Ege Üniversitesi (EÜ) Eğitim Fakültesi tarafından düzenlenen “I. Ulusal Yerel ve Sözlü Tarih Araştırmaları Öğrenci Sempozyumu” açılışı, Eğitim Fakültesi Kültür Salonu’nda büyük bir katılımla gerçekleşti. Etkinlik, Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Hülya Gölgesiz’in konuşmasıyla başladı. Açılışta konuk olarak yer alan Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasin Doğan, dijitalleşmenin tarih üzerindeki etkilerini ele alırken, 103 yaşındaki Lozan mübadili Şaban Yaylalı, kişisel hikayesiyle büyük ilgi topladı.
Dr. Hülya Gölgesiz: “Yerel tarih bizim kimliğimizi besler”
Açılış konuşmasını gerçekleştiren Dr. Öğretim Üyesi Hülya Gölgesiz, sempozyumun önemine vurgu yaparak, yerel tarih ve sözlü tarih araştırmalarının toplumsal hafızaya olan katkılarını ele aldı. Gölgesiz, “Günümüzde küreselleşme ve göçlerle birlikte kültürel kimlikler değişiyor, ancak yerel tarih bizleri biz yapan kaynaktır. Sözlü tarih çalışmalarıyla bu bağları güçlendirmek, kuşaklar arası iletişimi sağlamak çok kıymetlidir” dedi.
Prof. Dr. Yasin Doğan: "Dijitalleşme tarih biliminin geleceği”
Sempozyuma çağrılı konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Yasin Doğan, “Geçmiş Dünya’dan Dijital Dünya’ya: Geçmişimizin Dijital Yansımaları” başlıklı konuşmasında yerel tarihin dijitalleşmesinin önemini vurguladı. Doğan, yerel tarih araştırmalarının da tarih biliminin temel ilkelerine dayanması gerektiğini belirterek, dijitalleşmenin tarihe nasıl yeni bir boyut kazandırdığını anlattı. “Dijitalleşme, tarihsel verilerin korunmasında kaçınılmaz bir son. Dijital platformlarda geçmişimize dair bilgiler toplanıyor ve geleceğe aktarılıyor” dedi.
Lozan Mübadili Şaban Yaylalı’dan izleyicilere dokunaklı anlatılar
Sempozyumda yer alan diğer önemli bir konuşma ise 103 yaşındaki Lozan mübadili Şaban Yaylalı'dan geldi. Yaylalı, Lozan Antlaşması çerçevesinde yaşadığı göç hikayesini dinleyicilerle paylaştı. İzleyiciler, Yaylalı’nın anlatıları karşısında duygusal anlar yaşarken, kendisiyle hatıra fotoğrafı çektirme fırsatı buldu.
Sempozyum üç gün boyunca çevrimiçi ve yüz yüze oturumlarla devam edecek
Üç gün sürecek sempozyumda, çevrimiçi ve yüz yüze oturumların yanı sıra atölye çalışmaları ve geziler de gerçekleştirilecek. Katılımcılar, yerel ve sözlü tarih üzerine pek çok farklı konuyu tartışma fırsatı bulacak.
