CHP’li Kurun, Haber Ekspres gazetesine konuştu. Kadınların sadece İzmir’de değil ülkenin ve dünyanın her alanında ikinci sınıf muamelesi gördüğüne ve kadının eril yapının kölesi haline getirildiğine işaret etti. Başkan Kurun, “Zaten 22 yıllık sürede kadının her gün biraz daha hakları elinden alınıp biraz daha eve kapatılıp ve biraz daha çocuk gelin, çocuk anne olmaya itilen bir sistemin içinde yoğruluyor. Bununla birlikte 4+4+4 sistemi içinde debelenirken bir de ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım Eğitimime Sahip Çıkıyorum) denilen bir yapı ve uygulama içerisinde çocuklarımızı biraz daha tarikatların kucağına atıp akıbetlerinin belirsizliği içinde yok oluyorlar. Özellikle bunlar kız çocukları üzerinden yapılıyor. Kadın ise ikinci sınıf vatandaşı olarak görülürken bir de aile içerisinde kocasına, babasına, abisine bir erkek figürüne hizmet edecek, seçe onların kol kanat altında korunmaya muhtaç ve ikincil kişiler olarak görülüyor. 9. Yargı Paketi’nin getirdiği soyadı dayatmasıyla da kadının, Avrupa İnsan Hakları (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) rağmen eşitlik ilkesine aykırı olmasına rağmen, aile içerisinde kadın ikinci sınıf vatandaş muamelesiyle karşı karşıya kalıyor. Burada kadın, birey olmaktan çıkarak, kocasına tabii olmaya zorluyor kadını. Bu yaklaşım kadını yok saymaya yönelik bir sisteme doğru bizi götürüyor” ifadelerini kullandı.

İzmir Milletvekili Ösen: Türkiye turizm hedeflerinde geride! İzmir Milletvekili Ösen: Türkiye turizm hedeflerinde geride!

Whatsapp Image 2024 07 19 At 20.58.46 (1)

Yelpazeyi geniş tutmalıyız

Kadın Kolları Başkanı Kurun, kadın sorununun çözümü olarak birlikte hareket edilmesine işaret ederek şunları şöyle sıraladı:

“Sadece kadın platformu olarak değil her kadın bireyi, renk, dil, ırk ve hangi yöreden olduğunu ayırmaksızın her kadının bir araya gelip sesini güçlü bir şekilde duyurmalı. Hepimiz kadınız ve hepimiz bireyiz. Hepimiz bu coğrafyada yaşıyoruz. Ve biz kadınlar, nerede olursak olalım aynı sıkıntıları yaşayıp, aynı acıları çekip aynı duyguları paylaşıyoruz. Birlikte hareket ederek sesimizi daha güçlü çıkarmalıyız. Basın açıklamaları dışında daha güçlü eylem planlarıyla bir araya gelip bunları ifade etmeliyiz. Kadının yaşadığı tüm sorunlar bir siyasi parti sorunu değil, bir toplumsal sorundur. Bu toplumsal sorunu da siyasi bir pencereden bakmak yanlış olur. Yelpazeyi genişletip büyük pencereden bakınca bu soruna dur diyebiliriz.”

Whatsapp Image 2024 07 19 At 20.58.45

Muhabir: Halil ÖZCAN