FATİH ÖZKILINÇ-Son günlerde kamuoyu gündemine gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu'nun İzmir Alsancak Limanı’nın satışı için Körfez ülkeleri ile müzakere içinde olduklarının doğrulamasının ardından Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ile CHP YDK Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat liman önünde basın açıklamasında bulundu. Basın açıklamasına Aslanoğlu ve Polat'ın yanı sıra CHP İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın, CHP Rıfat Nalbantoğlu, CHP'li Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda ve ve ilçe örgüt başkanları ve partililer katıldı. Alsancak Limanı'nın satışıyla ilgili Hükümete çağrıda bulunan Aslanoğlu ve Polat, limanın Körfez ülkelerine satışından vazgeçilmesini istedi.


"HAKLI ÇIKMANIN ACISINI YAŞIYORUZ"
AK Parti Hükümeti’nin ülkenin borçlarını kapatmak için kamu mallarını sattığı dile getiren CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, “Bizler seçimlerden önce sürekli olarak dile getirmiştik, ‘Türkiye AKP iktidarıyla bu krizden çıkamaz, tam aksine ülkenin kaynakları borçları kapatmak, israfı fonlamak için haraç mezat satılır’ diye. Üzülerek söylüyorum ki, haklı çıkmanın acısını yaşıyoruz. Bu haraç mezat, gizli saklı pazarlıklarla satılan milli değerlerimizden birisi de önünde durduğumuz Alsancak limanı olacak. Kesin bir dil kullanıyorum; çünkü iddialar basın tarafından dile getirildikten, İzmir Milletvekilimiz Sayın Mahir Polat tarafından Meclise taşındıktan sonra, çiçeği burnunda Ulaştırma Bakanı iddiaları mecburen doğrulamak zorunda kaldı. Üstelik Sayın Bakan, Limanın satışıyla ilgili bir ihaleden, özelleştirilme için isteklilerin teklif verebileceği bir sistemden değil, direk olarak Arap Emirliklerine, ihalesiz ve adrese teslim bir satış olacağını açıkça söyleyerek durumu anlattı” diye konuştu.

İZTO, EBSO VE DTO BAŞKANLARINA ÇAĞRI 
Alsancak Limanı’nın Osmanlı zamanında İngiliz ve Fransızlara verildiğini, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Mustafa Kemal Atatürk tarafından ise tüm borçları ödenerek limanımızı millileştirildiğini hatırlatan İl Başkanı Aslanoğlu, “Şimdi AKP İktidarı Araplara vermek istiyor. Bu Liman, İzmir’in aynı adı taşıyan semtiyle özdeşleşmiş ve İzmir’in simgelerinden birisi olmuştur. Bu Liman, İzmirlinin malıdır. Bu liman milli güvenlik ve beka meselesidir. İzmir’e yatırım yapmak yerine, İzmir’in mallarını, milli değerlerimizi satmakla uğraşan AKP’lilere bu hatırlatmayı yaptıktan sonra sormak isteriz; Böylesine değerli olan bir limanı, bunca yıldır devlet işletilirken ne oldu da Arap Emirliklerine, üstelikte ihalesiz bir şekilde satmak için ayaklarına kadar gittiniz? Alsancak Limanının satılması ile ilgili İzmir iş dünyası ve odalarla görüştünüz mü? İZTO, EBSO, Deniz Ticaret Odası gibi çok güçlü ve köklü odalarımız ve sanayicilerimiz ile görüştünüz mü? Kendilerinden işletme ile ilgili teklif vermeleri istendi mi? Buradan İZTO, EBSO ve Deniz Ticaret Odası başkanlarına ve yöneticilerinden seslenmek istiyorum. Siz bu limanın Araplara ihalesiz satışını doğru buluyor musunuz? Bulmuyorsanız, İzmir aşıkları olarak lütfen çıkıp bunu dile getiriniz” şeklinde konuştu.

