AB'nin yeni yasası, yapay zekânın potansiyel olumsuz etkilerini azaltmayı hedefliyor ve özellikle ABD merkezli teknoloji devleri üzerinde büyük bir etki yaratacak. Ancak teknoloji alanında faaliyet göstermeyen birçok şirket de bu düzenlemelerden etkilenecek.

Yapay zekâ yasası: Risk temelli yaklaşım

Yasa, yapay zekâ uygulamalarını risk düzeylerine göre sınıflandırıyor ve yüksek riskli kabul edilen uygulamalara katı yükümlülükler getiriyor. Bu yükümlülükler arasında yüksek kaliteli eğitim veri kümelerinin kullanımı, rutin faaliyet kayıtlarının tutulması ve modellerle ilgili belgelerin yetkililerle paylaşılması yer alıyor.

Emmanuel Macron: "Savaşı önlemek için tüm taraflar harekete geçmelidir" Emmanuel Macron: "Savaşı önlemek için tüm taraflar harekete geçmelidir"

Yüksek riskli yapay zekâ uygulamaları:

  • Otonom araçlar
  • Tıbbi cihazlar
  • Kredi karar sistemleri
  • Eğitim puanlaması
  • Uzaktan biyometrik tanımlama sistemleri

Minimum riskli yapay zekâ uygulamaları:

  • Yapay zekâ destekli öneri sistemleri
  • Spam filtreleri

Kabul edilemez uygulamalara genel yasak

Yasa, risk düzeyi açısından "kabul edilemez" olarak değerlendirilen yapay zekâ uygulamalarını tamamen yasaklıyor. Bu kapsamda, vatandaşları veri analizine dayalı sıralayan sosyal puanlama sistemleri ve duygu tanıma teknolojileri gibi uygulamalar yer alıyor.

Uygulama süreçleri ve geçiş dönemi

Yasa kapsamındaki hükümler, 2026 yılına kadar tam olarak yürürlüğe girmeyecek. Genel amaçlı sistemler üzerindeki kısıtlamalar, yasanın yürürlüğe girmesinden 12 ay sonrasına kadar uygulanmayacak. Kabul edilemez risk taşıyan yapay zekâ sistemlerine ilişkin yasaklar altı ay sonra, genel amaçlı yapay zekâ modellerine ilişkin kurallar ise 12 ay sonra devreye girecek.

OpenAI’nin ChatGPT'si ve Google’ın Gemini'ı gibi ticari olarak faaliyet gösteren üretken yapay zekâ sistemlerine ise yasaya uyum sağlamaları için 36 aylık bir geçiş süresi tanınacak.

Kaynak: HABER MERKEZİ