Türkiye onu ortopedi alanındaki başarılarıyla tanıdı, ancak Doç. Dr. Levent Köstem şimdi dünyanın en büyük zeytinyağı müzesi ile adından söz ettiriyor. Urla Uzunkaya’da eşi Güler Köstem ile birlikte 20 bin metrekare alan içerisine 5 bin 650 metrekare kapalı alana kurdukları Köstem Zeytinyağı Müzesi için evini sattı ve hekimlik maaşını bu projeye yatırdı.

Çocukluk hayalinden gerçekliğe

Çocukluk hayalini gerçekleştirdiğini belirten Köstem, "Bu müzeyi yapmak bana çocukluğumdan gelen bir ilham aslında. Tarla, bağ, bahçe işleriyle büyüdüğüm için süreç bu şekilde gelişti. Çocukluğumda Buca'da güzel bir yer yaşadım ve o dönemi hâlâ arıyorum. Okulumuzda bahçecilik öğrendik, sebzeler yetiştirdik, tavşan kolu vardı ve tavşan yetiştirdik. Bu süreçler bana doğa ile iç içe olmayı öğretti" dedi.

Tek maaşla kurulan dev müze

Doktorluk mesleğinden elde ettiği gelirle tarım arazileri alarak zeytin dikmeye başlayan Köstem, "Bu müze için kendi evimi sattım. Eşimle birlikte tarlalarda çalışarak müze yapma fikrimi gerçekleştirdim. Bu projeye 23 yılımı verdim, her ay kazandığım maaşı müze için harcadım" şeklinde konuştu.

Zeytinyağı Üretme

Zeytinyağı üretiminden turizme katkı

Köstem Zeytinyağı Müzesi sadece bir müze değil, aynı zamanda bir eğitim merkezi, sergi alanı ve satış noktası. Müze, zeytinyağı ezme makineleri, elle çalışan zeytin ezme makineleri, yağ taşıyıcıları, traktörler, resim tabloları, ahşap oyma atölyesi ve restoran ile ziyaretçilerine geniş bir yelpazede hizmet sunuyor. Yerli ve yabancı turistler müzeyi sık sık ziyaret ediyor ve burada alışveriş yapıyor. Çocuklar için atölyeler ve üniversite öğrencilerine staj imkânları sunan müze, aynı zamanda ekonomik özgürlük kazanmaları için de fırsatlar yaratıyor.

Öğrencilere destek ve eğitim

Köstem, müzenin öğrencilere de önemli katkılar sunduğunu belirterek, "Üniversite öğrencileri yaz tatillerinde gelip burada staj yapıyorlar ve misafirhanemizde kalıyorlar. Bu müze aynı zamanda çocuklar için de eğitim atölyeleri sunuyor ve onların gelişimlerine büyük katkı sağlıyor" dedi.

Bahar Candan’dan dolandırıcılık suçlamalarına ilk savunma Bahar Candan’dan dolandırıcılık suçlamalarına ilk savunma

Köstem, ünlü restoran çalışanlarının da müzeyi ziyaret edip zeytinyağının nasıl üretildiğini öğrenmek için geldiklerini anlatarak, "Müzeye bir ayda yaklaşık 600 ziyaretçi geliyor. Bu bölgeye önemli bir katkımız var" diye ekledi.

Doktordan Üretim Zeytinyağı

Tarım sektörüne destek

Bulundukları bölgenin verimli olduğunu belirten Köstem, "Tarım sektörüne 14 bin zeytin ağacı dikerek katkıda bulunduk. Bu zeytin ağaçlarıyla Amerika’da dünya ikincisi, Almanya’da altın madalya kazandık" şeklinde aktardı. Kooperatifleşmenin önemine de vurgu yapan Köstem, "Kooperatifleşme çok iyidir, ancak yanlış uygulamalarla kötü bir şeymiş gibi gösteriliyor. Kooperatifleşme küçük ölçekli aile tarımını desteklemek için gereklidir" diye belirtti.

Doç. Dr. Levent Köstem'in hikayesi, bir doktorun mesleki başarılarının yanı sıra çocukluk hayalini gerçekleştirmek için verdiği mücadelenin ve doğaya olan tutkusunun bir örneği olarak ilham veriyor. Müzesi, zeytinyağı üretiminin yanı sıra eğitim ve turizm alanında da büyük katkılar sunarak bölgeye değer katıyor.

Editör: Hatice Köylü