Turgay Kılıç / Özel Haber

Küçük bir kıvılcımla yüzlerce hektarlık ormanlık alanların küle dönmesine ilişkin gazetemize konuşan Ege Orman Vakfı Genel Müdürü Perihan  Öztürk, anız yakma, çöplük, sigara, enerji nakil hatlarından kaynaklı kıvılcım atması, piknik ve temizlenmeyen kuru otların büyük orman yangınlarına sebep olduğunu söyledi. Eskiden de bu nedenlerle yangınlar çıktığını günümüzde ise iklim değişikliği daha sıcak ve kurak şartlara yol açtığı için çıkan yangınların kısa sürede büyüyerek kontrol edilemez hale geldiğini belirtti. Öztürk, orman yangınları konusunda eğitimin önemine dikkat çekerek “Bilginiz yoksa orman yangınlarına direnciniz yoktur. Yangına dirençli orman insanı bilinçlendirmekle olur.” dedi.  

Otlar biçilmeli

Öztürk, yangından öncesine değinerek “Yangının çıkmadan öncesini konuşmak gerek. Ormanlar yanmadan önce alınacak önlemleri, yapılması gerekenleri konuşmalıyız. Yangın çıktıktan sonra bu kadar sıcaklıkla alabileceği yol, maalesef yanıcı maddenin bitmesiyle sonuçlanıyor. Yangın çıkmadan önce ne yapılması gerektiğine bakmak gerek. Yol kenarındaki otlar, ne kadar sıklıkla temizleniyor? Bunu konuşmuyoruz. İklim değişikliğiyle birlikte Otların kuruması çok daha öncesinde başlıyor. Anadolu’ya doğru gittiğinizde etraftaki otları yeşil renginde görürken İzmir’e doğru geldiğinizde her tarafta kurumuş otları görüyoruz. Vakıf olarak yaptığımız otoyol ağaçlandırmalarımızda yaz boyunca normal seviyede 3- 4 defa ot biçmek durumunda kalıyoruz. Sürekli ot temizliği de bir maliyettir. Ama o alan yandıktan sonra giden maliyetle karşılaştırılamaz. Orman kenarı ve içinde budama atıklarının da bertaraf edilmesi çok önemli.

Fjgv8Nx4

İklim krizinden muaf değiliz

Öztürk, iklim krizine dikkati çekerek Dünya hepimiz için bir tane. Şu an iklim krizinin etkilerini yaşıyoruz ve hiçbirimiz de iklim krizinden muaf değiliz. İklim değişikliğine bağlı olarak sıcaklık artışı, sıcak hava dalgaları, yağış değişkenliği, evapotranspirasyonda artış, kuraklık gibi iklim tehlikelerinin giderek şiddetini artıracağı bilinmektedir. İklim değişikliği bilimsel olarak orman yangınlarını etkilemektedir. Mega Orman yangınları ülkemizde 2021 yılı itibarıyla gündeme gelse de iklim değişikliğinin orman yangını çıkma riskini artırdığı ve çıkan orman yangınlarının kısa sürede büyüyerek mega yangınlara dönüşmesine yol açtığı uzun yıllardır bilinmektedir. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan Avusturya, Amazon yangınları ve diğerleri gibi.

Vakfa ait bir arazözümüz var. Herhangi bir orman yangını çıktığında biz de takviye su ile bakanlığa ve belediye ekiplerine destek verebiliyoruz. Dünya ve Ülke çapındaki yangınlara yönelik teknik ve bilim temelli bilgi akışının sağlanması, orman yangınlarını önlemeye yönelik bilince katkı vermesi amacı ile “Orman Yangınları Bilgi Platformu’nu oluşturduk. Okuyucularımız Web sitemizden platforma ulaşabilirler.  dedi.

 Yangın öncesi eğitim şart

Genel Müdür Öztürk, “Orman yangınlarının yüzde 98’i insan faktöründen kaynaklanıyor. Çeşme’deki yangında bir levhanın kaynağından çıkan kıvılcımla koca orman yandı. Yüksek hava sıcaklığında o kıvılcımdan doğan yangının önünü almak mümkün olmuyor. Diyarbakır ve çevresinde çıkan yangında 15 kişi hayatını kaybetti. Bu dönemde hâlâ anız yangınlarından hektarlarca ormanımızı kaybediyoruz. Bu duyarsızlık ve bilgisizlik nasıl çözülebilir noktasında sadece çocuklar için değil yetişkinlerin de bu alanda eğitilmesi gerektiğini düşünüyoruz.” sözlerine yer verdi.

Cezalar caydırıcı mı?

