CHP, Maden Kanunu’nun bazı maddelerinde değişiklik yapan kanunun iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. Kanun değişikliğini “Maden alanında yeni iş cinayetlerine davetiye çıkarılıyor” diye değerlendiren CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “Yenilenebilir enerji üretim santralleri ve yenilenebilir enerji kaynağına dayalı birden çok kaynaklı üretim tesisi kurulabilmesi için imar planı yetkisini, zorunluluğunu ortadan kaldırıyor.

Resmî Gazetede 11 Mayıs’ta “7501 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun” yayımlandı. Kanuna göre kıyı ve sahil şeritleri hariç olmak üzere denizler, baraj gölleri, suni göller ve tabii göllerin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak ilan edilen alanlarında imar planı yapılmaksızın yenilenebilir enerji üretim santralleri kurulacak.

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “7501 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun” bazı maddelerinin iptali istemiyle AYM’ye başvurdu. Günaydın, AYM'ye yaptığı başvurunun ardından basın mensuplarına açıklamada bulundu.

TBMM Genel Kurulda yasanın kamu yararına, işçi sağlığına ve çevreye aykırı hükümleri için itirazlarını hatırlatan Günaydın, “Maden Kanunu aynı şekilde çıktı. Şimdi biz bunun sekiz maddesini iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne taşıdık. Kum, çakıl, kalker, mermer, tuz, karbondioksit gazı, elmas, safir, yakut, beril, zümrüt gibi madenlerin çıkartılması ve işletilmesi için UMREK Kodu'nun zorunluluğunu ortadan kaldıran bir düzenleme yaptılar. Türkiye, madem kazalarının, yani maden cinayetlerinin en yoğun yaşandığı ülke” dedi.

Almanya’yı örnek veren Günaydın, “Orada 30 yıldır herhangi bir maden kazası yaşanmamışken, Türkiye'de her yıl onlarca, bazen yüzlerce arkadaşımızı maden kazalarında kaybediyoruz. Herkesin vicdanına sesleniyorum: Türkiye bu alandaki iş sağlığı ve iş güvenliği hükümlerini gevşetmeli mi yoksa daha sıkı hale mi getirmeli?” diye sordu.

Sinan Ateş cinayeti davası başlıyor | Duruşmaya kimler katılacak? Sinan Ateş cinayeti davası başlıyor | Duruşmaya kimler katılacak?

“Kirlilik varken imar planı zorunluluğunun kaldırılması yeni felaketler demek”

CHP'li Günaydın, yasanın Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün (MTA) yapacağı faaliyetlerde UMREK Kodu'nun kullanılmasını ortadan kaldırdığını vurguladı. Günaydın şunları kaydetti:

“Maden alanında yeni iş cinayetlerine davetiye çıkartmaktır. Dolayısıyla bunların iptalini istedik. Bir başka hüküm, yenilenebilir enerji üretim santralleri ve yenilenebilir enerji kaynağına dayalı birden çok kaynaklı üretim tesisi kurulabilmesi için imar planı yetkisini, zorunluluğunu ortadan kaldırıyor. Türkiye'de hem sanayi alanında hem kentleşme alanında bir kirlilik varken imar planı zorunluluğunun bu alanda ortadan kaldırılması Türkiye'nin çevresel açıdan yeni felaketlere sürüklenmesi anlamını taşımaktadır, bunu da iptal istemiyle taşıdık.”

“Kamu İhale Kanunu 100'den fazla kez değiştirildi”

Yenilebilir enerji alanındaki yarışmalara ilişkin usul ve esasların sadece Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından belirlendiğini söyleyen Günaydın, AYM’ye başvuru gerekçelerini “Türkiye'de bu işlerin nasıl ihale yapıldığını hepimiz biliyoruz. Kamu İhale Kanunu'nun 100'den fazla kez değiştirildiğini biliyoruz. Siz eğer bir ölçüt koymadan bu alanı yalnızca ucu açık bir takdir yetkisine dayanarak Enerji Bakanlığı'na devrederseniz, bu kamu yararına kamunun hem maddi hem de çevresel ve insani değerleri aleyhine sonuçlar doğuracaktır” diye anlattı.

“Türkiye'yi nükleer çöplük hâline getirmeye kimsenin hakkı yoktur”

Günaydın, kanunundaki değişiklikleri “maden işleteni yükümlülükten kurtaracak” diye değerlendirdi. Türkiye’nin nükleer çöplük hâline getirilmek istendiğini söyleyen Günaydın, şunları ekledi:  

“Nükleer maddelerin taşınmasına ilişkin sigorta yaptırma ve teminat gösterme yükümlülüğü, işleten yerine taşıyana devredilmiş durumda. Dolayısıyla zarar görenin çok daha düşük bir iktisadi kapasiteye sahip olan taşıyan tarafından tazmin edilebilmesi mümkün olmayacaktır. Bu aynı zamanda işleteni de yükümlülükten kurtaracak bir düzenlemedir. Türkiye'yi bir nükleer çöplük hâline getirme, yurttaşı bunun ile karşı karşıya bırakma hakkı kimsede yoktur. Hep söylüyorlar, eleştiriyorlar ya, 'CHP, Anayasa Mahkemesi'nin önünden ayrılmıyor' diye. AKP böyle yasalar çıkartmaya devam ettikçe bir kamunun yararını, yurttaşın hak yararlarını korumak için bu düzenlemelerin iptali amacıyla AYM’ye gelmeye devam edeceğiz. Bu CHP'nin özel yararı ya da çıkarı değil, kamunun yararı için ortaya konulan bir tutum niteliğindedir.”

Editör: Sercan Engerek