Deutsche Bank Ortadoğu ve Doğu Avrupa Araştırma Müdürü Hans-Christian Wietoska, Türkiye’nin makroekonomik politikalarındaki değişim, enflasyon ve faiz beklentileri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Wietoska, enflasyonun yıl sonunda yüzde 40 seviyesine gerilemesini beklediklerini ve güçlü bir dezenflasyon sürecinin başladığını belirtti.
Enflasyon ve faiz politikaları
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) politika faizinde gerçekleştirdiği 500 baz puanlık artışın ardından, enflasyonun zirveyi gördüğünü ve düşüşe geçtiğini belirten Wietoska, "Güçlü bir dezenflasyon süreci bekliyoruz. Yıl sonu itibarıyla enflasyonun yüzde 40 seviyesine gerileyeceğini öngörüyoruz. Ancak enflasyonu yüzde 20 seviyesine düşürmek daha zorlu bir süreç olacak." dedi.
Faiz indirim beklentisi
Wietoska, TCMB’nin yıl sonuna kadar politika faizinde 500 baz puanlık bir indirim yapmasını beklediklerini belirterek, "Kasım ve Aralık aylarında 500 baz puanlık bir faiz indirimi öngörüyoruz. Bu baz senaryomuz ve gevşeme gelecek yılın başlarında da sürecektir" dedi.
Türkiye’nin ekonomik görünümü
Türkiye'nin geçen yıldan itibaren makroekonomik politikalarında önemli değişiklikler yaptığını belirten Wietoska, bu değişimlerin yerel seçimlerde de devam ettirilmesinin önemini vurguladı. Ayrıca, TCMB'nin sıkı para politikası duruşunu sürdürmesinin önemine dikkat çekerek, "Türkiye resesyona girmeden ekonomisini dengelemeyi başarabilirse eşsiz bir örnek olacak" dedi.
Döviz ve tahvil piyasaları
Yatırımcılarla açık ve net iletişimin güveni artırdığını söyleyen Wietoska, son aylarda Türkiye'ye ilişkin algının oldukça olumlu olduğunu ve net rezervlerin 10 milyar doları aştığını belirtti. Yıl sonu dolar/TL beklentilerinin ise 37 olduğunu kaydeden Wietoska, TL tahvillere 10 milyar doların üzerinde giriş beklediklerini belirtti.
Uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye bakışı
Wietoska, uluslararası yatırımcıların Türkiye algısındaki değişimi değerlendirerek, "carry trade" ve yabancı para cinsinden ticarete ilginin oldukça yüksek olduğunu ifade etti. Ayrıca, Türk lirası cinsinden tahvillere olan ilginin arttığını ve yıl sonuna kadar 10-15 milyar dolarlık daha tahvil girişi beklediklerini belirtti.