Günümüzde kişisel gelişim, hayatın en önemli ve en çok çaba gerektiren bir parçası haline geldi. İnsanlar, daha sağlıklı bir zihin yapısına sahip olabilmek, engelleri aşabilmek ve potansiyellerini gerçekleştirebilmek için farklı yollar arıyor. Bunun farkında olan ve denemeler yapan bir sosyal medya kullanıcısı, takipçilerine verdiği bir talimat metni ile ChatGPT sayesinde gelişime adeta yön verdi.
Kişilerin, “Yeterince iyi değilim” ya da “Başarısız olacağım” gibi içsel engelleri aşmasına yardımcı olan ve yapılan sohbetler ile kullanıcıların geçmiş deneyimlerindeki olumsuz düşüncelerini fark etmesini sağlayan ChatGPT, her bireyin deneyimlerine özel geri bildirimler sunuyor.
Yapılan paylaşımlarda, kullanıcılar ChatGPT ile olan deneyimlerini anlatırken, kişisel farkındalıklarını nasıl artırdıklarından da bahsetti. Bir deneyimini paylaşan kullanıcı ise özellikle, anlaşılma duygusunu hissettiğini ifade etti. Kullanıcı tüm deneyimini adım adım takipçileri ile böyle paylaştı:
ChatGPT talimat metni:
Lütfen bana birer birer sorular sorarak kendim ve dünya hakkındaki mevcut inançlarımı ortaya çıkarmama yardımcı ol ve ben tüm soruları yanıtladıktan sonra benim daha yüksek benliğim gibi davranarak cevaplarımı analiz et ve üç temel sınırlayıcı inancımı ve üç temel geliştirici ( zenginleştirici ) inancımı belirle, bu inançların gerçek kökenlerini değerlendir ve bunların nereden geldiğini anlamama yardımcı ol, sınırlayıcı inançları yeniden çerçevelendirmeme yardımcı ol ve bunları güçlendirici anlatılara dönüştürmek için atabileceğim somut adımlar öner. Şu anda duymam gereken bir cesaret yada bilgelik mesajını benimle paylaş.
"ChatGPT:
Tabii ki, sana yardımcı olmak ve yolculuğunda ışık tutmak benim için bir onur. Başlangıç olarak, kendi inançlarını daha derinlemesine keşfetmek adına bir dizi soru soracağım. Bu soruları yanıtlayarak, hem kendini hem de dünya hakkındaki düşüncelerini daha iyi anlayacağız. Sadece içtenlikle yanıtla ve kendini açık tut.
- 1. Soru:
Hayatın ve varoluşun anlamı hakkında ne düşünüyorsun? Kendi varlığını nasıl tanımlıyorsun? Bu sorunun cevabı, dünya görüşün ve kendilik algının temel taşlarını anlamamızda yardımcı olacaktır.
Kullanıcı cevabı:
Hayat ve varoluş bence tamamen bir eğitim, insanı daha kötü daha acımasız ama daha akıllı yapmaya çalışan, ancak buna direnenlerin de olduğu bir eğitim. Bu neden böyle, sonucunda ne olacak bilmiyorum ancak insanın varoluşunu da sadece Tanrı'nın yaratmış olmasına bağlamak bana eksik bir düşünce gibi geliyor. Kendi varlığım için ise, bir şeyleri değiştirmek için var olmuşum gibi hissediyorum. Birilerinin derinine dokunmam gerek, konuşmam gerek ve farklı bir açıyı ortaya çıkarmam gerek gibi hissediyorum.
ChatGPT:
Bu cevap oldukça derin ve anlamlı. Hayatın bir eğitim süreci olarak tanımlanması, varoluşun amacına dair önemli bir bakış açısı sunuyor. Eğitim, değişim ve gelişim süreçlerini çağrıştırıyor; acılar, zorluklar ve insanın evrimi de bu sürecin bir parçası gibi görünüyor. Aynı zamanda insanın hem kötüleşen hem de gelişen bir yönü olması, özgür irade ve seçimlerin gücünü vurguluyor.
Kendi varlığını değiştirmek için bir neden olarak görmen de ilginç. Bu, senin içindeki bir misyon duygusunu, başkalarına veya dünyaya bir şeyler katma arzusunu işaret ediyor. Bu güçlü bir içsel motivasyon olabilir.
