Haber Ekspres Gazetesi’nden Turgay Kılıç’ın haberine göre, Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi'nin sınırlarının genişletilmesini hukuka aykırı bularak iptal etti. 16 bin hektarın üzerindeki alan halka kapatıldı. 2019 yılından dillendirilen ve bir türlü iptal kararının verilmediği bu kararın geçen günlerde iptal edilmesi üzerine açıklamalar yapan sivil toplum kuruluşları, sürecin takipçisi olacağından yana tavır almaya devam edeceklerini söylese de tedirgin olduklarını da aktardı. Ayrıca Haber Ekspres Gazetesi'ne özel açıklamalarda bulunan CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, “Bu projeye ilk karşı çıkan politikacı benim İzmir’de. Çeşme, Turizm Projesi denilen bu proje, bir yağma, talan; Çeşme’yi yok etme ve kentin geleceğine de ipotek koyma projesiydi. Çünkü koylarımızı halka kapatan, sit alanı olan ve korunması gereken alanları florası ve faunasıyla endemik bitki türlerini de hassasiyetle korunması gereken alanları imara açan bir projeydi” şeklinde konuştu.
"Vicdanlı yargıçları görüyoruz"
Ayrıca projenin ulaşım ve koalisyonunun yanı sıra nüfus yoğunluğuna işaret eden CHP’li Bakan, “Orada yaratılan nüfus yoğunluğunu ve alt yapısını hiç düşünmeyen, ulaşımını ve kanalizasyonunu düşünmeyen; olmayan su için önce bir nüfus yaratıp o nüfusa su temin etmek için denizden suyunu aratan su vermeye çalışan bir projeydi. Bu proje ise doğa ve çevre düşmanı bir projeydi. Bilirkişi raporları da bu yönde adım attı. Bu ülkede vicdanlı yargıçların olduğunu da görüyoruz. Hukuka ve vicdana göre karar verilen hâkim ve savcıların olduğunu görüyoruz. Karar doğrudur, bir daha da bununla ilgili bir çaba gösterilmemesi gerektiğini, hem halkın ve hukukun doğa düşman doluluğunu tespit ettiğini gösteren bu projenin artık gündemden kaldırılması gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
Turizm alanlarında turizm talebi
CHP’li Bakan, turizmin turizm alanlarında yapılması gerektiğine dikkati çekerek “Çeşme’nin bir turizm projesine ihtiyacı varsa, henüz hiç başlamamış turizm alanları var. Turizm alanlarında turizm yapılsın ve kamunun arazisini Katarlıya, yurtdışından gelip de buradaki doğamızı talan etmek isteyenlere peşkeş çekilmesine izin verilmesin” şeklinde konuştu.
STK’ler "Tedirginiz" diyor
İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz, bu projenin iptalini tedirgin edici bulduklarını dile getirirken hukuki süreci şöyle değerlendirdi: “Bizce burada yapılması istenen, yargının geldiği süreçte kendini taraf olarak gören bir sürecin sonucu olarak görüyoruz. Eskiden idari ve danıştayla ile ilgili dairede hukuka aykırı çıktığında gerekçeleri tartışılırdı. Şimdi ise bu kararla sonucu ne olur, neler çıkacak endişesi doğuyor.”
Ayrıca İzmir Tabip Odası ve İzmir Barosu’nun bu sürecin dışına itilmesine tepki gösteren İzmir barosu Başkanı Sefa Yılmaz ve İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt, bunu yanlış bulduğunu ve süreci takip edeceklerini de beyan etti.
"Ortak mücadelemiz kopartılamaz"
Çevre platformundan Arif Ali Cangı ise, ortak mücadelenin kopartılamayacağına dikkati çekerek şunları aktardı:
“Bu kararla, 13 Eylül 2019 tarihine kadar belirlenen Çeşme KTKGB sınırlarının daha fazla genişletilmesinin önüne geçilmiştir. Artık Çeşme Yarımadası sadece korunmalı, bölgenin doğal ve kültürel değerlerine zarar verecek yeni girişimlerde bulunulmamalı. Kültür ve Turizm Bakanlığı'na çağrıda bulunuyoruz; Danıştay kararının arkasından dolanmayın, daha fazla kamu zararına yol açmayın. Kararın, İzmir Barosu ve İzmir Tabip Odası'nın dava ehliyetlerinin olmadığı bölümüne katılmamız mümkün değildir. Hukukun üstünlüğü ve insan haklarını savunma, bu kavramlara işlerlik kazandırma yasal yükümlülüğü olan İzmir Barosu ile toplum sağlığının korunması alanında kamusal görevi olan İzmir Tabip Odası, böylesi hukuka aykırı değerlendirmelerle ortak mücadelemizden kopartılamazlar.”