CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Türkiye'nin tarım sektöründe yaşanan ciddi sorunlara dikkat çekmek amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) bir basın toplantısı düzenledi. Gürer, hükümetin tarım politikalarını eleştirerek, sektördeki ekonomik daralma ve üretim kayıplarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bakanların 3 yıllık hedefleri hep aynı ama ithalat devam ediyor

Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı'nın Devlet Su İşleri'nde düzenlenen 2024 yılı değerlendirme ve 2025 yılı hedefler toplantısındaki açıklamalarını değerlendirdi. Gürer, “Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, Suriye'nin üretim ihtiyaçlarını tespit ederek destek olacaklarını ve 14 kişilik bir ekiple çalışmalarda bulunduklarını belirtti. Ayrıca eylem planı hazırladıklarını duyurdu. Tarımsal üretim konusunda, hem bitkisel üretimde hem de hayvansal üretimde ihtiyaçları tespit ederek mutlaka onların yanında olacaklarını ifade etti. Bakan, daha önceki bakanlar gibi Türkiye'deki hayvancılıkla ilgili sorunlar için 3 yıllık bir süre istedi. Ancak daha önceki süreçte de bakanlar benzer açıklamalar yapmış, fakat o süreler geldiğinde hayvan ithalatı devam etmiştir. Türkiye, 2010 yılından beri hayvan ithalatını durmadan sürdürmektedir.” dedi.

Bakanlar gitti, ithalat devam etti

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bakanlar, görevlerine geldiklerinde genelde 3 yıllık bir hedef açıklıyorlar. Ancak bakanların görev süreleri uzun olmuyor; bakanlar gidiyor, ithalat devam ediyor. Son iki yılda 1 milyon 200 bin baş hayvan ithal edildi. Canlı hayvan, et ve yem ithalatı bu iktidar döneminde adeta patladı. 2010-2024 yılları arasında, 11 milyar 357 milyon 207 bin dolar canlı hayvan ve et ithalatına ödeme yapıldı. İthalat başladığında etin kilosu 12 lirayken, karkas etin kilosu bugün kesimhanelerde 400 liraya, rafta ise bunun iki katına ulaştı. Bu yönde söylenenlerin gerçekleşmesi, uygulanan politikaların doğru seçilmesi ve oluşturulması ile alakalıdır. Bu anlamda yeterli olunmadığı geçmiş örneklerle görülmektedir. Bu sefer de yapılan açıklamada 3 yıllık hedef kondu. Bu hedefin tutturulması önemli.” diye konuştu.

Geçmişteki deneyimlerde olumsuz sonuçlar vardı

Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın daha önce Sudan, Nijer ve Venezuela ile tarım alanında anlaşmalar yaparak, TİGEM’i bu konuda yetkilendirdiğini ancak bu süreçlerin de beklenen başarıyı sağlayamadığını vurguladı.

Ömer Fethi Gürer, “Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, başka bir açıklamada İran ile tarımsal ilişkilerin geliştirileceğini söyledi. İran ile ilgili tarımsal ilişkiler 2016 yılında gelişmeye başlamıştı. Ancak, bu yeterli olmadı ki yeni bir süreç başlatılacağını belirtti. Gerçi Tarım ve Orman Bakanlığı'nın bundan önceki deneyimlerinde de olumsuz sonuçlar görülmüştü. Örneğin, Sudan, Nijer ve Venezuela ile tarım konusunda anlaşmalar yapılmış, TİGEM bu konuda yetkili kılınmıştı. Ancak Sudan'da yapılan anlaşma iptal edilerek Sudan'dan geri dönülmek zorunda kalınmış, yapılan masraflar da yanımıza kâr kalmıştır. Keza, önceki bakanların Nijer ve Venezuela sevgisi, bu bakan için şimdilik yok. Komşu ülkelerle bu konuda çalışmalar yürütüleceği belirtiliyor. İran ve Suriye'nin tarım politikalarını birlikte oluşturma girişimi, Türkiye'nin sorunlarının görmezden gelinmesine neden olmamalıdır.” dedi.

2025 yılı zor geçecek

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2025 yılının zor geçeceğini belirterek, “2025 yılının da 2024 yılı gibi zor geçeceği anlaşılıyor. Dünyada son aylarda emtia fiyatlarında önemli artışlar yaşanıyor. Ülkemiz yem ve gübrede dışa bağımlıdır. Bu nedenle, yurt dışındaki yem ve gübre fiyatlarındaki artış, ülkemizdeki yem ve gübre fiyatlarına aynen yansımaktadır ve yansıyacaktır. Son bir ayda özellikle gübre fiyatı ciddi anlamda arttı. Geçtiğimiz yılın son aylarında başlayan bu fiyat artışı devam ederse, çiftçilerin gübreyi yeterli ölçüde kullanabilmeleri olası değildir.” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Filistin ve bölge için umut verici" Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Filistin ve bölge için umut verici"

