SPOR

Coşkun Süer kimdir? Madenlerden yeşil sahalara

Zonguldak'ta başlayan futbol serüveni, Türkiye Kupası'ndan milli takıma uzanan Coşkun Süer'in hayatı, Türk futbolunda iz bırakan bir başarı hikâyesi oldu.

Abone Ol

1943 yılında Zonguldak’ın Üzülmez bölgesinde doğan Coşkun Süer, futbol hayatına adım atarken madencilikle ünlenmiş bu şehirde çocukluğunu geçirdi. Babası Türkiye Kömür İşletmeleri'nde idari işler müdürü olarak çalışıyordu ve ailecek bu kömür şehrinin farklı semtlerinde yaşadılar. Coşkun Süer, futbol kariyerine şans eseri başladı. Henüz 14-15 yaşlarında, arkadaşlarıyla denize girerken Kilimli genç takımında eksik bir oyuncu olduğunu öğrendi. Oynaması için çağrıldı ve sergilediği performansla kısa sürede dikkatleri üzerine çekti. Bu tesadüfi başlangıç, onu futbol dünyasında önemli bir kariyere taşıdı.

Zonguldak Gençlik’ten Kömürspor’a uzanan yol

Futbol kariyerine Zonguldak Gençlik Kulübü’nde başlayan Süer, okul takımlarında da oynarken 17 yaşından önce profesyonel liglerde yer alamıyordu. Babasının ve annesinin farklı bakış açılarına rağmen futbol tutkusunu sürdürdü. Babası, Süer’in futbolcu olarak başarılı olacağına inanıyordu ve onu destekledi. Zonguldak Çelikel Lisesi'nde oynadığı maçlarda gösterdiği performansla Sabri Kiraz tarafından genç milli takıma seçildi. Zonguldak’ın ilk genç milli futbolcusu olan Süer, 1962’de Romanya’da düzenlenen Avrupa finallerine katıldı ve takımıyla birlikte Avrupa dördüncülüğüne yükseldi.

Türkiye Kupası'nda büyük karşılaşma

1962-1964 yılları arasında Kömürspor’da forma giyen Süer, Türkiye Kupası'nda Galatasaray’a karşı oynadıkları maçı unutulmaz anıları arasına aldı. Kalede Turgay Şeren, santrfor Metin Oktay gibi Türk futbolunun efsanelerine karşı oynamış olması, Süer’in kariyerinde önemli bir dönüm noktası oldu. Genç yaşına rağmen dikkat çeken yetenekleri, onun kısa sürede büyük takımların radarına girmesini sağladı.

Askerlik yılları ve Ankaragücü'ne transfer

1964’te askere giden Süer, Jandarmagücü’nde futbol oynamaya başladı ve ordu milli takımına seçildi. Bu dönemde Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın profesyonel oyuncularıyla aynı sahada mücadele etti. Askerlik sonrası Beşiktaş ile anlaşmak üzereyken yaşadığı ağır bir hastalık nedeniyle bu transfer gerçekleşmedi. Ancak Ankaragücü, Süer’i hastalık sürecinde dahi bırakmadı ve yatakta ona imza attırarak transferini gerçekleştirdi.

Ankaragücü yılları ve futbolda zirve

Süer, Ankaragücü’nde geçirdiği yıllarda takımın önemli isimlerinden biri haline geldi. Takım küme düşse de ertesi sezon yeniden yükselmeyi başardılar. 1968-69 sezonunda ikinci ligde gol kralı olmasına rağmen aldığı ceza nedeniyle forma giymekte zorlandı. Ancak yine de o sezonu zirvede tamamladı.

16 yıl Ankaragücü’ne adanmış bir kariyer

Coşkun Süer, futbol kariyerinin büyük bir kısmını Ankaragücü’nde geçirdi. Santrfor ve sağ açık mevkilerinde oynayan Süer, hız ve yeteneğiyle dönemin önemli futbolcuları arasında yer aldı. Erman Toroğlu, İsmail Dilber gibi isimlerle aynı sahada ter döken Süer, 16 yılını Ankaragücü’ne adadı.

Coşkun Süer’in futbol kariyeri, sadece bir sporcunun yükselişi değil, aynı zamanda fedakarlık, azim ve yeteneğin harmanlandığı bir hayat hikâyesi olarak Türk futbol tarihine kazındı.