Ege Üniversitesi, Türkiye’nin zengin kültürel mirasını koruma ve gelecek nesillere aktarma vizyonuyla düzenlediği etkinliklere bir yenisini daha ekledi. Etnografya Müzesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen “Eski Smyrna Söyleşisi” ile İzmir’in antik dönemlere uzanan tarihine odaklanıldı.

Ege Üniversitesi’nde İzmir'in Tarihi Izlerine Yolculuk (1)

Eski Smyrna’nın derin kökleri

Etkinliğin küratörü Prof. Dr. Haluk Sağlamtimur, Anadolu’nun kültürel zenginliğine dikkat çekerken, geçmişle geleceği birleştiren bu tür etkinliklerin önemini vurguladı. Söyleşide konuşmacı olarak yer alan Prof. Dr. Cumhur Tanrıver ise, Eski Smyrna’nın tarihsel süreçteki yerini detaylarıyla ele aldı. “İzmir’e adını veren Smyrna, MÖ 3. binyıldan itibaren varlık göstermiş ve Batı Anadolu’nun en önemli kentlerinden biri olmuştur. Hellen, Aiol, İon ve Lidya gibi pek çok uygarlığın izlerini taşıyan bu kent, yalnızca bir liman kenti değil, aynı zamanda stratejik bir merkezdi” diyen Tanrıver, Smyrna’nın kültürel ve arkeolojik mirasının korunmasının önemine değindi.

Ege Üniversitesi, 2024 Greenmetric’te 4’üncü sıraya yerleşti Ege Üniversitesi, 2024 Greenmetric’te 4’üncü sıraya yerleşti

Ege Üniversitesi’nde İzmir'in Tarihi Izlerine Yolculuk (2)

Antik dönemden günümüze

Söyleşi sırasında Eski Smyrna’nın mimarisi, ticari yapısı ve kent planlaması hakkında bilgiler sunuldu. Smyrna’nın ilk yerleşim izlerinin Tepekule olarak bilinen bölgede MÖ 3. binyıla kadar uzandığını belirten Tanrıver, şehrin MÖ 11. yüzyılda Hellen topluluklarının gelişiyle surlarla güçlendirilmiş bir liman kentine dönüştüğünü ifade etti. “Bugün yapılan kazılar, bu antik kentin yaşam tarzı, inançları ve günlük hayatına dair önemli ipuçları sunuyor. Smyrna, yalnızca geçmişin bir parçası değil, aynı zamanda bugünkü İzmir’in kültürel temelidir” diyen Tanrıver, bu mirasın korunmasının toplumsal hafıza için kritik olduğunu belirtti.

Ege Üniversitesi’nde İzmir'in Tarihi Izlerine Yolculuk (3)

Ege Üniversitesi’nin kazılara katkısı

Eski Smyrna kazıları, 2014 yılından itibaren Ege Üniversitesi adına Prof. Dr. Cumhur Tanrıver liderliğinde sürdürülüyor. Kazı çalışmaları, hem bölgenin tarihine ışık tutuyor hem de farklı üniversitelerden öğrenciler için önemli bir staj imkânı sağlıyor. Söyleşi sonunda Prof. Dr. Haluk Sağlamtimur, Prof. Dr. Cumhur Tanrıver’e katkılarından dolayı teşekkür belgesi takdim etti.

Muhabir: Oğuz Yörük