Süleyman Bülbül, basının demokratik toplumların temel taşlarından biri olduğuna vurgu yaptı.
Yazılı bir açıklama yapan Bülbül, basının özgürlüğü olmadan toplumların gerçek anlamda özgür olamayacağını belirtti. "Basın özgür olmadan hiç kimse özgür olmaz. İktidarın sözcülüğünü yapan değil, halkın haber alma hakkını savunan, haber yazdığı için cezaevinde olan ve kalemini satmayan tüm basın emekçilerimizin 24 Temmuz Basın Bayramını kutlarım" dedi.
Bülbül'ün Açıklamasında Şu Noktalara Değinildi:
-
Sansür ve Otosansür: Bülbül, 24 Temmuz'un 114 yıl önce basında sansürün kaldırılmasıyla Basın Bayramı olarak ilan edildiğini hatırlattı. Ancak, günümüzde Türkiye'deki gazetecilerin sansür ve otosansüre maruz kaldığını ifade etti. Medyanın büyük bir kısmının iktidar tarafından kontrol edildiğini ve bu durumun gazetecilerin özgürce haber yapma yetilerini kısıtladığını belirtti.
-
RTÜK ve İletişim Başkanlığı: Bülbül, RTÜK'ün televizyon kanallarına ceza yağdırdığını ve Basın İlan Kurumu'nun ilanları kesmekle meşgul olduğunu söyledi. Ayrıca, İletişim Başkanlığı'nın gazetecilere ve yayın organlarına baskı uyguladığını ifade etti.
-
Gazetecilere Yönelik Şiddet: Bülbül, gazetecilerin şiddet ve baskı altında çalıştığını, bazı gazetecilerin hukuksuz bir şekilde hapse atıldığını ve basın kartlarının gerekçesiz iptal edildiğini belirtti. Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Türkiye'nin 180 ülke arasında 158. sırada yer aldığını ve 'Çok vahim' kategorisinde bulunduğunu hatırlattı.
-
Sansür Yasası ve 'Etki Ajanlığı': AKP iktidarının yeni sansür yöntemleri geliştirdiğini ve dezenformasyon yasası olarak bilinen sansür yasasını onayladığını belirtti. "Etki Ajanlığı" gibi maddelerin tartışıldığını ve sansür baskısından geri adım atılmadığını ifade etti.
Bülbül, basının özgürlüğünü savunmanın ve baskıya karşı durmanın önemine vurgu yaparak, bu topraklarda baskıya ve sansüre izin vermeyeceklerini sözlerine ekledi.