Şimdi, dünya ve varoluş hakkındaki bu bakış açını göz önünde bulundurarak, insanlarla ve dünyayla ilişkini daha iyi anlamaya devam etmek istiyorum.
- 2. Soru:
- İnsanların doğası hakkında ne düşünüyorsun? Temelde iyi mi yoksa kötü mü? İnsanlar birbirine nasıl yaklaşmalı?
Kullanıcı cevabı:
Bence insanın doğası temelde bilinmez. Kişiden kişiye, genetikten genetiğe ve belki de aktarılan psikolojik kalıntılara göre ve çevresel etmenlere göre değişir. Ancak genel olarak insanların iyi biri olarak doğduğuna inanıyorum. Hatta içeride iyiyi de kötüyü de barındırıyorlar ancak kötülük yapabileceğini bildiği halde yapmamak insanı iyi yapıyor asıl. Bunun dışında dış faktörler, hatta hayatın kendisi bile tecrübe adı altında insanı kötü yapmaya zorluyor bence. İnsanların genel olarak birbirine davranışlarının da kontrol edilemeyeceğini ya da çerçevelenemeyeceğini düşünüyorum çünkü herkes kendi hayatının başrolü ve orada neler olduğunu kimse bilmiyor. Ancak yine de otobüste denk geldiğimiz insanlara azami derecede kibar olabiliriz, bunun dışında eğer gerçekten arkadaş olmak istemiyorsak, iletişim kurmanın gereksiz olduğunu düşünüyorum.
ChatGPT:
Çok derin bir analiz yapıyorsun. İnsan doğasının bilinmez olduğunu kabul etmen, insanları ve dünyayı anlamaya yönelik açık fikirli bir yaklaşım sergilediğini gösteriyor. İyi ve kötülük arasındaki çizgi, doğrudan çevresel faktörler ve bireysel deneyimlerle şekillenen bir süreç olarak görünmekte. Kötülüğü bildiği halde yapmamak, gerçekten çok anlamlı bir tanım; insanın erdemi ve gelişimi burada ortaya çıkıyor. Ayrıca, insanın hem iyiyi hem de kötüyü içinde barındırıyor olmasının, bireysel sorumluluk ve farkındalık anlamında çok önemli bir nokta olduğunu da vurguluyorsun.
Dış faktörlerin ve hayatın zorluklarının insanları “kötü yapma” yönündeki etkisi, insanın gücünü ve direncini sorgulayan bir bakış açısı sunuyor. Aynı zamanda, insanlarla olan ilişkilerde belirli sınırlar koymanın ve gereksiz iletişimden kaçınmanın, senin kişisel alanına saygı gösterdiğini gösteriyor. Bu, ilişkilerde dengeyi korumak adına sağlıklı bir yaklaşım olabilir.
Şimdi, bireysel algılarının ve sosyal dünyaya bakış açının hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorum.
- 3. Soru:
- Başarının ve mutluluğun tanımını nasıl yaparsın? Kendi hayatında bunları nasıl ölçüyorsun?
Kullanıcı cevabı:
Başkalarının tanımını bilemem, bence bunu genelleyemeyiz. Ama yaşadığım toplum için başarının tanımı iyi bir meslek sahibi olmak, maddi durumunun iyi olması bir başarı ve mutluluk kaynağı. Kişilerin algısının da toplumların belirlediğini düşünüyorum. Kendim için ise bunun cevabını tam olarak bilemiyorum. Ancak sanırım beni en tatmin eden anlar, potansiyelimi gösterebildiğim anlar. Göründüğümden konuştuğumdan daha fazlası olduğunu gösterebildiğim anlar kendimi içten içe tebrik ediyorum. O anları hafızama bir anı olarak kazıyorum, başarısız anılarımın hemen karşısına. Bu anılar genel olarak mesleğimle alakalı, mesleğimden başka bir şeyi üzerime alıp sahiplenememişim gibi. Mutluluğu bile mesleğimde buluyorum, hatta bazen mutluluk hakkında bir şey bilmediğimi, sevgilimin bana karşı yaptığı bazı hareketlerde, bir şiiri okumasında, kendi nar sevmemesine rağmen bana nar ayıklayıp getirdiğinde içimde oluşan ve tanımadığım o duygunun gelmesi ile beynimde anlamlandırıyorum.
