Diyarbakır’da Narin Güran’ın katledilmesi olayının bir an önce aydınlatılmasını gerektiğini söyleyen CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Mecliste komisyon kurularak öldürülen ve şiddete maruz kalmasının arkasındaki sosyolojik, psikolojik, ekonomik nedenlerin araştırılmasını istedi.

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Emir, Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde kaybolduktan 19 gün sonra derede cansız bedeni bulunan Narin Güran (8) cinayetine ilişkin konuştu.

Türkiye'de şiddet kültürünün toplumda giderek yaygınlaştığını ve her yıl yüzlerce çocuğun şiddet olaylarının mağduru olduğunu belirten Emir, “Biz CHP olarak bölgedeyiz. Milletvekillerimiz, Narin'in cenazesine katıldılar, aileye başsağlığı dilediler ve bu sürecin bir an evvel aydınlatılması için CHP olarak, Mecliste bir araştırma komisyonu kurulmasını öneriyoruz. Elbette ki soruşturulmakta olan bir dava konusu hakkında araştırma önergesi kurulamaz ama öldürülen çocuklarımız için namus cinayetine kurban giden kadınlarımız için ve üzeri örtülen böylesine cinayetler için Meclis araştırılması yapılmak zorundadır. Özellikle çocukların ne tür ortamlarda şiddet olaylarına maruz kaldığı, çocuklarımızın katledilmesinin arkasında; sosyolojik, psikolojik, ekonomik nedenler var mı, bunları nasıl çözebiliriz ve bu cinayetleri nasıl önleyebiliriz, çocuklarımızı katledilmekten, öldürülmekten nasıl koruyabiliriz diye Meclis'in konuşacağı şeyler olmak zorundadır. Meclis bu konuda mutlaka araştırma yapmalıdır. Meclise de bu görev düşmektedir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Filistinli kardeşlerimizin yanındayız Cumhurbaşkanı Erdoğan: Filistinli kardeşlerimizin yanındayız

“Resmî Gazete'deki karar, 'Bana gelmedi' diyemezsiniz”

Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Can Atalay kararının Genel Kurul'da okunması talebiyle 10 Eylül'de TBMM Genel Kurulu'nun olağanüstü toplanması taleplerinin, TBMM Başkanlığı'nca reddedilmesine değinen Emir, “Meclis Başkanı, İçtüzük'ten kaynaklanmayan bir hak kullanmıştır. Haksızdır, yanlış bir işe girişmiştir ve Can Atalay'ın şu anda cezaevinde bulunmasında sorumluluk payı vardır. Meclis, bir üyesi fiilen cezaevinde tutulurken, bu konuyu duymazdan, görmezden gelemez. Meclis Başkanı, 'Başkanlığımıza bir yazı gelmedi' diyor. Sayın Başkan, AYM kararı; yani Can Atalay'ın milletvekili olduğu ve hakkındaki düşürme işleminin yok hükmünde olduğunu ifade eden karar, Resmî Gazete'de yayımlandı. Resmî Gazete'de ne varsa, o hepimizi bağlar; sizi de bağlar. Dolayısıyla Resmî Gazete'deki bir karar, 'Bana gelmedi' diyemezsiniz” diye konuştu.

“Akar ve Güler'in sessizliğini manidar buluyoruz”

Emir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu Mezuniyet Töreni'nde teğmenlerin kılıçlı yeminine ilişkin açıklamalarını da değerlendirdi. “Sayın Cumhurbaşkanı; Anayasa'ya göre, savaş zamanında Başkomutansınız ve orduyu en çok gözetmesi gereken sizsiniz” diyen Emir, şunları söyledi:

“Ayrıca burada iki kişinin sessizliğini manidar buluyoruz. Onlar da Harbiye'den mezun oldular, onlar da bu yemini ettiler, onlar da kılıç kuşandılar. Sayın Hulusi Akar, bir önceki Savunma Bakanı ve şimdiki Savunma Bakanı Yaşar Güler. Onların bu sessizliğini de manidar buluyoruz ve onları da Harbiyelileri korumaya davet ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı bu konuşmayı yaparken, 'Cihat meydanı boş kalmasın diye imam hatipliler var' diyorsunuz. Cihat meydanının boş kalmaması için imam hatipliler olacakmış. Eğer cihat meydanı savaş meydanı değilse, sembolik anlamda kullanıyorsanız, niye sadece imam hatiplilere bırakıyorsunuz? Eğer Türkiye'nin bir büyüme, gelişme, dünyayı yakalama hedefi varsa, buna 'Cihat' diyorsanız bütün lise mezunları bu cihadın bir parçası olur. Vatan evlatlarını niye bölüyorsunuz imam hatipliler ve imam hatipli olmayanlar diye. Eğer siz gerçekten bir cihadı söylemeye çalışıyorsanız, kastediyorsanız son derece vahim.”

Kaynak: DHA