Öztürk, “Cezalar caydırıcı mı noktası ise, yangın sırasında kimin yaktığını görmek ispatlanabilir bir şey değil. Şayet ispatlanırsa cezaya tabii tutulabilir. Ancak sürekli her ormanı izleyen bir kamera yok.  Geleceğimiz için ormanların hayati önemini anlamak zorundayız. Orman alanın da yaptığımız her davranışın nelere sebep olabileceğini düşünmek zorundayız. Özellikle de bu kadar sıcak günlerde

İzmir'de atıl durumda olan araçlar geri dönüşüme kazandırılıyor İzmir'de atıl durumda olan araçlar geri dönüşüme kazandırılıyor

Vakıf olarak bizler İzmir Büyükşehir Belediyesi ile geçen yıl yangına dirençli köyler projesi yaptık. Özellikle son yıllarda İnsan ve orman etkileşimi çok arttı. Etrafında yerleşim alanları da çok fazla. Bu kadar sıcaklığın altında küçük bir kıvılcımın kocaman bir aleve dönmesi an meselesi. Orman yangınlarının hiç olmaması mümkün değil, ama sayısını VE Yanan alan miktarını azaltmak mümkün. Bunun için de eğitim, ulusal ve yerelde alınması gereken önlemler ve işbirlikleri çok önemli” şeklinde konuştu.

150753

Kızılçamın etkisi

Anayasa’nın 169’uncu maddesine işaret eden Öztürk, “Anayasa’nın 169. maddesi, yanan alanların herhangi bir şekilde kullanıma açılmasını engeller. Yanan alanların, bir ormanlaştırma süreci Orman Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleşir. Bir ormanın oluşması, saksıda, bahçede diktiğimiz bir fidan gibi değil maalesef daha zorlu bir süreci var.  Günler için de yok olan ormanlarımızın oluşması yıllar alıyor.  Yanan alanlarda öncelikle vejetasyon yapısı, habitat özellikleri, yangın şekli ve yenilenme kapasitesi (tepe tohum bankası, sürgünden yenilenme gibi) ayrıntılı bir şekilde ortaya konularak gerekli haritalamalar yapılır.  Hafta sonu İzmir’in farklı noktalarında yaşadığımız yangınlar sonrasında da yaz mevsimi bitmeden alan içerisindeki materyaller temizlenecek. Yanmış, yıkılmış ağaçların tamamı toparlanacak. Bunlar bir ekonomik değere dönüştürülecek. Alan içerisinde kaldığı sürece de böcek istilası ve alanda yanmayan ağaçlara zarar verebiliyor. Ardından alanın durumuna göre Orman Mühendisleri tarafından değerlendirilecek bir proje çerçevesinde ormanlaştırma çalışması başlar.  Özellikle bizim bölgemizin türü Kızılçam yangın sonrasında hızla çimlenme özelliğine sahip.  Yeni ormanların hızla oluşmasında bu bizim için avantaja dönüşüyor.

3Lg9O1Ci

2021 yılı orman yangınlarıyla birlikte kamuoyunda zaman zaman kızılçamın yerine çeşitli meyve ağaçlarıyla dikimler yapılabileceği yer almıştır. Söz konusu yaklaşım kesinlikle doğru bir yaklaşım değildir. Ormanlar ekolojik bir sistemdir ve meyve bahçeleriyle bu sistemlerin sahip olduğu ürün ve hizmetlerin yerine getirilmesi mümkün değildir. Kızılçam ormanları binlerce yıllık evrimsel bir süreç içinde Akdeniz’de gelişmiş ve yangınlarla birlikte evrilmiştir. Bu kapsamda kızılçam ormanları yerine yeniden kızılçam ormanları kurmak bir zarurettir. Ancak yangına dirençli orman kurma kapsamında bu ormanları amaca uygun bir şekilde daha geç tutuşan ve yangın yayılış hızının daha geç olduğu yine bu ekosistemlerin türleriyle şekillendirmek mümkün olabilir.” dedi.

 Hedef 1 milyon

Öztürk“2019 yılında İzmir Menderes’te yaşanan orman yangını sonrası İzmir’de bulunan  STK ve gönüllülerimizin isteği üzerine ‘Hedef 1 milyon fidan’ kampanyası ile sürece dahil edildik. Yanan alanların ormanlaştırma çalışması Orman Genel Müdürlüğü tarafından yapılmaktadır. Biz bir STK olarak bu noktada duyarlılığın ve bilincin arttırılmasına yönelik çalışırken bu kampanya ile de daha geniş kitlelere ulaştık. “açıklamasını yaptı.

Editör: Kardelen Başol