Haber Ekspres Gazetesi'nden Turgay Kılıç'ın haberine göre, ilaçta yaşanan kur farkı sorununun çözülmesi eczacıları dükkan kapatmaya kadar varan bir dizi eyleme yöneltiyor. Döviz kuru nedeniyle ilaç temininde zorlandıklarını vurgulayan eczacılar, ilgili üst makamlarla yapılan görüşmelerin olumlu olarak nihayete ermemesi halinde Şubat ayı sonu ile Mart başlarında dükkan kapatıp greve çıkacaklar. Gazetemize konuşan İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan ve Mersin Eczacı Odası Başkanı Özgün Sağır, Şubat ayı sonunda dükkan kapatmaya kadar uzanacak bir dizi eylem takviminin hayata geçeceğinin sinyalini verdi.
Grevin gerekçesi
İzmir Eczacı Odası Başkanı Sayılkan, “Şubat sonuna kadar takvime uygun olarak eylemlilik süreci devam edecektir. Şubat sonunda da istediğimiz sonuca varamazsak, eczane kapatma dahil birçok eylemimiz planlı olarak devreye girecektir” diyerek eczacıları bu duruma iten ana unsurlarından bahsetti. Sayılkan, “Bunlardan biri ilaç temininde kur farkı uygulamasının iflas etmiş olması. Bu iki yönlü yansıyor bizlere. İlki ilaç fiyatlarına zam geldikçe kârlarımız azalıyor, ama diğer taraftan baktığımızda ise işletme ve personel giderleri, kira ödemeleri, vergiler dahil hepsini biraraya getirdiğimizde gelir-gider arasındaki makas çok açılıyor. Yıllar önce sadece küçük ölçekli eczaneler için bu sorunlar yaşanırken günümüzde ise bu sorunlar tüm eczaneler için ortak sorun haline geldi. Her yıl zam döneminde biraz daha çember daralıyor” dedi.
Kur sistemi yanlış
Euro sisteminin Türkiye’ye uygun olmadığına değinen Sayılkan, bugün yaklaşık 37 TL olan euro kurunun ilaç firmalarına yarısı kadarının uygulandığını belirterek, firmaların kur yükseltilmediği için ilaç vermediklerini söyledi. Sayılkan, “Bu yöntemden vazgeçilmesi gerektiğini, euroya dayalı sistemin Türkiye’ye çok uygun olmadığını, bunun artık enflasyon oranında ve yılda da birkaç defa güncellenmesi gerektiğini söylüyoruz. Bunun diğer tarafındaki yansıması da elbette halkımızadır. Firmalar ilaç vermeyince vatandaşlarımız da, ihtiyaç duyduğu ilacı bulamıyor. Euro 37 liraysa ilaçlar için belirlenen euro kuru neredeyse yarısı kadar. Bu da yabancı firmanın ülkemize ilaç getirmesinin önünü kapatıyor. Bundan en büyük zararı da ihtiyaç sahibi vatandaş görüyor ve tedavisi de aksamış oluyor. Doktorlar da ilacı temin edemeyince alternatif yollara başvurmak zorunda kalıyor” şeklinde konuştu.
Takasla ilaç
Sayılkan, öte yandan “İlaçta bir tasarruftan bahsediliyor” diyerek son çare olarak ilaçta takas yöntemini denediklerini belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “İlaç dediğiniz Türkiye bütçesinde büyük bir rakam değil. Tasarruf edilecek onca kalem varken, ilaçtaki bu tuhaf fiyat belirleme sistemiyle birlikte ciddi anlamda insanlar da, biz eczacılar da bu konuda büyük sorunlar yaşıyoruz. Ben, her gün ilaç aramak zorunda kalıyorum ve bunun için de depolardan, eczanelerden takas yöntemiyle vatandaşın reçetelerini tamamlamak için çabalıyorum. Son yıllarda da bu süreç giderek artıyor.”
SGK anlaşması
Tuncay Sayılkan, ayrıca Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile yapılan anlaşmaya da değindi. İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, “Biz her SGK ile her yıl bir anlaşma yapıyoruz. Eczacılar olarak, Türkiye’nin 30 bin noktasında 86 milyon insana hizmet götürüyor ve yılda 500 milyon reçeteye karşılık veriyoruz. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun risklerini karşılayıp aksatmadan bu hizmeti sürdürüyoruz. O anlaşmada ise bazı taleplerimiz var. Bu güne kadar çok karşılık bulmayan ama yaşanan ekonomik sorunlarla da birlikte bir iyileştirme yapılması beklediğimiz alan da SGK’dir” dedi.
‘Eylem takvimine göre ilerliyoruz’
Gazetemize konuşan Mersin Eczacı Odası Başkanı Özgün Sağır da, Şubat ayı sonunda dükkan kapamaya gideceklerini söyledi. Sağır, şöyle konuştu:
“Gerek Sağlık Bakanlığı gerekse Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) boyutunda taleplerimiz karşılık görmedi. O nedenle öncelikle kamuoyunu bilgilendirmek için geçtiğimiz haftalarda Ankara'da SGK önünde Türkiye Eczacılar Birliği ve 56 eczacı odası başkanı olarak basın açıklaması yaptık. Bu hafta itibariyle de eczacı odaları kendi illerinde açıklamalar yapıyor. Tabii bu süreçte, gerek illerde odalarımız gerekse Ankara'da bizler, tüm siyasiler bürokratlar ile de savunuculuk çalışması altında sıkı bir trafik geçirdi. Ancak hâlâ bir gelişme yok. O nedenle de eczane kapatma da dahil olmak üzere bir eylem takvimimiz var. O takvime göre ilerliyoruz. Eczane kapatma hassas bir konu olduğu için, Ramazan ayı olmadan planlıyoruz. Dediğim gibi eğer istediklerimiz hayata geçmez ise bir dizi sürecin sonunda kapama olacak. Süreç olarak da daha hızlı ve hareketli bir dönemdeyiz. Fazla zaman kalmadı çünkü ay sonuna.”