İZMİR EKSPRES

Cevdet Yılmaz'dan ekonomi penceresi: Cari açığı yüzde 2 ve altına indireceğiz

İzmir Ticaret Odası'nda iş dünyasıyla buluşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ekonomi penceresinden iş dünyasına "Önümüzdeki dönemlerde ise yapısal adımlarla cari açığı ise yüzde 2 ve altına indireceğiz" diyerek seslendi.

Abone Ol

Haber Ekspres gazetesinden Turgay Kılıç'ın haberine göre, Türkiye Programları kapsamında İzmir'i ziyaret eden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, AK Parti İzmir İl Başkanlığı ziyaretinin ardından MHP İl Başkanlığı ve şimdi de iş dünyasıyla buluşmak için İzmir Ticaret Odası'na (İZTO) geldi. İZTO'daki açık panel oturumunda İzmir Valisi Süleyman Elban, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancı, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ile buluşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, ekonominin seyrini masaya yatırdı.

Çare yakınsama

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "İş dünyası ülkemizin kalkınmasına, ticaretine katkıda bulunuyorlar ve onlara da şükranlarımız sunuyorum. Orta Vadeli Program (OVP) ile bir giriş yapmak isterim. Öncelikle şunu belirteyim. Dünya, çok iyi bir dönemden geçmiyor. Pandemi sonrasında dünyanın büyümesi ve ticaretin tarihsel döneminin de altında seyrediyor. Bölgemizde maalesef iyi bir dönemden geçmiyor. Kuzey'de savaş ve hepimizn içini de yakan Gazze'deki insani hiçbir değere sığmayan katlimın yanında deprem afetini de yaşadık. Çok olumlu şartlarda değiliz. Ama şuna inanıyorum, bu zorlu dönemler veya şirketlerin pozitif ayrışmasında bir fırsat. Yakınsamayı sağlamak bu tür sıkıntılı dönemde hepimizi iyileştirecektir. Gelişmiş ülkelerdeki farkı da bu dönemde olabilir. Türkiye ise bu dönemlerden istifa edebilecek" dedi.

Yılmaz'ın aşamalar basamağı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdey Yılmaz, elindeki verileri aşamalar halinde masaya yatırarak "OVP'yi yeniledik. Geçen yıl seçimler oldu ve siyasi belirsizliker VE politik belirsizlik de bitti. 1 yılda aşkın bir şekilde de gördük ki politikalarımızı harekete geçiriyoruz. Makro ekonomide iç ve dışarıda bir çeşit güncelleme yaptık" diyerek aşamaları şöyle açıkladı:

"Yeniden ülkemizi tek haneli bir enflasyona kavuşturmak da bir anda olmaz. Bunu da zamanla başarıyla tamamlayacağız. İkincisi ise büyümedir. Kalkınmakta olan bir ülke olarak belirli seviyede sürdürme ihtiyacımız var. Gelişmiş ekonomiler gibi istikrar meselesiyle de uğraşmış değiliz. İstikrar programı ve kalkınma programını eş zamanlı olarak harekete geçirerek şekillendirildi. Üçüncü ise sosyal refahı arttırma yoluna girdik. Bu kalıcı olmalıydı. Bu konuda ise enflasyonun düştüğü, sürdürebilirliğin sağlanması en temel amacımız. Bunun yanında ise depremin yaralarını sarma ve ülkemizin ilerleyen günlerde dirençli hale getirilmesi önemli. Onun dışında rakamlar değişiyor. Bu bize özgü değildir. Dünyada revize etmeyen bir ülke yok. Bir miktar kontrol edilemeyen faktörler vardır. Geçen yıl OVP yapılırken Gazze'deki insanlık dramı ve birtakım gelişmeler yoktu. Bu süreçler de bizleri etkiliyor. OVP'nin büyük oranda gerçekleştirğini de hedeflerimizn de ötesinde iyileşme, bazılarında ise geride olduğumuzu ifade edebilirim. Beklentilerimizden ise iyi durumdayız."

Ekonomide büyüme çıkışı

Yılmaz, "Geçen yıl ekonomiz yüzde 5.1 büyümüştü. Bir yıl ve iki yıl büyümek önemsiz. Önemli olan uzun süre yüksek büyümeyi sağlamaktır. Ülkemiz 20 büyük ülkesiyken bu yıl 17. olmuşuz. Satın almamız ise 18. iken bu yıl 11. olmuşuz. Geçen yıl milli gelir 1 trilyon doları geçti. Bu yıl beklentimiz ise 1.3 trilyon mertebesine çıkması ve kişi başı milli gelir ise 15 milyonun üzerine çıkmasını bekliyoruz. Burada ise TL'nin güçlenmesi ciddi rol oynuyor. Bu yılın ilk 6 ayında büyümemiz yüzde 3,8 olarak gerçekleşti. Ortalamamız ise 5.4 seviyesinde. Dünya ile karşılaştırıldığında ise 3-3,5 aralarında. Bu da küçümsenecek bir büyüme değil. Enflasyonla mücadele ettiğimizi bir ortamda azımsanacak bir rakam değil. Büyümenin ne kadar olduğu kadar nereden de kaynaklandığı önemli. İç veya dış talepten mi geldiğine bakmak lazım. Temel çerçevemiz ise dengeli büyümedir. Bunu da yakalamış durumdayız. Özellikle 2024'ün ikinci çeyreğinde dış talebin büyümeye katkısı iç talebi aştı. Yıl sonu itibarıyla da beklentimiz yüzde 3,5 ile büyümeyi kapattık. Yüzde 0,5 ile revizyonu kapattık. Bu da çok büyük bir atak değil" şeklinde konuştu.

Cari açıkta yeni hedef

Yılmaz, şunları söyledi:

"Üç tane önemli olumlu etki var. Küresel ortam önemlidir. Birincisi bizim ihracatımızı kurdan çok fazla etkileyen dış parardaki büyütmedir. Cari açığı çözmek istiyoruz. 2023'ü yüzde 4 ile akpattık. Haziran ile 2.2, Ticaret Bakanlığı ise yüzde 2 ve yıl sonunda da yüzde 1.7 ile kapatmayı ön görüyoruz. Dış dünyadaki borçlanma ihtiyacı azalıyor demektir. Dış finansta karşılamayı düşürdük. Önümüzdei dönemlerde ise yapısal adımlarla cari açığı ise yüzde 2 ve altına indireceğiz. Turizmde en büyük önemli dengeleri sağlayacağız. İzmir ise bu konuda iç arzu edilen yerde olmadığını da söylemek isterim. Son 1 yılda ne yaptınız? sorusu ise, finansal temel oalrak TL olan tercihi ve cazibenisi arttırdık. Mevduatta payı yükseldi. KKM diye bir geçici mekanizma oluşturuldu. Aşama aşama bunu kaldırıyoruz. Son yılda 2,5 trilyon TL depreme para ayırdık. Buna rağmen bütçe açığımızı belirli bir seviyede tuttuk. Son olarak ise şunu belirteyim. Bizim programımız sadece bir para programı değil. Burada maliye politikası ve yapısal reformlarla tamamlanan bir OVP'yi ortaya koyurouz. Bir taraftan para politikası Merkez Bankası' yla yürürlen maliye polikalarıyla destekliyoruz. Kamu harcamalarının milli gelire oranı düştü. Geçen yıl 1,2-2 puan düştü. Gelecek yıl eğitlim devam edecek. Maliye politikaları kanalıyal enflasyonla mücadele sürdürülüyor. Kalkınmakta olan bir ülke olarak uzun ve orta vadeli konuda yapısal reformlar önemlidir."