CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, geçen hafta asgari ücretin hükûmet tarafından 22 bin 100 lira olarak duyurulmasına “Dar gelirlinin ahını aldınız. Asgari ücreti ‘millete hayırlı olsun’ diyerek açıkladınız ama bu işte bir hayır yok. Büyük kentlerde pek çok yerde kira bile 22 bin liranın çok üzerinde. Bu parayla işçiler kira mı ödeyecek, fatura mı ödeyecek?” diye tepki gösterdi. Yücel, “Geçim yoksa seçim var’ sloganıyla kampanya başlatacaklarını vurguladı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, geçen salı günü aniden gerçekleştirilen Asgari Ücret Komisyonunun dördüncü toplantısında yüzde 30 zam oranıyla net asgari ücreti 22 bin 104 lira olarak açıkladı. TÜRK-İŞ temsilcileri ise son toplantıya katılmadı.
2025 yılı ücreti milyonlarca emekçiyi hayal kırıklığına uğratırken Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararına ilişkin tebliğ Resmî Gazete’de yayımlandı. Ancak asgari ücretin açlık sınırında ve yoksulluk sınırının katbekat altında açıklanmasına toplumsal ve siyasi muhalefetin tepkileri dinmiyor.
CHP Genel Merkezinde basın toplantısında konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Yücel, “Bu iktidar ne işçiden yana ne de emekten. Ne emeğin anlamını biliyor ne hakkın. Ne de alın terinin. İşçi temsilcilerinin olmadığı bir masada işçinin asgari ücretini belirlediler. ‘İşçiye senin nasıl yaşadığının, nasıl hayatta kaldığının bir önemi yok’ dediler. ‘Biz karar veririz zaten’ dediler. Dar gelirlinin ahını aldınız. Asgari ücreti ‘millete hayırlı olsun’ diyerek açıkladınız ama bu işte bir hayır yok. Büyük kentlerde pek çok yerde kira bile 22 bin liranın çok üzerinde. Bu parayla işçiler kira mı ödeyecek, fatura mı ödeyecek? Mutfak alışverişi mi yapacaklar, otobüse mi binecekler? Çocuk mu okutacaklar, kıyafet mi alacaklar? Açıklanan bu ücretle, iktidar, halka ‘yoksulluğa alışın’, ‘hâlinize şükredin’ mesajını net biçimde vermiştir” dedi.
“Geçinemiyoruz, geçim yoksa seçim var” kampanyası
CHP lideri Özgür Özel’in işçi sendikaları ile başlattığı süreci, yeni yılla birlikte yerelde de tüm sendikalar ve sivil toplum kuruluşlarıyla temas kurarak devam ettireceklerini açıklayan Yücel, geçim yoksa seçim var’ sloganıyla kampanya başlatacaklarını vurguladı: “Ocak ayının ilk yarısından itibaren emek yoğun şehirlerimiz öncelikli olmak üzere ‘Geçinemiyoruz, geçim yoksa seçim var’ sloganıyla bir kampanya başlatacağız. Bu ülkede geçinemeyen kim varsa, asgari ücretli, emekli, beyaz yakalı, mavi yakalı hepsinin sesi olmak için yola çıkıyoruz.”
“Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık”
Yücel, “En düşük emekli aylığının asgari ücret seviyesine çekilmeli’ demeye artık dilimiz varmıyor. Çünkü siz emekli aylığını asgari ücret seviyesine çıkarmak yerine; zaten düşük olan asgari ücreti, daha da düşük olan emekli aylığı seviyesine indirmeye çalışıyorsunuz. Emekliliği gelmiş vatandaşlarımızı öyle bir ikilemde bıraktınız ki emekli olsalar dert, olmasalar başka bir dert. Emeklilik hesabındaki karmaşa nedeniyle iki haftada binlerce kişi emekli olmak için dilekçe verdi. Emekli olmazlarsa enflasyon nedeniyle emekli maaşlarında ciddi miktarda düşüş yaşanacak. Olurlarsa da alacakları para açlık sınırının yarısı kadar olacak. Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık” ifadelerini kullandı.
“İşçiye, emekçiye, emekliye, dar gelirliye ‘ölmeden cehennemi yaşatanlara’ sesleniyoruz” diyen Yücel, “2025 geçim yılı değil ancak seçim yılı olacak. Biz bunun mücadelesi için işçi ile emekçi ile emekli ile dar gelirli ile yan yana omuz omuza alanlarda ve meydanlarda olacağız” dedi.
“İlk 11 ayda en az bin 708 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti”
Yücel, geçen hafta Balıkesir'in Karesi ilçesindeki ZSR Patlayıcı Sanayi AŞ'ye ait mühimmat fabrikasında 11 işçi hayatını kaybettiği, yedi işçi yaralandığı patlamayı hatırlattı.
İş cinayetlerini “kanayan bir yara” diye anan Yücel, “13 Şubat’ta Erzincan İliç’te yaşanan maden faciası ile sarsıldık. İlkel koşullarda çalıştırılan, göstermelik denetimlerin yapıldığı, iş güvenliği tedbirlerinin gerektiği gibi alınmadığı, para kazanma hırsının insan hayatının önüne geçtiği İliç’te 9 işçimiz toprağın altında kalarak can verdi. İşçilerimizin cansız bedenlerine dahi aylar sonra ulaşılabildi. Maalesef 2024 yılının en can alıcı sorunlarından biri olmaya devam etti. İşçi sağlığını önemsemeyen, iş güvenliği tedbirlerini almayan, haberli denetimlerle, işçilerin üretim baskısı altında ezilmesine göz yuman AKP Türkiye’sinde, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre, 2024 yılının ilk 11 ayında en az bin 708 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetti” diye konuştu.
İmralı süreci: İletişim kanallarımız açık; şehit ailelerimizin hassasiyetlerine karşı bir iş yapılmamalı
CHP Sözcüsü Yücel, DEM Parti heyetinin terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ı ziyareti ve Öcalan’ın açıklamalarına ilişkin soruyu ise şöyle yanıtladı:
“Sayın Pervin Buldan ve Sayın Sırrı Süreyya Önder’in açıklamalarını takip ettik. Kendileri bizden de tıpkı diğer partiler gibi randevu isteyeceklerini belirttiler. Biz prensip olarak tüm siyasi partilerle diyalog zeminindeyiz. Tüm siyasi partilerle uzun yıllardır görüşebilen tek siyasi partiyiz. Dolayısıyla iletişim kanallarımız açık. Bizim sürece ilişkin tavrımız net. Genel Başkanımız sayın Özgür Özel bunun defaatle altını çizdi. Başından beri çözüm yerinin TBMM olması gerektiğini savunuyoruz. Sürecin şeffaf yürütülmesi gerektiğini savunuyoruz. En önemli kriterlerimizden biri de şehitlerimizin kemiklerini sızlatacak, şehit ailelerimizi ve gazileri rahatsız edecek, onların hassasiyetlerini rahatsız edecek bir iş yapılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun gözetilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Süreç ilerledikçe ve ziyaret yapıldığı takdirde daha detaylı bir görüşme olursa partimizin yetkili kurullarında görüşüp kamuoyuna tavrımızı detaylı bir şekilde açıklarız.”