Fahiş geçiş ücretleri ürün fiyatlarını arttırıyor

Gürer, Ankara-Niğde arasında bir otomobilin geçiş ücretinin 420 liradan 590 liraya çıktığını, gidiş gelişin ise 1.180 lirayı bulduğunu belirtti. 275 kilometrelik otoyolun fiyatının çok yüksek olduğunu ifade eden Gürer, aynı durumun kamyonlar için de geçerli olduğunu söyledi. Küçük bir kamyonun tek yön için 835, büyük kamyonun ise 1.035 liraya çıkarken, tırların geçiş ücreti 1.245 liraya yükseldi. Bu artışın, Adana'dan İstanbul'a kadar farklı güzergahları kullanacak olan araçlar için de geçerli olduğunu vurgulayan Gürer, yüksek geçiş ücretlerinin doğal olarak ürün fiyatlarında ciddi maliyet artışlarına yol açtığını belirtti.

Girdi maliyetleri çiftçiyi zorluyor

Ömer Fethi Gürer, girdi maliyetlerinin sürekli arttığını ve bunun da çiftçilerin üretim yapabilmesini zorlaştırdığını ifade etti. Gürer, “Gübre, tohum, tarım ilaçları, işçilik, tarla kirası, mazot, nakliye, elektrik, su, araç ekipman ve diğer giderlerdeki artış, çiftçilerin üretim yapabilmesini zorluyor,” diye konuştu. Gürer, bu maliyet artışlarının tarımsal üretimi tehdit ettiğini vurguladı.

Kuraklık, rekolteyi olumsuz etkiliyor

CHP milletvekili Ömer Fethi Gürer, kuraklığın bu yılki tarım üretimini tehdit ettiğini belirtti. Birçok bölgede beklenen mevsim yağışlarının gerçekleşmediğini söyleyen Gürer, kuru tarım alanlarında rekolte kaybının kaçınılmaz olduğunu ifade etti. "Geçtiğimiz yıl hububat üretiminde yaşanan 3 milyon 200 bin tonluk düşüş, bu yıl da devam etme olasılığı yüksek," dedi. Bu durumun Türkiye'nin dışa bağımlılığını daha da artıracağına dikkat çeken Gürer, gıda fiyatlarının bu yıl da düşmek yerine artış göstereceğini öngördü.

Sulama sorunu ve su kaynakları

Türkiye'nin sulama sorununun devam ettiğine de değinen Gürer, kuraklık nedeniyle su kaynaklarının hızla azaldığını belirtti. "Modern sulama yöntemleri yerine hala salma sulama yapılıyor. Yağmurlama ve damlama sulama sistemlerinin geliştirilmesi gerekiyor." dedi. İç Anadolu'da yeraltı sularının çekilmesi sonucu obruk oluşumlarının devam ettiğini ve göller ile derelerin kuruduğunu ifade eden Gürer, su konusunda Türkiye'nin hala etkin projeler geliştiremediğini belirtti.

Tarım politikaları 2025 için risk oluşturuyor

Ömer Fethi Gürer, 2025 yılının tarım sektörü için de zor geçeceğini belirterek, kuraklık, girdi maliyetlerinin yüksekliği ve diğer olumsuz faktörlerin üretim kayıplarına ve fiyat artışlarına yol açacağını söyledi. "Emeklinin, asgari ücretlinin, dar gelirlinin rafta istediği ürünleri alabileceği fiyatların oluşması, bu yıl da hayal görünüyor." dedi.

Tarımda sübvansiyon uygulamaları gerekiliyor

CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanı'nın Suriye'deki üretim ihtiyaçlarını tespit ederken, Türkiye'nin mevcut durumunu daha kapsamlı bir şekilde ele alması gerektiğini belirtti. "Gübre ve yem gibi temel girdilerde sübvansiyon uygulanmalıdır. %50'sini Bakanlık, %50'sini çiftçi ve besici karşılamalıdır," önerisinde bulunan Gürer, ayrıca akaryakıt ve tarım kesimiyle ilgili özel düzenlemeler yapılması gerektiğini ifade etti. Akaryakıtta tarım kesimi için verilen mazotta ÖTV ve KDV'nin kaldırılmasını talep etti. "Çiftçiye destek verirken üç katı vergi alınıyor." dedi.

Denetim sorunlarına dikkat 

Ömer Fethi Gürer, pestisit ve aflatoksin gibi sağlık sorunlarının yanı sıra girdi maliyetlerindeki artışın da dikkate alınması gerektiğini belirtti. "Türkiye'nin ithal ettiği ürünlerin yeterince kontrol edilip edilmediği kamuoyuyla paylaşılmalıdır," diyerek, tarımda daha sıkı denetimlerin ve sürdürülebilir politikaların önemine vurgu yaptı.

Kaynak: Bülten