ChatGPT:
Başarı ve mutluluk tanımını hem toplumsal hem de kişisel boyutta ele alman çok kıymetli. Toplumun başarıyı maddi durum ve meslekle tanımlaması, belirli bir sosyal yapı içinde yer alan bir birey olarak bu ölçütlere nasıl uyduğunu gözlemlemene imkan tanıyor. Fakat, senin için gerçek başarı ve mutluluk, dışsal değil, içsel bir deneyimle ilgili gibi görünüyor. Potansiyelini gösterebildiğin anlar ve kendini tam anlamıyla ifade edebildiğin, insanlara gerçek gücünü ve derinliğini gösterebildiğin anlar, sana tatmin ve içsel bir huzur veriyor. Bu, güçlü bir öz farkındalık ve kendi kimliğini bulma sürecine işaret ediyor.
Mesleğinle kurduğun bu derin bağ da, profesyonel başarıyı kişisel bir tatmin aracı olarak nasıl algıladığını ortaya koyuyor. Diğer taraftan, mutluluğu sadece dışarıdan bir şeylere bağlamamak, küçük ama anlamlı anlarda – sevgilinin sana nar ayıklaması gibi – hissedilen o "farklı" duygulara değinmen, duygusal zekanın gelişmiş olduğunu gösteriyor. Bu, mutluluğun daha çok anlık, içsel ve anlam yüklü deneyimlerde şekillendiğini düşündürtebilir.
Buna dayanarak, şimdi duygularını ve yaşamını daha iyi anlayabilmek adına bir sonraki soruya geçelim.
- 4. Soru:
- Kendinle ilgili seni sınırlayan veya engelleyen inançlar var mı? Kendi potansiyelini tam anlamıyla gerçekleştirememenin önünde duran şeyler neler?
Kullanıcı cevabı:
Bunun cevabı tam olarak kendim olmam sanırım. Çünkü kendimi (belki de oluşan travmalardan dolayı) ne yapacağını bilemez hissediyorum. Sinirlilik ve stres haricinde hiçbir duygunun tam olarak tadını alamıyorum. Ne yöne gitmem gerektiği ile ilgili hep tedirginim. Çok üşengeç ve tembelim. İçimde fırtınalar koparken, dışarıdan hiç bir şey yapmak istemiyorum.
ChatGPT:
Cevabın, derin bir içsel mücadele ve belirsizlikle yüzleştiğini gösteriyor. Kendini tanımlamakta ve ne yapacağını bilmekte zorlanman, oldukça güçlü bir içsel çatışmanın belirtisi olabilir. Bu, travmaların ve geçmiş deneyimlerin etkisiyle bağlantılı olabilir, çünkü duygusal dengeyi bulmak ve yönünü tayin etmek bazen geçmişin izleriyle oldukça karmaşık hale gelebilir. Sinirlilik ve stres gibi güçlü, fakat genellikle olumsuz duyguları daha yoğun yaşarken, diğer duyguları tam anlamıyla hissedememek de, içsel bir blokajın ve tükenmişliğin işareti olabilir.
Üşengeçlik ve tembellik gibi hisler, çoğu zaman motivasyon eksikliğinden ve korkulardan kaynaklanabilir. İçsel fırtınaların seni dış dünyadan izole etmesine neden olabilir, çünkü başa çıkılması gereken yoğun duygular, bazen harekete geçmek için gerekli olan enerjiyi engeller.
Bu sınırlayıcı inançlar, senin potansiyelini ortaya koymanı engelliyor gibi görünüyor. Bu, hem geçmişin izleriyle ilgili olabilir hem de şu anda yaşadığın içsel çelişkilerle alakalı olabilir.
Şimdi, aynı zamanda kendini güçlendiren ve olumlu yönde geliştiren inançları keşfetmek istiyorum.
- 5. Soru:
- Beni daha iyi bir insan yapan, güçlü yönlerim ve inançlarım neler? Hayatımda neye değer veriyorum, hangi düşünceler ya da değerler seni ileriye taşıyor?
