CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, borsa üzerinden büyük bir vurgun yapıldığını ve vatandaşların bilinçli şekilde yoksullaştırıldığını iddia etti. Karabat, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, iktidarın “yerli ve milli” söylemiyle vatandaşları borsaya yönlendirdiğini, ancak büyük bir zarara sürüklediğini belirtti.
Karabat’ın açıklamalarına göre, borsaya yatırım yapan yaklaşık 8 milyon kişi büyük kayıplar yaşadı. Pay senedi değerinde son 3 ayda 1 trilyon liralık bir erimenin meydana geldiğini belirten Karabat, Moody’s ve diğer kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin kredi notunu artırmasının, hükümet tarafından halka yanlış yansıtıldığını savundu.
“Organize Vurgun Yapılıyor”
Özgür Karabat, pay senedi değerlerinin hızla düştüğünü ve borsada organize bir vurgunun döndüğünü ifade etti. “Ucuza hisse toplayıp satan tahtacılar ve bazı portföy yönetim şirketleri milyarlarca lirayı ceplerine indiriyor” diyen Karabat, vatandaşların bu süreçte büyük zarara uğradığını vurguladı. Eski Hazine Bakanı Nureddin Nebati ve mevcut Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in sermaye piyasalarıyla ilgili açıklamalarını eleştiren Karabat, piyasalarda vatandaşın güveninin suistimal edildiğini belirtti.
SPK'ye Sert Eleştiri
Karabat, Sermaye Piyasası Kurulu’nu (SPK) da sert bir dille eleştirerek, SPK’nin asli görevinin yatırımcıları korumak olduğunu ancak bu görevini yerine getirmediğini iddia etti. “SPK sadece evrak işlerine mi bakıyor? Borsa yatırımcısının soyulmasına nasıl göz yumuyorsunuz?” diyerek SPK’ye seslendi.
“Bu Soygunu Meşrulaştıramazsınız”
Açıklamasının devamında Karabat, bu sürecin bir servet transferi olduğunu ve soygunun asla meşrulaştırılamayacağını belirtti. “Vatandaş, AKP’ye güvenip borsaya girdi, ancak tahtacıların kölesi oldu” diyen Karabat, yapılanların kayıt altında olduğunu ve günün sonunda bunun hesabının sorulacağını ifade etti.
Türkiye ekonomisinin kırılgan yapısını eleştiren Karabat, borsada yaşanan kayıpların halkın cebinden çıkmaya devam ettiğini ve bu durumun büyük bir toplumsal mağduriyet yarattığını belirtti.
