüklerin tedavisinde önemli bir rol oynayabilir.

AME araştırmalarında yeni başarılar

Doç. Dr. Barut Selver, AME ile ilgili 5 yıldır aktif olarak çalıştıklarını ve bu süreçte birçok ulusal ve uluslararası projeyi tamamladıklarını belirtti. “Bugüne kadar elde ettiğimiz bulgularla, AME’nin oftalmoloji alanındaki potansiyelini derinlemesine inceledik. Şimdi ise TÜSEB desteğiyle TGFβ reseptör inhibisyonunu inceleyerek bu süreci bir adım daha ileri taşımayı hedefliyoruz” dedi.

Muhabir: Yasin Çetin