VARLIK FONU ELEŞTİRİSİ
“Ey AKP’nin başındakiler; Seçimden önce mangalda kül bırakmayarak attığınız, beka meselesi ve milliyetçilikle ilgili nutuklar, iş Arapların dolarlarına gelince unutuldu mu?” sözleriyle açıklamalarını sürdüren İl Başkanı Aslanoğlu, “Sayın Mehmet Şimşek Ulusal ve Uluslararası piyasalara güven verecek, modern ve şeffaf politikalar sözü vermişti. İki gün önce TÜİK’in açıkladığı, saray mutlu olsun diye uydurulmuş yüzde 38’lik enflasyon mu, şeffaflık örneği? Artık kamu bankaları aracılığıyla dolara müdahale edilmeyecek denildikten sadece bir gün sonra, kamu bankalarından yapılan dolar satışı mı şeffaflık örneği? Yoksa İzmir’in simgesi, konumu itibariyle bekamız sayılan, kapasitesi sebebiyle ticaret hayatımızın can damarı konumundaki Alsancak Limanı’nın, gizli saklı pazarlıklarla, adrese teslim ve ihalesiz şekilde Araplara satılacak olması mı şeffaflık örneği? Bir diğer utanç tablosu da tüm bu satışlar için sözüm ona ‘Varlık Fonu’nun adeta paravan olarak kullanılmasıdır. Diğer ülkelerdeki Varlık Fonları, ülkelerin tasarruf fazlalarının değerlendirilmesi için kurulmuşken, Türkiye’de milletin malını satarak, AKP tarafından çökertilen ekonomimizin, batmaması için kullanılıyor. Yani bir anlamda artık bizim varlık fonu, ülkenin mallarının haraç mezat körfez ülkelerine satılması için kullanılan bir aracı kurum gibi. Türkiye’nin çıkarlarından çok, Katarlıların, Birleşik Arap Emirlikleri’nin çıkarları için çalışıyor. Dünyada varlık fonu sahibi ülkeler, varlık fonunu dışarıda yatırıma dönüştürmek için kurarken, Türkiye Varlık Fonu, hazineyi iflastan, çökmüş ekonomiyi batmaktan kurtarmak için elindeki milli ve yerli kurumları yok pahasına satmak için kurulmuş gibi duruyor” ifadelerini kullandı. 

"KARŞISINDA OLACAĞIZ"
CHP olarak, ülkenin önemli kaynaklarının, milli değerlerinin satılmasının karşısında olacaklarını kaydeden Aslanoğlu, “Vatanın güvenliğini tehlikeye atacak anlaşmaların karşısında durmaya devam edeceğiz. Alsancak limanı gibi bir liman başka bir ülkenin elinde olsa, satın almak için teklif eden ülkeleri ulusal güvenliğini tehdit edenler olarak algılar. Limanlar sadece ticaretimizin değil, milli güvenliğimizin de dayanağıdır. Güvenliğinizi başka devletlere para karşılığında devredemezsiniz. Devrediyorsanız, bunun adı ihanettir. Alsancak limanını yabancılara satmak, satmak için teklifte bulunmakta İzmir’e ve İzmirlilere ihanettir. Milliyetçilik lafta değil uygulamada olur. AKP’nin ne kadar milliyetçi olduğunu tüm İzmirliler olarak şimdi görmek isterdik. Milli nutuklar duymak istemiyoruz. İzmir’in limanının satılmayacağının, İzmir’e ait olacağının ilan edilmesini bekliyoruz. Acil olarak iktidarı bu yanlıştan dönmeye çağırıyoruz" dedi.

"CHP'LİLER OLARAK ARKASINDA DURMAKTAN ONUR DUYARIZ"

Mevkidaşı AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı'nın "İzmir’in tüm sorunlarını her platformda tartışmaya varım. Arıtma tesisleri dâhil, körfez kirliliği ve kokudan kent içi ulaşıma; alt yapıdan yarım bıraktıkları yatırımlara ve Kemeraltı’na kadar her sorunu hem de. Ama yerinde… Sokakta…" çıkışına da yanıt veren CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, istediği zaman, istediği saatte İzmir'in sorunlarını konuşmaya hazır olduğunu kaydetti. Aslanoğlu, "Biz zaten sabah ve gece geç saatlere kadar sokaktayız. İstediği zaman, istediği saatte İzmir'in sorunlarını konuşmayı tabi ki çok isterim. Konuşuruz izmirliler kararın verir. Şimdi de sokaktayız. Yine bir İzmir'in sorunu için sokaktayız. İzmir Limanı'ndayız. Eğer Adalet ve kalkınma Partisi İzmir İl Başkanı da 'İzmirlilere ait olan liman Araplara satılmasın' diyorsa yarın falan gelecekse buraya biz de Cumhuriyet Halk Partililer olarak gelip arkasında durmaktan onur duyarız. 'Yok Araplara satılması çok iyidir' diyorsa yine sokakta, burada bu satışın neresi iyidir, neresi kötüdür yine tartışmaya hazırız. İl önce isteği gibi Örnekköy'e gideriz bir gün sonra da gelir Alsancak Limanı'nda sohbet ederiz" ifadelerini kullandı.