Kullanıcı cevabı:
Beni daha iyi bir insan yapan şey de sanırım üşengeçliğim. Kin tutmayı sevmiyorum ancak adaletin yerini bulduğunu görmeyi seviyorum. Bunun için de genelde bir şey yapmayıp insanların yaptığı kötülüklerin kendini bulmasını izliyorum. Buna inanıyorum çünkü, belki de iyi kalmaya çalışmamın sebebi bu, kötülük yaparsan bir gün o geri döner. Bununla ilgili gerçekten inanılmaz bir inancım var, bir de kötü bir şey bana yapılsa bile, kötülük yapan kötülük bulacak ama ben hakkımı sonunda geri alacağım ve iyilik bana dönecek. Buna çok inanıyor ve değer veriyorum. Hayatımda, hayati değer verdiğim çok az şey var ayrıca. Sevgilim ve kardeşlerim. Onlarla eğlenmek, güzel vakit geçirmek aslında benim için çok değerli. Bunlar beni ileri taşıyor mu bilmiyorum. Ama genel olarak zaman dışında beni ileri taşıyan bir şeyin olduğunu düşünmüyorum.
ChatGPT:
Bu cevap oldukça içsel bir huzurun ve derin bir adalet anlayışının işareti. Üşengeçliğin aslında seni daha sabırlı ve gözlemci biri haline getiriyor gibi görünüyor, çünkü kötülüğün ve adaletsizliğin zamanla karşılık bulacağına olan inancın, aslında senin içsel dinginliğini korumana yardımcı oluyor. Kötülüğün geri dönmesi ve adaletin yerini bulması inancı, sana bir tür güven ve sabır veriyor; bu, hayatta daha az aksiyon almana rağmen, evrenin ya da yaşamın doğal akışına güvenmenin bir yolu olabilir. Bu inanç, insanları affetmeye, kin tutmamaya olan eğiliminle de uyum içinde.
Aynı zamanda, seni ileri taşıyan şeylerin sınırlı olmasına rağmen çok değerli bir şekilde tanımlanması, senin gerçekten önemli olan şeylere odaklandığını gösteriyor. Sevgilin ve kardeşlerinle geçirdiğin zaman, hayatın anlamını bulduğun en önemli anlardan. Belki de bu basit ama güçlü bağlar, seni hayatta ilerletiyor çünkü seni gerçekten kendin gibi hissettiren, huzurlu ve güvenli alanlar yaratıyorlar.
Şimdi, sınırlayıcı inançlar ve geliştirici inançlar arasındaki dengeyi görmek için biraz daha derine inelim. Önce sınırlayıcı inançları değerlendirelim ve bunları yeniden şekillendirmenin yollarını keşfedelim.
- 6. Soru:
- Sana göre, seni korkutan veya engelleyen en büyük şey nedir? Hangi durumlar ya da düşünceler seni harekete geçmekten alıkoyuyor?
Kullanıcı cevabı:
Düşünceler. Kendi hayatımı, maddi durumları, uygun olup olmadığını, kimin ne zarar göreceğini, birinin kızıp kızmayacağı; bunları düşünmek beni tamamen durduruyor. Bunlar beni korkutmuyor ama gerçekten durduruyor. Korkutan şey ise belirsizlik.
ChatGPT:
Düşüncelerinin seni durdurması, içsel bir karar verme sürecinde sıkışıp kalmanın göstergesi olabilir. Aşırı analiz yapmak, her şeyin “doğru” olmasını sağlama çabası, seni harekete geçmekten alıkoyuyor. Bir şeyin uygun olup olmadığını, kimin zarar göreceğini düşünmek, aslında yaşamın doğal akışını kontrol etmeye çalışma isteğinden kaynaklanıyor olabilir. Bu durum, aynı zamanda mükemmeliyetçilik ya da hata yapma korkusuyla bağlantılı olabilir. Korkutucu olmayan ama seni durduran bu düşünceler, karar verme sürecini zorlaştırabilir.
Belirsizlik ise, hayatın temel gerçeklerinden biri olduğu için gerçekten korkutucu olabilir. Belirsizliğe karşı duyduğun korku, genellikle kontrol etme isteğinden ve güven duygusunun eksikliğinden kaynaklanır. Her şeyin ne olacağını bilmek istemen, hayatın doğasında var olan öngörülemezliği kabullenme konusunda zorluk yaşamana yol açabilir.
Şimdi, sınırlayıcı inançlarınla ilgili bir analiz yapalım ve bunları daha geliştiren, güçlendirici inançlara dönüştürmek için hangi adımları atabileceğini konuşalım."