"BİZ BUNA KARŞIYIZ"

CHP YDK Üyesi ve İzmir Milletvekili Mahir Polat ise "İzmir limanı izmir şehrinin kurulmasının amacıdır. Çünkü izmir doğal yapısı itibariyle bir liman şehridir ve izmir de yerleşim limandan sebep oluşmuştur. Dolayısıyla İzmir’in varlık sebebi izmir limanıdır. İzmir limanı elimizde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin işlettiği iki limandan biridir. Çokça defa izmir limanı bu iktidar tarafından iştahları kabarmış bir şekilde ihale edilmek istendi fakat ihale edilemedi satılamadı. En son 2007’de içinde EİB’in ve milli yerli sermayenin olduğu bir konsorsiyuma 1 milyar 275 milyon dolara ihale edilmişti. Fakat o zamanın idarecileri devretmekten vazgeçip devretmedi. Bugün bize gelen duyumlar, bilgilerimiz görgülerimiz dahilinde son 1, 1.5 aydır izmir limanına varlık fonu yöneticileri ve BAE’nin firması Abu Dabi yetkililerinin gelip tespit yaptıklarını biliyoruz. Israrla sorularımız sonrasında kaçamadan görüşüyoruz satıyoruz dediler. Görüşme yeni değildi. 2021’den itibaren başlayan hem de FETÖ'ye kaynak ayıran FETÖ’yü  destekleyen ülke dedikleri BAE ile varlık fonu üzerinden hatta ve hatta BMC’nin bizim firmaların da içinde olduğu bir gruba peşkeş çekilmeye çalışıldığını biliyoruz. Limanımız özelleştirilmedikten sonra yapılan uluslararası değerlendirmelerde 52 milyon dolar civarında bir yatırımla dünyanın en önemli aktarma limanlarından birisi olacağı tespit edilmiş ve bu çalışmalar TCDD liman işletmesinin elinde var. Çünkü bu liman yapıldığı zaman 13 metre yanaşma dip derinliği olan dünyanın eşsiz limanlarından biriydi yıllar içerisinde 11 metreye düşmüş ve 2007’den bugüne hiçbir yenileme yapılmadan ölüme terk edilmiş bir liman haline dönüşmüştür. Biz buna karşıyız. Değersizleştir. Ondan sonra peşkeş çek" dedi.

POLAT'TAN MİLLİ KONSORSİYUM ÖNERİSİ

"Yeni tip sömürge anlayışında tıpkı afrika ülkelerinde olduğu gibi borç ver ülke ödeyemesin sonra başta limanları havalimanlarına çök çünkü bunlar gelir getirici işletmelerdir mantığıyla Türkiye’nin sömürgecilere peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz" diyen Polat, "52 milyon dolar yatırım yapamıyoruz diye çürümeye terk edilmiş bir limandan bahsediyoruz. Bu liman sadece swaptan kaynaklı borçlardan mı yoksa dosyalı gibi grupları zengin etmek için peşkeş çektiğiniz bir liman mı yoksa yakınlarınızı ve kendinizi zenginleştirmek ve biraz üç kuruşa muhtaç olduğunuz için mi peşkeş çektiğiniz bir liman. İzmir limanı 94 ile 98 yılları arasında Türkiye’de elleçlenen konteynerlerin yüzde 47’sini elleçlerken bugün yapılmayan yatırımlarla yüzde 10’un altına düşmüş değere ve elleçleme kapasitesine sahip. Gelin bu limanı başkasına tıpkı milli egemenliğimizi etkileyecek unsurlar doğurmaması kaydıyla kendi konsorsiyumlarımıza verelim. Ben 2007’de olduğu gibi içinde bizim belediyelerimizin de olduğu bir konsorsiyum tarafından eğer devletin gücü yoksa işletmeye açılmasını öneriyorum" diye konuştu.